Ana içeriğe atla

12 Dakikalık Cesaret!


"12 YILLIK ESARET" 
Filminin adını duyan ancak onu izlemeyen bir beyaz yakalı arkadaş sıradışı bir pazartesi günü yaşamadı...
Her zamanki gibi haftanın ilk günü diye sevinmeyerek işe gitti.
Topuklu ayakkabıları yerine botlarını giymişti. Hava buzzzdu.
Şirketin önündeki pastaneden poğaçasını aldı.
İşe tam 2 dakika geç kalmıştı.
Kapıdan içeri girdiğinde ondan üst pozisyonda olanlar çenelerini yukarı dikmişlerdi, ona bakmıyorlardı.
Alt kademedekilerin ise ağzının suyu akıyordu. Çünkü havalı kız pazartesi günü işe geç kalmıştı.
Çenelerinden akan suyu silenler ellerindeki kozu münasip bir yerlerine -sonra kullanılmak üzere- koydular.
Masasına oturdu, çay almak için geç kalmıştı ancak bir cesaret gitti bardağını doldurdu.
Hamur hamur poğaçayı midesine üç lokmada indirdi, doymamıştı ama rejimdeydi.
Her pazartesi başlayamayan rejimlerdendi.

KAYIŞ KOPAR
Müdürü odasına çağırdı,  maillerine neden 5 dakika içinde cevap vermediğini sordu.
Haftasonu "Acillll" yazılı işleri halletmediği için bir kamyon azar fırlattı suratına.
Bir daha geç kalırsa onu kovacağını söyledi.
İzinlerini iptal etti, maaşına yapılan zamları geri çekti.
Bacakları titreten bir tonda bağırarak onu işe yaramazlar listesinin başına koydu.
Bir hayvanın içine soktu çıkardı, saydı saydı saydı.
Tükürüğüyle tüm suratını ıslattı.
Son damla son damla olmuştu.
Beyaz yakalı arkasına bile bakmadan şirketten çıktı, gitti.

ARTIK
İnce topuklu ayakkabı giymeyecekti.
Midesine oturan poğaça yemeyecekti.
Ağzının suyu akan yalakaları görmeyecekti.
Arkasından fısıldayanları duymayacaktı.
Bir üst pozisyona geçme umudu yoktu.
Oysa ki tam 12 senedir o şirkette çalışıyordu.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...