Ana içeriğe atla

London Spy


BBC kanalında yeni bir mini dizi başladı. Drama konusunda usta olan İngilizler bu sefer iki erkeğin aşkını anlatıyor. Daha doğrusu romantik Danny, çaresiz bir gecenin sabahında köprü üstünde koşan bir adam görür. Ona yardım eden ve gözyaşını silen Alex'tir. Danny ondan çok etkilenir ve tekrar karşılaşmak için onu köprü çevresinde beklemeye başlar. 
Nihayet ikisi karşılaşırlar ve arkadaşlığa başlarlar. Ancak Alex çok çekingen ve soğuktur. Danny ise bir o kadar samimi ve sıcakkanlı... Alex yaptığı işi ondan gizler. Çünkü kimse "Ben ajanım" diye ortalarda gezinmez! İlişkileri tam 8 ay boyunca devam eder. Alex kendinde olmayan bir şeyleri farketmiştir. Danny ise aşkı bulduğu için çok mutludur.
İkili tam bir tatile gidecekken Alex ortadan kaybolur. Yani Danny ile iletişime geçmez. Danny'nin akıl hocası sayılan eski arkadaşı, yaşlı Scottie ise sevgilisini unutmasını söyler. Ona göre Danny yine terkedilmiştir. Danny çalışırken iş yerine Alex'in evinin anahtarları gönderilir. Önce anlam veremese de kendini Alex'in evinde bulur. Yaşadığı katta her şey normalmiş gibi görünse de çatı katı Danny için şoke edicidir.
Sado-mazo ilişkinin mekanı olan katta çeşitli kemerler, kırbaçlar ve maskeler vardır. Danny hepsini inceler hatta uyuşturucu bile bulur. Tahmin edemeyeceği bir şekilde büyük valizi açar. İçinde bir ceset vardır. Hemen polisi arayan Danny önce masum gibi görünse de bir süre sonra cinayetten suçlanacaktır. Çünkü "onlar" çok güçlülerdir ve en ince hesapları bile düşünmüşlerdir.
Danny aşık olduğu adamın öldürüldüğünü savunur ve bunu ispatlamak için her şeyi göze alır. Ve amansız bir mücadeleye girişir. Alex'in garip ailesi onunla iletişime geçer. Gazetecilere gidip gerçeği anlatır. Ve tehditler almaya başlar. Olayı fazla kurcalamaması gerekmektedir. Danny kaybedeceğini düşünse bile savaşmaya kararlıdır. Elindeki tek şey Alex'in evinden aldığı bir şifredir.
İyi seyirler:))


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...