22 Aralık 2013 Pazar

The Hobbit: The Desolation of Smaug



Bir sene bekledik muradımıza erdik.
"Beklenmedik Yolculuk" adıyla geçen sene serinin ilk filmini izlemiştik.
Oh yine yolculuk, yine macera diye koltuklarımıza 2 saat 45 dakika mıhlanmıştık.
Gandalf Bilbo'yu yolculuk için ikna etmeye gelir. Sevimli arkadaş grubunu yedirip içiren Bilbo evinden uzaklara gitmek istemese de yolculuğa çıkmaya karar verir. En azından Frodo'ya anlatacak anısı olur!
Smaug'un kurak mı kurak toprakları yokluk içindedir.
Yakınındaki köy fakirlikten kırılmaktadır.
Smaug adlı ejder ise kalenin içinde hazinenin altında huzurla uyur.
Hepsi gidip Erebor'un krallığını geri almalıdır.
Gandalf onları büyülü ormana salar. Küçük atlar salınarak geri dönerken cüceler tedirgin bir şekilde ilerler.
Dev örümceklerden zar zor kurtulurlar ancak orman elflerinin eline düşerler.
Sihirli yüzük sayesinde Bilbo onları kurtarır, dış dünyada ise Orklar beklemektedir. Elflerle birlikte çetin bir mücadeleye girerler ve ekip bir balıkçıyı ikna eder.
Balıkçı Bard onlara yardım eder. Şehirdeki gaflet cücelerin gelmesiyle artar hatta sonunda Orklar da gelir.
Ekibin kalanı Smaug'un yanındaki arkentaşını bulması için Bilbo'yu görevlendirir.
O ise uyuyan ejderi uyandırır. Yine uzun bir mücadelenin sonunda ejder altın kaplama olur ve kapalı kaldığı yerden çıkar. Hem de altınlarını silkeleyerek.
Kötüler bir yanda iyiler bir yanda. Gandalf kapanda...
Bakalım bu yolculuğu başarıyla sonuçlandırabilecekler mi?
Bir sene beklemek çok zor.
Yüzüklerin Efendisi'nde de böyle oldu. Hep Aralık'ı bekledim, sabırla.
Hobbitler 3 için tam bir sene var. İyiler kazansın!



Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-6

God of Art- Sanat Tanrısı 6. ARTEMİS Artemis şaşkındı, garip bir mesajla uyanmıştı. Efil akşamüstü gelip onu alacak, Pertev’in dedesinin...