Ana içeriğe atla

Dope-Rick Famuyiwa


Malcolm, bekar annesiyle birlikte suç oranının yüksek olduğu L.A. banliyösünde yaşayan bir liselidir. En yakın arkadaşları Jib ve Diggy ile bir müzik grubu vardır. Biraz nostaljik tarzda müzik yaparlar ve eski tarz giyinirler. Bu sebeple okulda ve mahalle çevresinde pek sevilmezler. Onlar da diğer çocuklara karşı pek ılımlı değildir. Çünkü ayakkabılarını ya da bisikletlerini çalmaya çalışan çocuklar pek tekin değildir. 
Köşebaşındaki Dom, mahallenin güzel kızına Malcolm aracılığıyla selam gönderir. Oysa Malcolm kızı uzaktan uzağa kesmektedir. Sınavlara hazırlanan kızın odak noktasında Malcolm olsa da Dom daha girişken ve güçlüdür. Bir akşam Dom'un doğumgünü partisine bu üç arkadaşı da gider. Olanlar olur. Malcolm ilk dansını kızla yaparken silahlar patlar. Nereye gideceğini kestiremeyen çocuk sırt çantasını da alarak oradan kızla uzaklaşır.
Ertesi gün okula gittiğinde güvenlik kontrolünde bir problem vardır. Polis köpeği de ona havlamıştır. Güvenliğe göre; silik Malcolm ve arkadaşlarında bir sorun yoktu. Okula rahatça giren çocuk çantasındaki uyuşturucu paketlerini ve silahı görünce panikler. Bir gece önceki doğumgününde onların çantasına Dom yüzünden geldiğini anlar. Aniden gelen telefonla rahatlama hisseder. Çünkü çantadakileri okul kapısında bekleyen araca verecektir.
Tam teslimat olacakken Dom hapisten onu arar ve kapıdakilerin sağlam pabuç olmadığını kaçması gerektiğini söyler. Malcolm pedala kuvvet arkadaşlarıyla bisiklete binerek Dom'un söylediği adrese gider. Peşlerindeki adamları atlatırlar. Gittikleri evde garip davranan iki kardeş vardır. Ve Malcolm'un sonradan öğreneceği şey ise o evin sahibinin onun için referans verecek kişi olmasıdır. Çünkü Malcolm Harvard'a girmeyi kafaya koymuştur ve bu uğurda elinden geleni ardına koymaz.
Tesadüf üstüne tesadüf yaşayan üçlü kılpayı hayatta kalır ve belaya bulaşmaz. Malcolm da bir Harvard öğrencisi nasıl davranırsa öyle yaparak elini taşın altına koyar. Bu cesaret onun etrafındakiler tarafından saygı görmesine, mahallenin güzel kızının kalbini kazanmasına ve çok istediği referans mektubunu almasına vesile olur. Müziklerini Pharrell Williams'ın yaptığı "Dope" izlemesi eğlenceli bir film. Tavsiye edilir.))


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...