Ana içeriğe atla

Marina Abramovic-The Artist Is Present


"Sanatçı Aramızda" belgeseli, performans sanatçısı Marina Abramovic'in New York Modern Sanatlar Müzesi'ndeki (Moma) retrospektifine hazırlanma sürecini izleyiciye sunuyor. Bir yandan da Marina'nın geçmişini, eski performanslarını, hayatının aşkı olan Ulay ile tanışmasını ve birlikte yaptıkları çalışmaları anlatıyor.
Moma'daki performansı, 736 saat boyunca bir sandalyede hareketsiz oturmak. Ortada bir masa ve iki sandalye... Sanatçı Abramovic ise tam 3 ay boyunca haftanın 6 günü orada oturuyor. Müzenin açılışından kapanışına kadar. Karşısına gelen ziyaretçilerle görünmez bir bağ kuruyor. Daha doğrusu karşısına oturanlar öyle hissediyor. Çoğu da ağlayarak oradan ayrılıyor.
Abramovic Manifestosu: Sanatçı asla yalan söylememelidir. Sanatçı başka bir sanatçının eserlerini kopyalamamalıdır. Sanatçı başka bir sanatçıya aşık olmamalıdır. 
Tam da bu noktada yönetmen kamerasını Ulay'a çeviriyor. Bir performans sonrası Marina'nın yaralarını temizleyen Ulay ona aşık oluyor ve sanat yolunda birlikte çalışmaya başlıyorlar. Yaklaşık 5 sene karavanda yaşayıp Avrupa'nın köylerini geziyorlar. En mutlu günlerini birlikte yaşıyorlar. En iyi performanslarını sergilerlerken Ulay, sandalyede hareketsiz oturamayacak duruma geliyor ve performanstan çekiliyor. Askeri disiplinle yetişen Marina ise inatla sanatına devam ediyor. Ve iki aşığın arası açılmaya başlıyor.
Son performansları Çin Seddi'nde birbirlerine yürümek. İkisi yaklaşık 2000'er kilometre yol katedip birbirleriyle buluşuyorlar. Bu aslında bir veda niteliği taşıyor. Ağlayarak ayrılıyorlar. Özel hayatlarına başkalarıyla devam ediyorlar.
Araları hala gergin olan çift belgesel için buluşuyor ve Marina onunla yaşadığı karavanı görünce gözyaşlarını tutamıyor. Ulay ise hala onu sevdiğini söylüyor. Performans sırasında karşısına gelip oturan Ulay'ın ağlayarak ellerine tutan Marina'nın da aynı duyguları beslediği ortada.
Geçtiğimiz günlerde mahkemelik olan çift hala aralarındaki sorunu halledememiş görünüyor. En iyi performans sanatçılarından Marina'nın hayatını anlamak için "Sanatçı Aramızda" iyi bir belgesel. İyi seyirler:))





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Gece Sahilde Tek Başına

Young Hee, Güney Kore'de ünlü bir aktristir. Yönetmenle yaşadığı bir ilişki sonucunda kalbi çok kırılır. Çünkü adam evlidir. Hamburg'a giden Young Hee, bir arkadaşının evinde kalır. Hem kalbinden aşkın izlerini silmeye çalışır hem de adamın gelip onu almasını bekler. Farklı bir ülkede her gün parkta yürüyüş yapar, yeni insanlarla tanışır ve biraz daha rahat davranmaya çalışır. Her ne kadar arkadaşı onun bir yemekte alkol alıp gevşemesinden hoşlanmasa da Young Hee o an canı ne isterse onu yapmaya kararlıdır. Ülkesine geri döndüğünde eski arkadaşlarını bulur ve onların değişimini gözlemler. Hala bekar olan erkekleri acımasızca eleştirir. Eski aşkının ne yaptığını merak etse de çok peşinde düşmez. Eninde sonunda hesaplaşacak kadar içinde biriktirdikleri vardır. Young Hee sadece sevilmek istediğini anlamıştır. O yüzden çevresindekilerle bu konuda rahatça tartışır. Arkadaşların onun zor zamanlarına destek olmak için seslerini çıkarmazlar. Young Hee sahilde uyuduğu bir gün es...

Balıkesir Şan Sineması

Balıkesir Şan Sineması'nın kapanacağını ve 4as market olarak açılacağını duydum veeee çok üzüldüm. İlk filmimi izlediğim yer olan Şan, benim için çok özeldir. 1994-1999 yılları arasında... İlk kez Batman'ı orada seyrettim ve sonraki 4 sene boyunca filmlerimi izlediğim tek yer oldu. Kısacası sinema nedir Şan'da öğrendim. Cumartesi ve pazar günleri hınca hınç dolu olurdu. Okuldan ve dersaneden kaçıp gittiğim tek yerdi. Ülkede sinema ve tiyatro salonları kapatılıyor yerlerine marketler ve avmler açılıyor. Köle gibi çalış, sanattan uzaklaş, para harca, daha çok kazanmak için çalış ve daha çok harca. Çark böyle dönecek artık. Anlayanlar anlamayanlara anlatsın.