Ana içeriğe atla

47 Ronin - 47 Samuray


47 Ronin, temelinde gururlarını kurtarmak isteyen samurayların öyküsünü anlatıyor. Lord Asano'nun himayesindeki halk huzurlu bir hayat sürmektedir. Asano tarafından küçükken ormanda bulunan Kai ise onlardan uzak bir barakada yaşar. Kai'ın babası İngiliz annesi ise köylüdür, melez olduğu için samuray olamaz. Asano'nun kızı Mika ile birbirlerine aşıktırlar ancak bu aşk umutsuzdur. Ako halkını koruyan savaşçılar ve lordun çevresindeki samuraylardır. Ancak bir gün İmparator Shogun Tsunayoshi Lord Kira ile ülkeye ziyaret düzenler. Görsel şölenlerin altında büyücü Witch'in hain planları vardır. Bir gece Lord Asano zehirlenir, misafiri Kira'ya saldırdığı gerekçesiyle intihar etmesine İmparator tarafından izin verilir. Samuraylar da  Ronin olurlar. Yani efendisiz kalırlar. Mika bir senelik yasın sonunda Lord Kira ile evlenecektir. Witch'in büyülerine göre Mika intihar edecektir. Bir sene boyunca baş samuray Oishi bir kara delikte çıkarılmayı bekler. Kai ise acımasızca Hollanda adasında dövüştürülmektedir. Oishi oğlu Chikara'nın da yardımıyla intikam almak için harekete geçer. (Filmin sonunu izleyenler bilecek).
3D olması gereken açılıştaki dev canavarı kovalamaca sahnesi gayet güzeldi. Ancak filmin geri kalanının 3D olmasına gerek yoktu. Keanu Reeves başrolü tek başına alıp götürmüştü, özellikle dövüş sahnelerindeki performansı etkileyiciydi. Dilinin İngilizce yerine Japonca olmasını tercih ederdim (gerçekçilik açısından). Filmin en güzel yanı ise gereksiz uzunlukta olmamasıydı. Fantastik-macera türündeki bu filme büyüler ve devasa yaratıklar güzel yerleşmiş. Konu ve filmin sonu biraz daha köpürtülseymiş Hollywood'a daha güzel yaranılırmış gibi görünüyor.
İzlerken ellerim terlese de samuray olmak ister miyim bilemedim...
Sonunda ölmeyeceksem EVET!
Not:
Variety dergisi filmi "disaster" olarak nitelendirmiş IMBD puanı ise 6.7.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Gece Sahilde Tek Başına

Young Hee, Güney Kore'de ünlü bir aktristir. Yönetmenle yaşadığı bir ilişki sonucunda kalbi çok kırılır. Çünkü adam evlidir. Hamburg'a giden Young Hee, bir arkadaşının evinde kalır. Hem kalbinden aşkın izlerini silmeye çalışır hem de adamın gelip onu almasını bekler. Farklı bir ülkede her gün parkta yürüyüş yapar, yeni insanlarla tanışır ve biraz daha rahat davranmaya çalışır. Her ne kadar arkadaşı onun bir yemekte alkol alıp gevşemesinden hoşlanmasa da Young Hee o an canı ne isterse onu yapmaya kararlıdır. Ülkesine geri döndüğünde eski arkadaşlarını bulur ve onların değişimini gözlemler. Hala bekar olan erkekleri acımasızca eleştirir. Eski aşkının ne yaptığını merak etse de çok peşinde düşmez. Eninde sonunda hesaplaşacak kadar içinde biriktirdikleri vardır. Young Hee sadece sevilmek istediğini anlamıştır. O yüzden çevresindekilerle bu konuda rahatça tartışır. Arkadaşların onun zor zamanlarına destek olmak için seslerini çıkarmazlar. Young Hee sahilde uyuduğu bir gün es...

Balıkesir Şan Sineması

Balıkesir Şan Sineması'nın kapanacağını ve 4as market olarak açılacağını duydum veeee çok üzüldüm. İlk filmimi izlediğim yer olan Şan, benim için çok özeldir. 1994-1999 yılları arasında... İlk kez Batman'ı orada seyrettim ve sonraki 4 sene boyunca filmlerimi izlediğim tek yer oldu. Kısacası sinema nedir Şan'da öğrendim. Cumartesi ve pazar günleri hınca hınç dolu olurdu. Okuldan ve dersaneden kaçıp gittiğim tek yerdi. Ülkede sinema ve tiyatro salonları kapatılıyor yerlerine marketler ve avmler açılıyor. Köle gibi çalış, sanattan uzaklaş, para harca, daha çok kazanmak için çalış ve daha çok harca. Çark böyle dönecek artık. Anlayanlar anlamayanlara anlatsın.