7 Temmuz 2017 Cuma

What The Health-Veganlar Buraya!


Kip Andersen "Hasta olup olamayacağını" araştırmak için bir yolculuğa çıkıyor. Büyük annesi ve büyük babası kanserden ölmüş, babasını da kalp krizi yüzünden kaybetmiş. Bu yüzden sürekli hastalanacağını düşünmüş biri. Yediklerimiz aslında doğal mı? diye sık sık düşünürüz. Kip de çeşitli kanser, kalp, sağlık vakıflarına ulaşıyor. Amacı internet sitelerinde verdikleri yağlı, işlenmiş gıdalı tariflerin nedeni. Bir kalp vakfı neden sitesinde kolesterol kaynağı bir yemeği önersin? Yoksa işin içinde başka bir iş mi var?
Kip araştırmasında bir sürü doktorla konuşuyor. Öncelikle işlenmiş eti (domuz pastırması, salamı, sosisi) listemizden eliyoruz. Çünkü hepsinin ana maddesi meçhul. Özellikle domuz çiftlikleri siyahilerin ya da Latinlerin bölgelerine kurulmuş. Hem orada yaşayan halkı hasta edip öldürüyor hem de tüketicilerini.
Sonra tavuklara geçiyoruz. Küçücük kümeslerde birbirlerinin pisliğini yiyerek, ölü tavuklarla yaşayarak kesilip soframıza gelen beyaz etin aslında proteinden daha fazla hastalık taşıdığını anlıyoruz. Tabi bu hastalıklar yüzünden telef olmamaları için alınan antibiyotikler de mevzu bahis...
Laktoz ürünleri. Gelişmiş bir insana sütün hiçbir yararı olmadığını daha önce öğrenmiştim ancak bu belgeselle midemizde gaz yapmasından başka bir özelliği olmadığını anlıyorum.
Belgeseldeki tüm doktorlar ağız birliği etmişcesine her türlü yiyeceği kötülüyor. Ben de ister istemez geriliyorum "Sıra ne zaman sebze-meyveye gelecek?" diye bekliyorum. Vegan beslenmeyi öneren Kip'in taraflı bir belgesel yaptığı çok açık. Kötü bir şey değil ancak örgütlerin başındaki insanların röportaj sırasında Michael Moore belgesellerindeki gibi kaçmasını istemiş ama pek olmamış gibi.. Yani biraz yapaylık seziliyor. Kip biraz daha sağlam hazırlansa daha fazla açık yakalayabilirdi. Tek nokta vuruşu bu derneklerin yine fast food tarzı şirketler tarafından sponsorluk almış olmasıydı. Kaçınılmaz döngü; yediklerinden hasta olan birinin yine o yiyecekleri zamanla yiyebileceğini dünya düzeninin kurmuş olmasıydı. Hem de göz göre göre...
Filmi izledikten sonra ne yeyip yemeyeceğinize siz karar verirsiniz. Ancak meyve ve sebzelerdeki ilaçlar ve lezzetindeki yapaylıklar da bir köşede dursun derim. Ayrı bir araştırma konusu. Onu yeme bunu yeme derken sadece semizotu ile beslenecek hale gelebiliriz. Tabi kötü olmazdı vücudumuza yetseydi...


Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-6

God of Art- Sanat Tanrısı 6. ARTEMİS Artemis şaşkındı, garip bir mesajla uyanmıştı. Efil akşamüstü gelip onu alacak, Pertev’in dedesinin...