Ana içeriğe atla

Altınçizgi Reklamı Gerçek mi?


Altınçizgi'nin billboard reklamı twitter ve facebookta yoğun bir şekilde paylaşılıyor.
Altına da markaya tepki dolu cümleler yazılıyor.
Sebep?
Ülkemizde daha yeni meydana gelen Soma maden faciası.
Aklıma takılan soru acaba Altınçizgi bu reklamı son bir haftada mı verdi?
Eğer öyleyse bir markanın böyle bir adım atması hiç de mantıklı değil.
Mantıklı olmamaktan öte insancıl değil.
Yok bu reklam uzun süredir varsa o zaman reklamı geri çekmek için geç kalınmıştır.
Yanlış zamanda yapılan yanlış reklam marka batırır!

Bu yazımı gören arkadaşım Nazlı beni bilgilendirdi:

Öncelikle Soma'daki faciada hayatını kaybetmiş değerli maden işçilerine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm ülkemize başsağlığı dileriz.
Soma trajedisinin halkımız üzerinde yarattığı haklı duyarlılıkla yıllar önce yaptığımız bir iletişim çalışmasına tepki gösterilmesini kesinlikle anlıyoruz. Yalnızca şununbilinmesini isteriz ki, söz konusu çalışmayı 2010 yılında gerçekleştirmiştik.
Soma faciası yaşandığı anda Türk halkı ile aynı duyarlılığı göstererek kendi hesaplarımızdan çalışmayı kaldırdık. Ancak tüm internetten kaldırma gücümüz maalesef yok.
Altınçizgi olarak tekrar etmekte fayda görüyoruz. Bu çalışma 2010 yılında yapıldı ve her iletişim çalışmasında olduğu gibi birkaç ay içinde ömrünü tamamladı. 4 yıl önce yapılan bir çalışmamızın bugün Soma trajedisi ile yeniden gündeme gelmesi çok üzücü bir hadisedir.
İnsan hayatının her şeyin önünde geldiğinin bilincinde olan bir şirket olarak, kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi bir borç biliriz.

Kamuoyuna önemle ve saygıyla duyrulur."

Altın çizgi sanıldığı gibi yeni bir reklam vermemiş yani aşağıdaki gazetede ıspatı var:


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...