Ana içeriğe atla

Güneş Tepedeyken-Dalibor Matanic


2015 Cannes Juri Ödülü-Belirli Bir Bakış
2015 Pula En İyi Film-En İyi Yönetmen-En İyi Yardımcı Kadın ve Erkek Oyuncu

"Güneş Tepedeyken" Balkanlarda 3 ayrı dönemde geçen aşkları anlatan bir film. Etnik sorunlar yüzünden yıllarca düşman olan aynı halkın insanları... Ve yanlış taraftakine aşık olmak...
1991 yılında Sırplar ve Hırvatların yaşadığı iki ayrı köy. Nehir kenarında buluşan sevgililer şehre gitme ve birlikte yaşama planları yaparlar.  Bandoda borazan çalan çocuk mücadelesini müziğiyle vermeye çalışır. Kızgın abi ise kendini zorunlu askerliğin kurbanı gibi görse de kız kardeşine sahip çıkmak zorundadır. Evden kaçan kızı geri getirmek nelere mal olacaktır?
Yıl, 2001 savaş sonrası evlerine dönmeye karar veren bir anne ve kızı. Ellerinde çantalarıyla henüz kimsenin dönmediği köylerine varırlar. Odaların yaşanacak hali kalmamıştır. Anne tek başına evi düzeltmeye çalışır. Oğlunu şehit veren kadın evine Hırvat bir tamirci çağırır. Kızı ise onu düşman olarak görür ve tavır yapar. Oysa farkında olmadan ona aşık olmuştur. 
2011 yılında şehirde üniversitede okuyan çocuk, sahil partisi için doğduğu köye gelir. Arkadaşlarıyla çıktığı yolculuğa yalnız devam eder. Çünkü uzun zamandır uğramadığı baba evinde şaşkınlıkla karşılanır. Tam partiye gidecekken fikrini değiştirir. Eski sevgilisinin evine gider. Orada istenmez çünkü odada uyuyan çocuğunu yıllar önce bırakıp gitmiştir. Kendini partiye atıp olayı unutmak istese de başaramaz. Geçmiş her zaman arkasından gelecektir.
Hırvatistan'ın Oscar adayı filmi izlemek isteyenlere iyi seyirler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...