Ana içeriğe atla

Geçtim Ama Tiyatrodan / DT


Yazan: Yeton Neziray
Çeviren: Senem Cevher
Yöneten: Atilla Şendil
Oynayanlar: Şahin Çelik-Cengiz Baykal-Gamze Yapar Şendil-Ozan Dağara-Selçuk Kıpçak

İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda izlediğim en iyi sistem eleştirisi yapan oyunlardan biri; "Geçtim Ama Tiyatrodan". "Sidikli Kasabası" (DT) ve "Zengin Mutfağı"ndan (ŞT) sonra ayakta alkışlanmayı hakediyor. 
Kosova Devlet Tiyatrosu'nda oyuncular aylardır maaşlarını alamamaktadırlar. Tiyatro buz gibidir ve ısıtıcılar çalışmamaktadır. Ekip tek çareyi rakı içerek ısınmakta bulur. Yine de mesleklerine olan saygıları yüzünden tiyatroyu yüzüstü bırakıp gitmezler. Oysa hepsinin ayrı hayalleri vardır. Karısıyla barışmak isteyen emekliliği yaklaşmış tiyatrocu, Broadway'de sahneye çıkmak isteyen ancak gerçek hayatta ya fahişe ya da anne rolü oynayan Rosa, yaratıcı olmak için çabalayan kısır yönetmen, babasını onurlandırmak için bir uçak yapmak isteyen set işçisi James (Bill).
Bir gün Spor Bakanı sekreteri gelir ve yönetmene bir haber verir. Kosova çok yakında bağımsızlığını ilan edecektir. Ve içinde başbakanın da konuşmasının geçeceği bir oyunu hemen hazırlamaları istenir. Yönetmen tutuşur ve devlet görevlisine bağımsızlığın ne zaman ilan edileceğini sorar. Aldığı cevap onu şaşırtır "Belki yarın belki yarından da yakın!". Çok üzülür. Çünkü oyunu alnının akıyla sahneleyememekten korkar. Ekip mecburen çalışmalara başlar.
Ne oynayacaklarını bile bilmeden gözü kapalı prova yaparlar. Set işçisi James'in dediği yaratıcı fikirleri dinlemeyen yönetmen kendince çıkar yolu bulmaya çalışır. Asıl sorun bağımsızlığın ne zaman ilan edileceğidir. 
Oyun, "Devlet eliyle tiyatro olur mu, olursa nasıl şekillenir?"in iyi bir örneği. Hemen her sahnesinde kahkaha atıp, "acı ama sistem böyle" dediğimiz bir eser. Tüm ekibin emeğine sağlık. DT'de böyle oyunlar görmek gelecekten umudumuzu arttırıyor.


Rosa'nın ünlü tiradı:
Scarlett: As God is my witness, as God is my witness they're not going to lick me. I'm going to live through this and when it's all over, I'll never be hungry again. No, nor any of my folk. If I have to lie, steal, cheat or kill. As God is my witness, I'll never be hungry again.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Gece Sahilde Tek Başına

Young Hee, Güney Kore'de ünlü bir aktristir. Yönetmenle yaşadığı bir ilişki sonucunda kalbi çok kırılır. Çünkü adam evlidir. Hamburg'a giden Young Hee, bir arkadaşının evinde kalır. Hem kalbinden aşkın izlerini silmeye çalışır hem de adamın gelip onu almasını bekler. Farklı bir ülkede her gün parkta yürüyüş yapar, yeni insanlarla tanışır ve biraz daha rahat davranmaya çalışır. Her ne kadar arkadaşı onun bir yemekte alkol alıp gevşemesinden hoşlanmasa da Young Hee o an canı ne isterse onu yapmaya kararlıdır. Ülkesine geri döndüğünde eski arkadaşlarını bulur ve onların değişimini gözlemler. Hala bekar olan erkekleri acımasızca eleştirir. Eski aşkının ne yaptığını merak etse de çok peşinde düşmez. Eninde sonunda hesaplaşacak kadar içinde biriktirdikleri vardır. Young Hee sadece sevilmek istediğini anlamıştır. O yüzden çevresindekilerle bu konuda rahatça tartışır. Arkadaşların onun zor zamanlarına destek olmak için seslerini çıkarmazlar. Young Hee sahilde uyuduğu bir gün es...

Balıkesir Şan Sineması

Balıkesir Şan Sineması'nın kapanacağını ve 4as market olarak açılacağını duydum veeee çok üzüldüm. İlk filmimi izlediğim yer olan Şan, benim için çok özeldir. 1994-1999 yılları arasında... İlk kez Batman'ı orada seyrettim ve sonraki 4 sene boyunca filmlerimi izlediğim tek yer oldu. Kısacası sinema nedir Şan'da öğrendim. Cumartesi ve pazar günleri hınca hınç dolu olurdu. Okuldan ve dersaneden kaçıp gittiğim tek yerdi. Ülkede sinema ve tiyatro salonları kapatılıyor yerlerine marketler ve avmler açılıyor. Köle gibi çalış, sanattan uzaklaş, para harca, daha çok kazanmak için çalış ve daha çok harca. Çark böyle dönecek artık. Anlayanlar anlamayanlara anlatsın.