4 Ağustos 2016 Perşembe

An Inspector Calls


"An Inspector Calls" J. B. Priestley tarafından yazılan bir tiyatro oyunu. 1954 yılında Desmond Davis tarafından senaryolaştırılmış ve Guy Hamilton tarafından sinemaya aktarılmış. 2015 yılında TV Draması olarak Helen Edmundson'ın adapte ettiği oyunu Aisling Walsh yönetmiş. 
1912 yılında bir İngiltere akşamında geçen cinayet soruşturmasını konu alıyor. Dedektif Goole zengin bir ailenin kapısını çalar ve onlara soracak birkaç sorusu vardır. Arthur Birling fabrika sahibi bir siyasetçidir. Şövalyelik ünvanı alması an meselesidir. Ayrıca o gece kızı Sheila'yı Gerald isimli zengin biriyle nişanlamıştır. Bu kutlama aynı zamanda şirket evliliğini de kapsamaktadır.
Dedektif Goole, bir genç kızın intihar ettiğini söyler. Önceleri kimsenin bu durumla ilgisi yokken bir anda herkes kendini suçlu hisseder. Çünkü genç kızı işten atan Arthur'dur. Fabrikada çalışan kız grevden vazgeçmediği için acımasızca ona yol verilmiştir. İkinci şansını bir mağazada deneyince bu sefer de Sheila'nın kıskançlığından nasibini alır. Yine işsiz kalınca kendini barlarda bulan kıza Gerald sahip çıkar ve onunla aşk yaşamaya başlar. Başını sokacak bir ev ve bir miktar para temin eder. 
Gerald aniden kızdan ayrılır. Ayakları üstünde durmaya çalışırken Arthur'un alkolik oğlu tarafından tecavüze uğrar ve hamile kalır. Kendini kurtarmak için Arthur'un karısının yardım derneğine gider ve red cevabı alır. Kızın tutunacak bir dalı kalmamıştır ve tüm aile işbirliği içerisinde onun hayatını mahvetmiştir. 
Dedektifin dediğine göre böyle olmuştur. Ancak o gece morga ölü bir kız gelmemiştir ve kız birkaç isim kullandığı için durum şüphelidir. Goole onları vicdanıyla başbaşa bırakıp gittikten sonra hepsi eski kutlama havasına döner. Arthur'un kızı ve oğlu hala üzüntülüdür. Ta ki çalan telefona kadar. Anlatılan olay gerçekleşmiştir. 

Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-6

God of Art- Sanat Tanrısı 6. ARTEMİS Artemis şaşkındı, garip bir mesajla uyanmıştı. Efil akşamüstü gelip onu alacak, Pertev’in dedesinin...