Ana içeriğe atla

THE DUKE OF BURGUNDY


Zengin bir kadın olan Cynthia, kendi çapında yaptığı kelebek araştırmalarıyla tanınır. Zaman zaman kütüphaneye gider ve konferanslar verir. Kelebek koleksiyonu onun için önemlidir, bir başka önemli olan şey ise sevdiği insanı mutlu etmektir. Cynthia'nın yaşadığı sıradan bir aşk hikayesi değildir. Sevgilisi Evelyn ile itaat üstüne kurulu bir ilişkileri vardır. 
Evelyn hizmetçi pozisyonundadır ve ona sert davranılmasını, emir verilmesini ve görevini yerine getirmediğinde ise cezalandırılmasını istemektedir. Önceleri Cynthia'nın tavrı itaat bekler gibi görünse de bunu sadece Evelyn istedi diye yapmaktadır. Ve yavaş yavaş bu durumdan yorulmaya başlar.
Evelyn daha farklı cezalar talep eder ve Cynthia'nın ona karşı inandırıcı bir biçimde daha sert olmasını bekler. Kendini zorlamaya başlayan kadından daha büyük bir yatağı ve fantezi dünyasının kapılarını açacak sevgili hapsetme sandığını kullanmasını ister. Yatak yapımı uzun süreceği için Evelyn evdeki büyük sandığı yatak odasına getirir. Kocaman sandığı taşırken Cynthia belini incitir.Ve eskisi gibi çabuk iyileşemeyeceğini düşünerek yaşlandığını hisseder. Evelyn ise onun belini zevkle ovar, ancak üstünde pijamalar olduğunda pek çekici gelmez. Yatakta belini ovarken partnerinin üstünde iç gıcıklayıcı iç çamaşırları olmalıdır. Aksi taktirde içinden yardım etmek gelmemektedir.
Geceleri Cynthia, Evelyn'i sandığa kapatır ve onun istediği yürüme seslerini çıkarır. Zaman zaman uykuya dalıp horlar. Evelyn sihirli kelimeyi söyleyince onu sandıktan çıkarır. Bir gece gördüğü kabusta sandığı açınca bir iskelet ile karşılaşır. Belki de kozasında çürümüş bir kelebeği temsil etmektedir. 
Zavallı Cynthia itaat ettiren konumundan itaat edene sürüklenir. İç çamaşırlarını yıkama görevini Evelyn'e verir. Her zamanki fantezi oyunu gereği Evelyn bir tane külotu yıkamayı unutmuştur, bunun için de banyoda cezalandırılır. Son zamanlarda bu oyunda ağlayarak yorulduğunu belirten Cynthia'ya sevgilisi onu çok sevdiğini söyler ve sandığı depoya geri kaldırırlar. İkisi biraz kısır olan itaat oyunlarından kurtularak normal bir ilişki denemeye karar verirler. Evelyn değişmeye söz verir.
Gotik bir atmosferde geçen film metaforlarıyla da ilgi çekici. Kimi zaman Cynthia'nın kimi zaman da Evelyn'in gözünden anlatılan film, iki lezbiyenin itaat fantezisini denemesini anlatan bir melodram.
İyi seyirler:)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...