Ana içeriğe atla

Cumartesi Rahatlığı

Ne güzel saatin alarmıyla uyanmamak,
Kalkıp hemen kombiyi açmak (ekonomi devri ee hava da güzellll)
Hemen Ziraat'e koştum ki bizim pazar araştırma şirketi parayı yatırmış mı diye, yatırmış. O sevinçle çektim kira parasını.Geldim eve o gazla patates kızartmaz mıyım:)
Ye allah ye, Tolga gitti ve kirayı yatırdı. Sürekli bir erteleme çelebi yazacağız da. Tolga bey kendi dizini yazıyor odasında.Ben biraz baktım çizgi filmlere daha iyisini yazarız ama seyahatname okumak zor geliyor, gerçi elimizde yok. Olsa okuruz, seçmeleri okudum baya sıkıcı!
Yeniden iş arama girişimleri tam 15 gün aramamışım ne rahat diyordum. Patron fevri geldi, bir de maaşı düşürdü. İyi günler dedim 10 gün daha giderim sonrası bye:)
Bu sektör çok garip karaktere karşılar.Ben en iyisi evden çalışayım, sosyal olmak istersem cumartesi akşamüstü Taksim'e çıkarım. Pişmanlıkla dönerim.
Dün de hemen kaçtım 23 gibi. Kaç kaç millet üstüne üstüne geliyor.
Topuklu ayakkabının zararları çok. 1.70 olmak zormuş. Ayaklarım ağrıyor, hele bacağımın içindeki kaslar, duruşum sarsıldı resmen.
"İkiz kız kardeşler" diye bir film izledim Kanal 24'de güzeldi, gözlerim nemlendi:))
Akşamına da Ntv'de belgesel vardı."İyi Misin Kötü Müsün?" Kötüleri nasıl tanırım diye izleyeyim dedim. Sonuç: Psikopatlar kendilerini kamufle etmede ustaymış". Ne kadar üzücü, ayrıca araştırma yapan dr. adam da tescilli manyak çıktı, ailesi de destekledi sonucu. Bence adam onları öldürür. Araştırma desteklenir böylece.
"Come Fly With Me" yi özledim, allahım bir tanışsam o ekiple. Hayal vallahi.
Haşmet Babaoğlu'nun pazar notlarına döndü sanki.
Dün akşam iyiydi önce okuma tiyatrosu sonra içmeler, Bengü-Birhan-Sevgi-Tülay-Nazım.
Tülay gelmedi gerçi bara, FKM'den erken ayrıldı, ona takılıyorum 3 akşamdır alkolik olma yolundayım:)
Fırtına var şu an bir başlasa dediğim yağmur 3 gün dinmeyecek.
Ben Çelebi'ye geri döneyim, para kazanmak lazım artık!









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...