Ana içeriğe atla

Tacones Lejanos


"Yüksek Topuklar" Pedro Almodovar'ın 1991 yılında yönettiği bir film. Pedro hayranlığım çok büyüktür. O yüzden çoğu filmini izlemişimdir. Ancak bilerek izlemediğim filmler de olur. Çünkü hemen o yönetmeni tüketmek istemem. Arada hatırlamak için bu taktik birebirdir. Hem daha kıymetli gelir. Şimdiden; İyi seyirler:)))
Rebeca, Madrid'de bir TV kanalında haberleri sunmaktadır. 15 sene Meksika'da yaşayan şarkıcı-oyuncu annesi İspanya'ya geri dönmeye karar vermiştir. Rebeca gergin bir şekilde havaalanında annesini bekler. Tek isteği onun bir şeyler başarabildiğini görmesidir. Bir de anne şefkati bekler. Becky tüm gazetecilerin onu karşılamaya geleceğini düşünür ancak karşısında sadece kızını görünce yıkıma uğrar. Ona göre dönüşü şaşalı olmalıdır. 
Rebeca annesini evinde ağırlar kocası Manuel ile hep birlikte akşam yemeği yerler. Ancak Becky daha önceden Manuel ile sevgili olmuştur. Rebeca da bunu bilmektedir. İkisi arasında hala bir şey olup olmadığını anlamak için onları gözlem altına alır. Travestilerin çıktığı bir gece kulübüne giderler. Ne kocası ne de annesi oraya gitmek istememektedir. Zaten o gece orada bir travesti öldürülmüştür. Bu Rebeca'nın umurunda olmaz. Arkadaşı Letal sahne alacaktır.
Letal'in saçı ve makyajı Becky'ye benzemektedir. Acıklı bir şarkıyı derinden hissederek söyler. Rebeca ise annesine özenerek bakar. Letal'in soyunmasına yardımcı olmak için kulise gittiğinde uzun zamandır yaşamadığı bir şeyi yaşar. Onunla birlikte olur ve bu olayı unutmaya yemin eder. Letal ise ona aşık olmuştur.
Rebeca kötü giden evliliğini annesine başarabildiğini göstermek adına bitirmez. Haberi olmasa da Becky ve Manuel tekrar görüşmeye başlamıştır. Rebeca annesine delicesine düşkündür. Çocukluğunda üvey babasının ölümüne annesinin kariyerine engel olmaması için sebep olmuştur. Bununla ilgili hiç vicdan azabı duymaz. Becky ise kızının hislerini anlamaya çalışır. 
Bir ay sonra Manuel yatağında ölü bulunur. 3 kişi savcı karşısındadır. 1. Karısı Rebeca, 2. Becky, 3. Metresi. Rebeca yaşadığı şok üstüne ne yapacağını bilemez ve aynı akşam canlı yayında kocasını öldürdüğünü itiraf eder.


Apar topar gözaltına alınan Rebeca hapse girer. Sanıldığının aksine Pedro'nun gözünden hapishaneler çok renkli ve eğlencelidir. Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi kadınlar koreografileriyle dans bile etmektedirler. Savcı, Rebeca'nın suçsuz olduğuna inanır ve kanıt aramaya karar verir.
Becky ise günden güne eriyen kızı için bir şey yapmaya hazırdır. Hayatında ilgi göstermediği kızını hapisten kurtarmak elindedir. Rebeca'nın da hamile oluşu beklenmedik bir olaydır. Çünkü Rebeca Letal'den hamiledir ve o da ortalıkta yoktur.
Kırmızı renklerin canlılığı ve pencereden izlenen yüksek topuklar... Bir kızın annesine olan hayranlığı ona neler yaptırabilir diye merak ediyorsanız "Yüksek Topuklar" ilgi çekici bir film. Hele ki soundtrack tekrar tekrar dinlenmeye değer...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...