20 Mayıs 2014 Salı

Like Father, Like Son

İyi gelirli çekirdek bir aile...
İşkolik mimar bir baba ve altı yaşındaki oğluna kusursuz bir hayat yaşatmaya çalışan anne.
Keita, Japonya'nın en güzel evinde yaşayan, piyano öğrenen şanslı bir çocuktur, annesiyle arası iyidir ancak ona vakit ayıramayan babasını uzaktan sevmektedir.
Bu mükemmele yakın görünen ailenin hayatı, annenin doğum yaptığı hastaneden gelen telefonla değişir.
Oğulları Keita hastanede karışmıştır yani biyolojik oğulları başka bir ailededir.
Ryusei ise esnaf bir ailenin oğludur, kardeşleriyle neşeli bir yaşamı vardır.
Fakir ama birlikte olmayı başarabilen bir ailenin çocuğudur ancak gerçek ailesi Keita'nın ailesidir.
Bu durum en çok mimar babanın aklını karıştırır. Çünkü ebeveyn olmayı başaramayan tek kişi odur.
Çevrelerindeki herkes karışan çocuklar hakkında içlerinde tuttuklarını ortaya dökerlerken hastane ise kararı bekler, çocuklar değişecek mi yoksa aynı ailede mı kalacak.
En çok şaşırtan durum ise çocukları özellikle karıştıran hemşirenin ifadesidir. Hemşire, zengin ve sevilen bir ailenin gelinini kıskandığı için bilerek çocukları değiştirmiştir.
Yani bu iyi gelirli aile olmanın kötü bir bedelidir.
Hastaneden tazminat kopartmaya çalışan esnaf baba, diğer çocuğu da aileden alıp evlatlık edinmeye çalışan mimar baba.
Annelik duygusu ile her yerde aynı. Her çocuk sevilir ancak hangisi benimdir?
Haftada bir gün çocukları değiştirmekle işe başlayan ailelerden zengin olan taraf zararlı çıkar.
Çünkü esnaf baba çocuklarıyla uçurtma uçurur, oyun oynar ve oyuncaklarını tamir eder.
Para ile satın alınamayacak şeyler kazanır.
Doğru yolu bulan mimar babamız da ailesini kurtarmaya karar verir :))
Mutlu sonla biten bu film iki saat süresince "sizin başınıza gelse ne yapardınız" diyerek sorgulatıyor.


Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...