24 Nisan 2012 Salı

Ağva-Şile-Yeraltı

Ne kadar güzel bir şeymiş insanın 3 gün işe gitmemesi...
Cuma eteklerim zil çala çala Nişantaş'a gittim sevgiliyle buluşmaya.
Önce ona güzel bir hediye seçildi, tabi kendime de kırmızı deri cüzdan aldım!
Mexica lokantasında birer bira ve cipis tükettik yürüyerek Beşiktaş'a indik:))
Ne güzel günler yaaaaaaaaa.
Cumartesi İstinya Park'ta Zeki Demirkubuz'un "Yeraltı" adlı filmine gittik.
Zeki sanatını konuşturmuş diyorum eline sağlık. Özellikle Engin Günaydın'ın uluması ve patates takıntısı:) Yemek sahnesindeki kesme (hani böyle demek istedim ama diyemedim anı). Nihal Yalçın ve Serhat Tutumluer de müthişti. Serhat tipten kazanıyor zaten:) Gerçi Nihal de burada tipsizlikten kazanmış, helal olsun iyi de oynamış.
Kapalı bir pazar gününde Ağva'ya gittik, yağmurla kahvaltı güzeldi. Ancak çok sakin gelen Ağva'dan Şile'ye kaçtık. Türk Kahvesi ve tulumba tatlısı ne iyi gitti.
23 Nisan'ın anlamı kalmadı gittikçe çocuk da yok yakınımızda...
Neyse Tolga diziye 13 bölüm konu bul diyor mahvoldum. Günlerim haram oluyor sürekli bir baskı.
Şimdi biraz ona çalışayım, yarın yine mesai!

Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...