26 Mart 2012 Pazartesi

Durmak yok

Bu haftasonu tam bir maratondu.
Cuma akşamı Akmerkez ve Kanyon derken ayaklarımız şişti İpekle.
Sevil'e gittim ravioli ve beyaz şarapla mayıştım. Üstüne de kaynar suyla duş alınca kemiklerim gevşedi.
Kız laf anlatıyor benim gözler kapandı, Hakan gitti zaten beni uyuyor görünce.
Sevil yatağı hazırladı ve uyudum.
Cumartesi müthiş bir kahvaltı yaptık hala unutamıyorum.
Bir daha olsa ne iyi olur.
Nişantaş'ta Yegane Yapımlar'a gittim, Cüneyt Bey ile reklam filminin programını yaptık.
Pazar ise uyku hayal oldu gerçek değildi.
Petrol Ofisi'nde kokladığım gaz ve benzin artık koku almamı engelliyor.
Çekim güzel ve rahat geçti, müşteri biraz karıştı ama napalım kader!!!
Seti özlemişim ama komple hazır değilim. Arada olmalı yani bu kadar kararında.
Ölümüne set değil.
Ayak parmaklarım tüm gün bale yapmışım gibi. Ovarak uyudum.
Saatler de 1 saat ileri alındı. Geç kalıyordum rüyamda da Alice'in tavşanı elinde saatler bana bakıyordu.
Neyseki konuşmadı benimle muhakkak cevap verirdim ve beni aralarına alır bırakmazlardı.
Bu hafta yine mesai var.İtalya bıkmadı ben bıktım.
Anneciğim çok hasta aklım İzmir'de. Öksürüğü geçsin en kısa sürede.
Tek dileğim budur.

Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...