Ana içeriğe atla

FARGO Season 2


Aslında her şey Gerhardtların işe yaramaz oğlu Rye'ın başını belaya sokmasıyla başlıyor. Daktilo satma işindeki arkadaşına yardım etme uğruna bir savcıyı öldürüyor, o da yetmiyormuş gibi barda çalışan diğer 2 kişiyi de vuruyor. Şehir dışındaki bu yerde yaralı olarak kaçmaya çalışırken oradan tesadüfen geçen Peggy ona çarpıyor. Ve farkında olmadan yaralı bir halde Rye'ı eve getiriyor. Hiçbir şey olmamış gibi yemek yapıyor, kocasıyla yemek yiyor. Garajdan gelen sesi farkeden Ed ise evde bir adam görünce afallıyor. Kim olduğunu ne olduğunu anlamadan manik haldeki adamı öldürmek zorunda kalıyor. Bir nevi nefsi müdafaa!
Lou ise şehrin sağlam polislerinden. Kayınpederi de polis, karısı kanser hastalığıyla boğuşuyor ve televizyon karşısında kendini kaybeden küçük bir kızı var. Üç kişinin öldürülmesi olayını çözmeye çalışıyor. Bir yandan da Fargo'nun adamlarını şehre gönderdiği kulağına çalınıyor. Lou hangi biriyle uğraşsın? Arkadaşı kasap Ed ve karısı Peggy'den asla şüphelenmiyor. Yine de kahraman olma yolunda yavaş yavaş ilerliyor.
Gerhardtlar Alman kökenli. Evde sürekli Şinitzel ve Apple Strudel! pişiyor. Baba Otto Gerhardt'a felç gelince yönetimin 3 kardeşten birine geçmesi isteniyor, aile arasında. Ancak anne Floyd hala hayatta olduğu için deli bozuk çocuklarına güvenemiyor. Ve mafya savaşında kazanmak için söz hakkını kimseye bırakmıyor. Kayıp olan Rye'ı Fargo'nun adamlarının öldürmüş olabileceği akla geliyor. Rye nerede diye onu tanıyan herkes araştırmaya başlıyor. 
Mike Milligan ve acımasız kasap kardeşler Gerhartları bitirmek için yola çıkıyor. Bu Mike için sandığı kadar kolay olmayacaktır. İşin sonundaki motivasyonunu bilse belki de kendini hiç yormayacaktır. Gerhardt kardeşler iktidarı bölüşmeye çalışıyor. Önemli olan Rye'ı bulmak değil. Sadece kızılderili Rye'ın izini sürüyor ve kendini kasap Ed'in evinde buluyor. Ed'in isteği çocuk sahibi olabilmek ve biriktirdiği para ile çalıştığı kasap dükkanını satın almak. Aslında sıradan insan için çok fazla şey istemiyor. Ancak yarı deli karısı Peggy'nin eve getirdiği adamı öldürdüğü için hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlıyor. 
En sevdiğim sahne 2. bölümdeki Lou ve Ed'in gece kasapta buluştuğu an. Ed, Rye'ı dondurucudan çıkarıp küçük parçalara ayırmak için kasap dükkanına getiriyor. Ve bu esnada işten geç çıkan Lou oraya bacon almaya geliyor. Aceleyle kapıyı açan Ed, Rye'ın parmağının dükkana yuvarlanmasına neden oluyor. Neyse ki durumu kurtarıyor ancak oldukça heyecanlı ve komik bir sahneyi yaratıyor.


Fargo 2. sezonu gittikçe tırmanan bir olaylar silsilesiyle seyirciyi koltuğuna hapsediyor. Kimi zaman gülerek kimi zaman heyecanla izlenesi bir dizi. İlk sezondaki gibi aslında sıradan insanların mafyanın ortasına girip olayları karıştırabileceğini bize gösteriyor. Dışarıdan bakmak ve ona göre hareket etmek acemilerin şansı olabiliyor. Klasik Fargo'daki gibi öykü anlatanlar, garip olaylar da bu sezonda mevcut. Özellikle uçan daire sahnesi görülmeye değer.
İzleyicinin tahmininden farklı bir yola sapan Fargo, dizi yazarları için de iyi bir örnek teşkil ediyor. 3. Sezon Fargo 2017 senesinde gösterime girecekmiş. Bu da söylentiler arasında. Dizi severlere iyi seyirler:)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...