12 Kasım 2013 Salı

Yaşlı Kamu Spotları-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı

BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ


LEYLA DOĞAN EV                                      İÇ/GÜN            LEYLA DOĞAN
Leyla Doğan çalışma masasında çalışır. Bazı notlar alır. Laptopunu açar yazı yazar. Kendine kahve koyar.
Leyla dış ses: Ben Leyla Doğan…
Gazeteci, yazarım… Aynı zamanda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın gönül elçilerinden biriyim.
Fotokopileri-notlarını karıştırır.
Maddi karşılık beklemeden kadın, çocuk yaşlı, özürlü, gazi ve şehit ailelerinin yaşam kalitelerini yükseltmek için yapılan çalışmalara katkı sağlıyorum.
Toplumsal girişime ya da sivil toplum örgütü bünyesindeki etkinliklere destek oluyorum.
Birkaç kitap alır eline sayfaları çevirir.
Gönül elçisi olduğum günden beri insanların hayatlarına daha bir merakla baktım.
Ve bunu araştırmacı gazeteci kimliğimle birleştirerek o insanların hayatlarını fotoğraf makinemle belgelemek istedim…
Fotoğraf makinesini hazırlar.
Bu bana heyecan veriyordu.
Çalışmalarımı yaparken Ahmet Aksoy’un adını duydum.
İlerlemiş yaşına rağmen dimdik hayata karşı duran ve çevresi tarafından sevilen örnek biri olarak ondan bahsediliyordu.
Çalışma masasını görürüz.
Konuştuğu zaman etrafına neşe saçan pozitifliğiyle insanları kendine hayran bırakan bu adamı merak ettim. Açıkçası 75 yaşındaki bu ihtiyar delikanlının enerjisi beni şaşırttı.
Çantasını alır ve salondan çıkar.
Çalışma masasındaki notları, kitapları, bilgisayarı görürüz.
Bugün Ahmet amcayla görüşmek üzere yola çıkıyorum.




1.     BÖLÜM
YALNIZ YAŞIYORUM AMA YALNIZ DEĞİLİM

AHMET AKSOY EV                                     İÇ/GÜN             LEYLA/AHMET
Leyla Ahmet Aksoy’un kapısının önündedir. Kapıyı çalar.
Ahmet: Geldim geldim… Hoş geldin kızım geç buyur.
Leyla: Hoş bulduk Ahmet Bey Amca…
Ahmet amca kapıyı güler yüzle açar, Leyla’yı içeri buyur eder.
Leyla Ahmet amcanın salonuna girer.
Leyla çantasını çıkarır, fotoğraf makinesini ayarlar.
Leyla Doğan dış ses: Ahmet amca tam sekiz senedir bu evde yalnız yaşıyor, bugünkü misafiri de benim. Onunla sohbet edip tecrübelerini dinleyeceğim. Bazı notlar alıp fotoğraflar çekeceğim.
Not defterini sehpanın üzerine koyar.
Salonun duvarlarında eski fotoğraflar vardır.
Ahmet: Çay mı içersin kahve mi Leyla kızım?
Leyla: Siz ne içerseniz ondan olsun…
Ahmet: Taze çayım var ondan getireyim…
Ahmet amca mutfağa gider.
Leyla birkaç kare fotoğraf çeker.
Sehpanın üzerindeki albümlere bakar.
Leyla Dış ses: Benim için fotoğraf albümünü bile hazırlamış. Sanırım eski günleri yâd etmek istiyor.
Ahmet amca çayları getirir servis yapar.
Leyla: Teşekkür ederim.
Ahmet: Rica ederim kızım afiyet olsun.
Oturur.  Yaşantısını ve karısını anlatır.
Ahmet: Sabahları erken kalkıp kahvaltı ediyorum. Tok karınla içilecek ilaçlarım var. Eşim sağken kahvaltıyı hazırlar sonra beni uyandırırdı. Şimdi kendim kalkıyorum. Hani derler ya saat çalmadan açıyorum gözümü…
Çay içerler.
Bir yandan fotoğraflara bakılır.
Leyla: Özlüyorsun değil mi eşini?
Ahmet: Özlenmez mi can yoldaşımdı o benim… Güzel kadındı iyiki evlenmişim onunla…
Eşinin duvardaki fotoğrafını gösterir.
Gülüşürler.
Leyla dış ses: Ahmet amca eşi Ayşe Hanım’ı sekiz sene önce kaybetmiş. Karısını anlatırken hala onu sevdiğini sözlerinden ve bakışlarından anlıyorum.
En çok beraber yaptıkları sabah kahvaltılarını özlüyormuş.
Çocuklarının fotoğrafını gösterir. Övünerek onları anlatır.
Ahmet: Bak bu kızım Esma bu da oğlum…
Leyla dış ses: Ahmet amcanın bir kızı ve bir oğlu var ikisi de evlenmiş, çalışıyorlar.  İkisiyle de övünüyor.
Leyla ise fotoğraflarına bakıp notlar alıyor.
Leyla dış ses: Her hafta çocukları onu ziyarete geliyor ve sık sık bir ihtiyacı olup olmadığını öğrenmek için arıyorlarmış.


Ahmet amca kimseye yük olmadan yaşamayı kendine felsefe edinmiş. Hala çarşı, Pazar alış-verişini kendi yapıyor. Çok güzel yemek yaptığını söylüyor.
Pazardan aldığı meyveleri gösteriyor.
Yemesi için Leyla’yı teşvik ediyor.
İkisi meyveleri yiyiyor.
Ahmet: Meyveyi, sebzeyi pazardan alıyorum taze taze. Bak bu meyvelerden ye biraz.
Leyla: Teşekkür ederim…
Leyla dış ses: Ahmet amca misafir ağırlamasını biliyor. Yediğim en lezzetli meyveler bunlar.
RÖPORTAJ
Yaşlıların yalnız yaşaması sizce sağlıklı mıdır?
Yaşlıların kendilerini yalnız hissetmemeleri önemli, çocukları, komşuları ilgileniyorsa onlar açısından daha doğru olur.





2.     BÖLÜM
EMEKLİLİK GÜNLERİMİ YAŞIYORUM

AHMET AKSOY EV                                     İÇ/DIŞ-GÜN        LEYLA/AHMET
Balkonda çiçekleri sulayan Ahmet amca, etrafı düzenler.
Ahmet: Liseyi bitirdikten sonra bir sınava girdim, memur olmak istiyordum.  Bir de baktım kazanmışım hemen çalışmaya başladım…
Leyla dış ses: Tam kırk sene belediyede memur olarak çalışmış. İşini çok sevdiğini ve bir gün olsun işe geç gitmediğini anlatıyor… Kırk senenin ardından emekli olmuş. İlk bir iki ay evde oturmuş. Aralıksız uzun seneler çalıştıktan sonra bir anda evde oturmak onun hoşuna gitmemiş. Çalışmadan yaşamak bana göre değil demiş ve kendine yarı zamanlı bir iş bulmuş.
Evde uğraştığı bir hobisini gösteriyor.
Balkonun altından geçen komşularıyla sohbet ediyor.
Leyla bir yandan notlar alıyor.
Ahmet: Mehmet Bey nasılsınız? Bu karşıdaki ağacı suladım geçen gün. Aklınızda olsun…
Leyla Dış ses: Gittiği işlerde hep yeni şeyler öğrenmiş ve bu onu çok mutlu etmiş. İnsanın bir işinin olması ve ona dört elle sarılması gerektiğini savunuyor.
Ahmet amca torunlarının fotoğraflarını ve geldiklerinde oynadıkları oyuncakları gösteriyor.
Leyla Dış ses: Emekli maaşını aldıktan sonra hep torunlarına küçük hediyeler alıyormuş. Ahmet amca bir yandan gezmeyi de seviyor. Memleketi Artvin’e altı ayda bir gidip akrabalarını ziyaret ediyormuş.
Ahmet amca çalan telefonuna bakıyor. Doktor randevusunu hatırlatan kızına teşekkür ediyor.
Ahmet: Alo, efendim kızım misafirim var Leyla Hanım… Tamam kızım sağol çıkarız birazdan.
Leyla dış ses: Bugün Ahmet amcanın doktor randevusu var. Kulaklığında problem olduğunu düşünüyor. Duymada güçlük çekiyormuş. Doktora beraber gideceğiz.
Evden çıkmadan Ahmet amca ayakkabılarını parlatıyor. Anahtarlarını alıyor. Gülümseyerek bayanlara öncelik tanıyor.
RÖPORTAJ
Yaşlıların bağımsız olması nasıl sağlanır?
İnsan eğer kendi evinde yaşıyor, iyi kötü kendi parasını kazanıyorsa bağımsız bir yaşam sürebilir. Yaşlı istediği gibi hareket edecek akıl sağlına sahipse bunun sorun olacağını düşünmüyorum.
3.     BÖLÜM
SIRA BEKLEMEDEN MUAYENE
SAĞLIK OCAĞI      İÇ/DIŞ-GÜN      AHMET/LEYLA/HEMŞİRE/HASTALAR
Ahmet amca ve Leyla bir sağlık ocağına girerler.
Leyla dış ses: Ahmet amcayla doktor kontrolü için sağlık ocağına geldik. Kulakları iyi duymadığı için doktor ona kulaklık vermiş. Ancak bazen duyma sorunu yaşıyor. Kulaklığın bozulduğunu tahmin ediyor.
Doktorun kapısının önünde bir sürü insan bekliyor.
Ahmet amca gelince bir hemşire çıkıp onunla konuşuyor.
Evraklarını veriyor ona. Hemşire Ahmet amcayı içeri alıyor.
Leyla Dış ses: Altmış beş yaş üstü vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerinde kolaylık sağlanıyor. Ahmet amca da sıra beklemeden doktor muayenesi için odaya giriyor.
Ahmet amca dışarı çıkıyor, elinde bir reçete var. Hemşire kapının önüne gelip Ahmet amcaya açıklama yapıyor. Birkaç kişi Ahmet amcaya hastalığını soruyor. Onlarla sohbet ediyor.
Leyla Dış ses: Hemşire yardımcı olmak için reçetede yazanları açıklıyor. Birkaç hasta ise Ahmet amcaya şikâyetinin ne olduğunu soruyor. O da kulaklarındaki sorunu anlatıyor. Yeni kulaklığa hemen alıştığını ve çok rahat olduğunu belirtiyor. Beş senedir kullandığını söyleyip soranlara tavsiye ediyor. Gördüğü ilgiden çok memnun. Herkes birbirine geçmiş olsun diliyor.
Ahmet amca gelir.
Ahmet: Kulaklığımdaki pil bitmek üzereymiş yenisini almam gerekli. Allahtan kulağımda bir sorun yok.
Leyla: Geçmiş olsun.

Leyla dış ses: Ahmet amca ciddi bir sorunu olmadığına çok seviniyor. İş yerine gitmek üzere sağlık ocağından çıkıyoruz.
Çıkarlar.

RÖPORTAJ
Yaşlıların bakımında devlet desteği ne kadar önemlidir?
Yaşlılar toplumun en önemli bölümünü oluşturur. Saygı gereği bazı imtiyazlar onlara tanınmalıdır. Yasal ve sosyal haklara sahip olmalıdırlar. Bazı kurumlarda öncelikli olmaları gerekir. Böylece onlara olan borcumuzu ödeyebiliriz.



4.BÖLÜM
İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR

CADDE/DÜKKAN   İÇ/DIŞ-GÜN     Ahmet/Leyla/Dükkan sahibi/Çaycı/Müşteri
Ahmet amcanın işine gitmek üzere caddede yürüyoruz.
Leyla dış ses: Ahmet Aksoy işe gidip gelmek için bu caddeden her gün geçiyor. Yolların geniş ve rahat olması çok hoşuna gidiyormuş.
Leyla ile sohbet ediyor.
Çiçekleri koklar.
Leyla dış ses: Etraftaki çiçek kokularını koklayıp baharın tadını çıkarıyor.
Ahmet: Bak bu kafede her gün oturup bir kahve içiyorum bazen yeni insanlarla tanışıyorum. Baksana bisiklete bir tane almak sürmek istiyorum ama artık çok zor.
Yoldan geçen bir bisikletliyi gösteriyor. Çocuklar gibi seviniyor. İş yerinin önüne gelince kapıda duruyor. Anlatıyor ve Leyla onun kapıda bir fotoğrafını çekiyor.
Leyla dış ses: Ahmet amca tam 3 senedir aynı yerde çalışıyor. Kapının önünde gururla poz veriyor.

Dükkan sahibi: Buyurun hoş geldiniz.
Leyla: Hoş bulduk.
Ahmet: Hoş bulduk patron.
Dükkan sahibi: Dükkan senin Ahmet abi.
Selamlaşır, gülüşürler.
Leyla dış ses: Ahmet amca hemen tezgahın arkasına geçip, perdelik kumaşları gösteriyor. Dükkanın yarısı gerçekten onun galiba.
İçeri girerler Ahmet amca tezgahın arkasına geçer perdeleri gösterir. Çaycı çocuğa sesleniyor. Kapının önündeki çocuğa siparişi veriyor.
Ahmet: Bize üç çay oğlum.
Çaycı: Tamamdır Ahmet abi.
Kumaşları açarak anlatıyor.
Leyla dış ses: Raftaki kumaş toplarını hevesle kucaklayıp tezgahın üzerine koyuyor. Eskiden hangi perdeler kullanılıyordu şimdiki gençlik ne tarz kullanıyor onu açıklıyor.
Eline aldığı kumaşlara bakarak konuşur. Leyla ise fotoğraf çeker bazen perdelere dokunur.
Leyla Dış ses: Gazete desenlerini kullanarak üretilen kumaşlar önceleri ilgisini çok çekmiş. Pek beğenmiyormuş ancak zamanla en çok onları sever olmuş.
Ahmet: Otur perde oku, gazete baskılı baksana.
Gazete desenli bir güneşlik alır. Ve gülerek anlatır. Herkes güler. Leyla perdenin fotoğrafını çeker.
Leyla dış ses: Müşterilerinin genellikle yeni evlenenler ya da eski perdelerinden sıkılmış ev hanımları olduğunu anlatıyor. Bir evin en önemli öğesinin perde olduğunu savunuyor.
Çaycı geliyor sohbet ediyorlar. Çayları dağıtır, Ahmet amcayla şakalaşırlar. Gülüşürler.
Çaycı: Çaylarınız geldi!
Ahmet: Biz çay istemedik ki.
Çaycı: Tabii Ahmet amca öyledir. Afiyet olsun.
Ahmet: Sağolasın.
Dükkan sahibi Ahmet amcayı över. Leyla ile çay içerler.
Leyla dış ses: İş yeri sahibi Ahmet amcanın çalışmasından çok memnun olduğunu dükkana onu gönül rahatlığıyla emanet edebildiğini söylüyor. Biz çaylarımızı içerken gelen müşteriyle ilgileniyor.
İçeri bir müşteri gelir.
Ahmet: Hoş geldiniz.
Müşteri: Hoş bulduk, açık renk güneşlik bakmıştım ben.
Ahmet: Beyaz mı krem rengi mi olsun?
Ahmet amca notlar alarak perdeyi ölçer. Ahmet amca satış yapar. Leyla Ahmet amcayı satış yaparken fotoğraflar.
Leyla dış ses: Ahmet amcayı çalışırken görüntülemek benim için büyük bir şans. Gerçekten bu dükkanda ona ve güler yüzüne ihtiyaç var.
RÖPORTAJ
İnsan kaç yaşına kadar çalışmalıdır?
İnsan ölene kadar da çalışabilir. Eğer sağlıklıysa eli ayağı tutuyorsa toplumdan kopmaması gerekir. Ekonomiye katkıda bulunmak ve ilgi, yeteneklere göre faaliyet göstermek kişiyi daha mutlu eder.

5. BÖLÜM
PARK YÜRÜYÜŞLERİ ZİNDE TUTAR

PARK                                                 DIŞ/GÜN                          LEYLA/AHMET
Parkta Leyla ve Ahmet amca yürür.
Leyla dış ses: Ahmet amcanın en çok vakit geçirdiği parktayız. En sevdiği şey burada yürümekmiş. Yağmur çamur dinlemem günlük yürüyüşümü yaparım diyor. Yazın çok sıcaklarda güneş batınca geliyormuş.
Ahmet amca bir arkadaşını görür selamlaşırlar, ona gazete verir. Leyla Ahmet amcanın fotoğraflarını çeker.
Leyla dış ses: Parkta edindiği dostluklardan bahsediyor. Farklı görüşlerden insanlarla da arkadaş olabildiğini herkesin mutlaka bir ortak noktası olduğunu söylüyor.
Ahmet: Bizim Artvinlilerin kurduğu bir dernek var buraya yakın. Ara sıra oradaki faaliyetlere gidiyorum, hemşerileriyle görüşüp konuşuyorum.
Ahmet amca oturur gazete okur.
Parkta çocuklar koşup oynar, salıncakta sallanır.

Leyla dış ses: Gazetedeki haberlerin kimisine üzülüyor kimisine ise seviniyor. Parktaki en güzel şeyin çocuk sesleri olduğunu düşünüyor. Bazen gözlerini kapatıp onları dinliyormuş… Ördeklerin karnını doyurmayı çok eğlenceli buluyor.
Ahmet: Baksana Leyla kızım, karnım aç diyemez ki bunlar dilleri yok ki konuşsunlar. Sıcak ayrı dert soğuk ayrı dert onlar için.
Ördeklere ekmek verir. Leyla fotoğraf çeker.
RÖPORTAJ
Yaşlıların sosyal yaşantısı nasıldır?
Yaşlıları çoğunlukla parklarda görürüz. Çünkü onlar temiz havaya ve sosyalleşebilecekleri mekanlara ihtiyaç duyarlar. Onlar için bazı dernekler ve kurumlar organizasyon düzenleyebilirler. Bu da onların toplumdan kopmamalarını sağlar.
  

6. BÖLÜM
ARKADAŞ ZİYARETİ

HUZUREVİ                            DIŞ/GÜN                      LEYLA/AHMET/RASİM
İSTANBUL GÖZTEPE SEMİHA ŞAKİR HUZUREVİ YAŞLI BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ
Ahmet amca ve Leyla huzurevinin bahçesinde gezinirler.
Leyla Dış ses: Göztepe Semiha Şakir Huzurevi’ndeyiz. Yaşamlarını kendi başına sürdüremeyen ve bakıma ihtiyacı olan yaşlı vatandaşlarımız burada yaşıyor. Huzurevi;  kaliteli bir ortamda yaşlıların ruhsal, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini sağlıyorlar. Buraya geliş sebebimiz ise Ahmet amcanın bir arkadaşını ziyaret edeceğiz.
Görevliler hastalarla ilgilenir. Birkaç yaşlı bahçede oturur sohbet eder. Ahmet amcanın arkadaşı Rasim gelir. Ahmet ile selamlaşırlar, Leyla fotoğraflarını çeker.
Rasim: Hoş geldiniz.
Ahmet: Hoş bulduk Rasim nasılsın?
Rasim: İyiyim sağol sen nasılsın?
Ahmet: Nasıl olayım aynı iş güç devam. Bak sana ne getirdim.
Rasim: Aa bugün aklımdan geçiyordu.
Ahmet amca ona yanında getirdiği bulmacaları veriyor.
Leyla dış ses: Rasim amca iki senedir burada yaşıyor. Önceleri kendi başına yaşamak istese de ne sağlığı ne de maddi durumu buna elverişli değilmiş. Gerekli evrakları hazırlayıp çağırılmayı beklemiş.
İki arkadaş bir banka oturuyor sohbet ediyorlar. Bir tekerlekli sandalyede hasta uzakta oturuyor.
Rasim: Ben yıllardır kirada oturuyordum. Elden ayaktan düşünce çalışamadım kirayı ödeyemez oldum. Bir de sağlık sorunlarım çıktı. Bir akrabam önerdi burayı. Geldim konuşmaya, aklıma da yattı. Sonra kıyafetlerimi alıp geldim. İyi insanlar var, hemşireler her şeyimizle ilgileniyor.
Ahmet: Olsun iyi oldu.
Rehabilite edilen hastalar gezinir.
Leyla dış ses: Burası aynı zamanda bedensel ve zihinsel gerilemeleri nedeniyle özel ilgi, desteğe ve korunmaya muhtaç altmış yaş üstü vatandaşlarımız için bir rehabilitasyon merkezidir.
RÖPORTAJ
Kimler Huzurevine gidebilir?
Kimsesi olmayan altmış yaş üstü kişiler gidebilir. Sosyal ve ekonomik yönden yoksunluk içinde olup, korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç kişiler huzurevinde kalabilirler.

7. BÖLÜM
HEP BERABER UMUTLAR YEŞERİR

HUZUREVİ                            DIŞ/GÜN                       LEYLA/AHMET/RASİM
Huzurevinin içini geziyoruz. Rasim amca faaliyetlerinden bahsediyor.
Leyla dış ses: Huzurevindeki yaşlı ve bakıma muhtaç vatandaşlarımız aynı zamanda birbirlerinin en büyük destekçisi. Burası artık onların evi olduğu için herkes birbiriyle akraba gibi olmuş. “Biz büyük bir aileyiz” …
Herkes birbiriyle selamlaşıp konuşuyor. Leyla notlar almaya devam ediyor. Büyük bir salonda insanlar bir yandan sohbet ediyor bir yandan televizyondaki yarışma programı izliyor.

Ahmet: Sen benden çok bulmaca çözüyorsun.
Rasim: En sevdiğim şey bulmaca çözmek ve televizyondaki bilgi yarışmalarını izlemek. Yarışmacıdan önce ben bileyim diye heyecanlanıyorum bazen. Alzheimer hastalığına yakalanmayayım diye doktor bunu önerdi.
Leyla dış ses: Rasim amca bazen öğrencilerin gelip onlarla sohbet ettiğini anlatıyor. Kimisi kameraya çekip anılarından söz ettirerek sözlü tarih çalışmaları yaptığını söylüyor.
Ortalıkta bir hareketlenme oluyor. Hemşireler hastaları gezdirip onlarla ilgileniyorlar.
Leyla dış ses: Bu iki insanın en büyük dilekleri gelecek kuşaklara yaşadıkları tecrübeleri aktarabilmek. Rasim amca kendi aralarında koro kurduklarını ve geçen ay konser verdiklerini anlatıyor. Bizi gelecek ay doğum gününe çağırıyor. Hediye istemiyorum siz gelin yeter diyor.
RÖPORTAJ
Yaşlılar genç kuşaklarla ortada nasıl buluşabilir?
Yaşlıların gençlerle hem fikir olacağı konular muhakkak vardır. Özellikle tecrübe sahibi yaşlılar bunları gençlere aktararak yol gösterici olabilir. Gelişen teknolojiyle yazı, video, fotoğraf ile ölümsüz hale gelebilir.

LEYLA DOĞAN EV                                      İÇ/GÜN                            LEYLA
Leyla eve gelmiştir çantasını boşaltır.
Fotoğraf makinesini kontrol eder.
Leyla dış ses: Bugün gönül elçisi olarak Ahmet Aksoy’un bir gününe tanıklık ettim. Onunla evinde çay içip eski fotoğraflara bakarak geçmişi hatırladık… Beslenme ve barınma gibi temel gereksinimleri kendisinin karşılıyor olması takdire şayandı. Ardından doktorla olan randevusunda bende ona eşlik ettim, sıra beklemeden hızlıca muayene oldu.
Leyla yazdıklarını düzenler. Bir yandan da not defterindekileri renkli kalemle çizer.
Leyla Dış ses: Ve beni çalıştığı perdeciye götürdü. O yaşta çalışmaktan ve üretime katkıda bulunmaktan dolayı ne kadar mutlu olduğunu gördüm. Günlük yürüyüşünü parkta yapan Ahmet amcaya bende katıldım. Çocuk seslerini dinleyerek ördeklerin karnını doyurduk… Arkadaşı Rasim amcayı Huzurevinde ziyaret ettik ve oradaki yaşamı üzerine bazı bilgiler aldık. Doğum gününde orada tekrar buluşmak üzere sözleştik…
Bilgisayarını kapar. Çektiği fotoğraflara bakar. Masa başındaki işlerle ilgilenir.
Leyla dış ses: Ahmet Aksoy ile tanıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ondan çok şey öğrendim.
Yeni insanlarla tanışmaya ve onların hayatını belgelemeye devam edeceğim.
Sizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın vermiş olduğu kurumsal hizmetlere ve çalışmalara katkı sağlayarak gönül elçisi olabilir toplumun kalkınmasına katkı sağlayabilirsiniz…
Bakanlık logosu görünür. İletişim bilgileri verilir.


Evrim ÖZSOY 























































































Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...