Ana içeriğe atla

Malzeme Reklamı -1936 Mimar-Arkitekt Dergileri

 1935 yılına ait Mimar ve Arkitekt dergilerinin kapakları.

Yeni Mimari Türkiye'ye geldiğinde 1930 yıllarında inşaat sektörü çok yoksuldu. Ülkemize birkaç tane çimento fabrikası vardı ve demir-çelik üretimi yapılmıyordu (1937'ye kadar). 1927'den sonra Teşvik-i Sanayi Kanunu'na göre özel işletmeler; yeni malzeme üretimine, ithalatına, yeni yapı malzemeleri üretimine izin vermesiyle inşaat sektörü gelişmeye başlamıştır. Tabii bu dönemde ülkede yabancı mimarların hakimiyeti vardı. Türk mimarlar ise hızlı bir öğrenme sürecindeydi.
Mimarlık dergisinde yer alan reklamlar, malzeme tanımları, kullanım alanları ve şekilleri, önceki referanslarının verilmesiyle oluşur. Sloganlar ise neden o malzemenin tercih edilmesi gerektiği üzerinedir.

1936 yılındaki dergideki farklı reklam örnekleri.

1936 yıllarında kitle iletişim araçlarından en önemlisi yazılı basındı. Burada yayınlanan reklamlarla üretici daha geniş kitlelere ulaşmaktaydı. Özellikle Mimarlık ve Arkitekt dergileriyle asıl hedef kitlesine direk seslenmekteydi.
Günümüzde inşaat sektörü çok önemli bir yere sahiptir. Gerek yazılı basında gerekse görsel basında fazlasıyla konut reklamı görmekteyiz. Malzeme reklamları hala dergilerde yerini koruyor.

Ürün Biçer Özkun'un Yeni Mimari'de Malzeme ve Malzeme Reklamları adlı makalesinden alınmıştır.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...