Ana içeriğe atla

Mommy- Xavier Dolan


Diane oğlu Steve'i rehabilitasyon merkezinden almak zorundadır. Çünkü Steve merkezde bir yangın çıkarmıştır ve bir hastayı yaralamıştır. Babasının ölümünden sonraki zamanına şahit olduğumuz Steve'in şiddet ile arası iyidir. Çok çabuk sinirlenen ve hemen saldırıya geçen çocuk biraz annesine çekmiştir, diye düşünüyor izleyici. Oğlunu sakinleştirmek yerine yangına körükle giden Diane'ın doğru bir iletişim kurduğunu düşünüyoruz bir an, neticede Steve'in annesi o.
Ancak bu kanımızı alt üst eden komşu kadın giriyor hayatlarına. Normal aile olma çabasına giren Diane ve Steve, Kyla'yı yemeğe davet ediyorlar. Alkolün etkisiyle rahatlamaya başlayan Kyla, büyülü bir şekilde dans eden anne-oğula katılıyor. O da onların bir parçası oluyor.
Diane rahat bir nefes alıyor, temizlikçi olarak çalışmaya başlıyor, tıpkı diğer normal anneler gibi. Evde Steve'i bekleme görevi Kyla'nın oluyor. Boş durmayıp ikisi ders çalışmaya başlıyorlar. Kyla ile farklı bir iletişim kuran Steve'deki değişimi annesi seziyor, hafif kıskanıyor. Ancak geçmişte yapılan bir hata peşlerini bırakmıyor. Yangın çıkarma nedeniyle ödenmesi gereken bir tazminat ve rehabilitasyon merkezine geri dönmesi gereken bir evlat...
Annesinin onu koruyacak bir avukatla dışarı çıkmasını sindirmeye çalışan Steve, gittiği barda karaoke yaparken onu taciz eden çocuğa saldırır. Asıl değişim tacizci adama üç kez şans tanıması. Önceden ilk etapta saldırıya geçen çocuk zamanla sabretmeyi öğreniyor. Annesinin onun yüzünden hayatının mahvolduğunu söylemesini kaldıramıyor. Ertesi gün bir markette bileklerini kesiyor. Bir yanında Diane diğer yanında Kyla onu hastaneye taşıyorlar.
İki anne ve bir çocuk görünümündeki aile arabayla ilerliyor, tatile gittiklerini düşündüğümüz bir an Diane hayallere dalıyor. Okulunu başarıyla bitiren Steve, güzel bir kızla evleniyor, düğünde herkes mutlu ve oğlunu kurtardığını düşünen bir annenin gururunu yaşıyor.
Rehabilitasyon merkezinin bahçesinde bekleyen araca doğru üç adam geliyor. Steve tekrar oraya girmek istemiyor, direniyor ancak kaybediyor. Son kez kendini kurtarmak için bir hamlede bulunuyor. Steve sonsuzluğa doğru koşuyor...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...