Ana içeriğe atla

"Koy Ver" Kampanyasına Halay Desteği


Üç tarafı denizlerle çevrili, jeopolitik konumu açısından önemli sevgili ülkem zor günler geçiriyor.
Kesinlikle ülkeye muska yapıldı ve sınır kapılarının üstüne sokuşturuldu.
Dış mihraklar bir yandan paralel devlet bir yandan, herkesler tam bağımsız iktidarın kuyusunu kazmak için mücadele veriyor. İktidar koltuğundakiler ise evlatlarıyla birlikte çaldıkları paraları koyacak yer bulamıyor.
İnsanların iki lafından biri "Allah Yukarıda" ve "Allah Büyüktür"dür.
İlk anda kimse kötülüğe başlamaz herkes "Çok İyidir!".
Para güç getirir, güç ise haz. Kontrolden çıkan güç ise gaz getirir ve sonunda kişiyi patlatır.
Bir insanın milyon dolarları olmasıyla karnını doyuracak kadar paraya sahip olması arasındaki fark nedir?
Allah inancından öte ahlakının olmamasıdır. Bir de gece rahat uyuyamaması...
Herkes bizi kıskanır, ülkemiz güzel, ülkemiz bereketli, akıllıyız, zekiyiz tek eksiğimiz şans.
Yıllardır iktidara gelen cehalet küpleri yüzünden bir millet sıkıntı çekiyor. Ve çekmeye de devam edecek.
Çünkü eğitimsiz bir sürü çocuk, genç var. Onlar büyüyecek ve üreyecek, kontrolsüzce...
Azınlıklar azalacak. İnsanlar koyunlaştırılacak. Sansür normalleşecek.
Bu sıkıntılara, acılara rağmen arada gülmek ve eğlenmek bizim de hakkımız.
Milli oyunumuz halay. 
Birlikte oynandığı için bütünlüğü temsil ediyor. O yüzden eline mendili alan halaybaşı olup diğerlerini tek tek topluyor. Sürü psikolojisi bir süre sonra oyuna çağırılmayan da gelip halaya katılıyor.
Büyüyen halay içe doğru sarmal oluyor. İçinden çıkılamıyor...
Azıcık müzik duysak kalkıp oynuyoruz. Stres atmak gerekir.
Daha yapacak çok şey var. 
"Koy Ver Gitsin" biraz oynayalım kendimize gelelim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...