Ana içeriğe atla

Yeni Ahit-The Brand New Testament


Fantastik kara mizah türünde olan Yeni Ahit'in yönetmeni Jaco Van Dormael. Film 113 dakika, Lüksemburg, Fransa ve Belçika ortak yapımı. 
Tanrı Belçikalı. Evden dışarı çıkmadan yaşıyor. Akılsız bir karısı ve cin gibi uyanık bir kızı var. Oğlu yok! Bu Tanrı biraz kötü. Kimsenin girmesini istemediği odasında insanların hayatlarıyla oynuyor. Canı istediğinde onlara fırtına gönderiyor, trafik kazası geçirtiyor ya da hastalanmalarını sağlıyor. Pek de acıması yok. Küçük kızına karşı şiddet dolu, karısını ise insandan saymıyor.
Küçük kız Ea, 12 Havariye ek olarak 6 tane bulup Yeni Ahit'i yazması gerektiğine inanır. Dünyayı babası gibi acımasız bir Tanrı'dan kurtarmak için evden kaçmaya karar verir. Önce gizli odaya girer ve kullara ne kadar zamanları kaldığını gösteren bir mesaj atıp bilgisayarı bozar. Ardından çamaşır makinesini ayarlar ve içinden geçerek dışarı çıkar. Sokakta bir evsize rastlar. Onu Yeni Ahit'i yazacak kişi olarak belirler. 
Sıra 6 havariyi bulmaya gelir. Kolu olmayan bir kadın, yıllardır mutsuz olduğu işte çalışan bir adam, yaşlı, zengin ve tatminsiz kadın, öldürme isteği olan bir adam, seksüel sapkınlığı olan adam ve yaşamak için  bir günü kalan küçük erkek çocuğu. Hepsi öleceği tarihe göre yaşamlarını değiştirmeye karar verirler.
Tanrı kızının işleri karıştırıp evden kaçtığını öğrenince deliye döner ve çamaşır makinesi yoluyla dışarı çıkar. Ancak evdeki hakimiyeti dışarıda pek sökmez ve "Ben Tanrıyım" diye ortalarda gezinince sert tepkilerle karşılaşır. Hatta o kadar sınırı aşar ki kilisedeki rahip bile ona saldırır. Tahammül edilemeyen adam kızını bulur. Ancak sihir küçük kızdan yanadır. Neticede suda yürümek de bir yetenektir.
Havarilerden rutinlerini bozup mutlu olmak için çözüm ararlar. Küçük kız ise ölmek üzere olan sonuncu havari ile ilgilenir. Son isteği olan şeyleri yapmaya çalışırlar. Sahilde öleceği anı beklerken sınırdışı edilmek üzere olan Tanrı'nın uçağı onları teğet geçer. Çünkü tanrıça olaya el atmıştır. Yıllardır evde ezilen kadın Tanrı'nın bilgisayarının  başına oturur ve bir şeyleri yeniden programlar. İnsanların öleceği tarihler ve gökyüzünün rengi gibi...
Herkes hayata yeniden başladığı için mutludur. Tanrı da Özbekistan'da bir çamaşır makinesi fabrikasında çalışmaktadır. Neticede kimse öleceği zamanı bilmek zorunda değildir.
Amelie filmini andıran Yeni Ahit uzun zamandır izlemediğim yaratıcı ve eğlenceli filmlerin boşluğunu bir çırpıda doldurdu. Muhakkak seyredilmesi gerekiyor. İyi seyirler:))


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...