18 Ekim 2011 Salı

Hava Soğukluğu-W

Birden bire soğuyan havalar ve annemin dırdırı bende  kalp sıkışıklığına neden oluyor. Hava 5 dereceyi gördüğü için bu güzel Ekim ayında bende mont giymek zorundayım. Yağmur yağdığı içinde şemsiye taşımak...
Atkı var, çanta var. Bindiğim Sarıyer-Beşiktaş otobüsü 33 derece idi. Şu an Portekiz İspanya sıcaklığında. Boynumdaki atkıyı yedim sandım. Yanımdaki kadının da ayakları şişti zor indi durakta.Kocaman bir plazada iş görüşmesine gitmiştim. O amaçla bu otobüsü kullandım yoksa motordan şaşmıyorum!
O güzelim plazaya girdim. Ayağımda Lafuma dağ botları!
Görevli "Nereye gelmiştiniz?" diye sordu. Adam dıştan tırmanacağımı sandı herhalde.
Cevabını bende bilmiyordum. Not defterime baktım, yazmamışım. Telefonla aradım şirketi. Kız kızdı bana "Nereye başvurduysanız, orası" dedi. Alındım çok. Ama adın ilk harfini kaptım. W idi.
Sonunda buldum. Görüştüm çıktım. Beklediğim odadaki bir lamba yanıp sönüyordu. Bağımsız film karesi oldum!
Neyse adam açık konuştu 3 ay sonra ararım belki diye...
Duş almak istemiyorum. Donmak istemiyorum. Arkadaşı gönderdim şimdi önce o duş alsın banyoyu ısıtsın diye...
Dün sıcak su torbasını keşfettim. Ne güzel. İçindeki suyu soğuduğunda tekrar ısıtabiliyorum. Yani su israfı yapmıyorum. Ne kadar akıllıca. Su torbasının üstündeki kılıf da oduncu gömleği desenli. Ben ortaokuldayken herkes oduncu gömleği giyerdi. Bende edindim bir tane. Giyince anladım ki bana gömlek yakışmıyor ve bol şeyler.
İnadımdan kombiyi açmadığım için elektrikli sobanın karşısındayım. Sağ tarafın çok ısındı.
29 Ekim-23 Nisan arası yakılırmış kombi. İstanbul'u adeti herhalde. Büyükşehir geleneklerini seviyorum.

Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-6

God of Art- Sanat Tanrısı 6. ARTEMİS Artemis şaşkındı, garip bir mesajla uyanmıştı. Efil akşamüstü gelip onu alacak, Pertev’in dedesinin...