Ana içeriğe atla

Changing Perspectives Film Festival-Wild




Geçen sene izlediğim ve çok beğendiğim “Uluslararası Farklı Perspektifler Kısa Film Festivali” bu sene de Salt Galata’da başladı. Salı günü koşarak gittim ve filmleri izlemeye başladım. Salon biraz soğuk olsa da meslektaşlarımın yeni işlerini görmek benim içimi ısıttı. (Şiirsel Cümle)
Makedonya yapımı “48” dünyanın sonunun geldiğini öğrenen bir papazın kendini dışarı atmasını anlatıyor. Bugüne kadar yapmadığı yasak şeyleri yapan papaz başka bir yönüyle karşılaşıyor. Yönetmen Vladimir Mitrevski’nin beşinci filmi.
“Ateş Kuşu” / “Firebird” Bulgaristan yapımı bir animasyon. Modern dansı animasyonda görmek fena değil. Hareketli bir yapım, 7 dakika sürüyor.
“Fifo” filmi Belçika yapımı ve 12 dakika. Süpermarkette çalışanların atılması gereken yiyecekleri fakirlere vermesini yasaklayan bir sistemi eleştiriyor. İşinden olmamak isteyen görevli bakalım müdürün dediğini dinleyecek mi?
4 dakikalık animasyon filmi olan “Tilkiler” / “Foxes” birbirini sevmeyen iki tilkinin diğer küçük tilkiye yardım etmesini konu alıyor. İşin sonunda güzel üzümler var.
Mehmet Kanadlı’nın 7 dakikalık kurmaca filmi “Yeşil Bölge” / “Green Zone”, gelecekte doğaya sınırlı bir şekilde çıkan insanları konu alıyor. Oradan fidan ve tohum çalmak yasak olsa da biraz toprak almanın kimseye zararı olmaz. Peki yeşile hasret insanlar için bu yeterli mi?
“Mevsim İşaretleri” / “Signs Of The Season” filmi Deneysel Belgesel türünde. Cava takvimini günümüzdeki Endonezya yaşamıyla kıyaslıyor.
9 dakikalık Animasyon filmi “Volkan Adası” / “Volcano Island” diyalogsuz. Okyanus adalarındaki vahşi yaşamı ve dişi kaplanın diğer hayvanlarla olan ilişkisini anlatıyor.
“Su Hayattır” / “Water Is Life” filmi ABD yapımı ve 4 dakika. Standing Rock Sioux Halkı’nın verdiği yaşam mücadelesi ve demiryolu yapımı için öldürülen hayvanları anlatıyor.
“Honey Weees” / “What Weee Are” 8 dakikalık İtalyan yapımı bir film. Arı yoksa yaşam da yok.
Volkan Budak’ın 9 dakikalık deneysel belgeseli “Yaban”/ “Wild” bizi, Kızılırmak Deltasındaki mandaların yaşamlarına götürüyor.
Arnavutluk filmi olan “Susuz”/ “Without Water” Tiran’daki su sıkıntısına odaklanıyor. Binaların üstündeki su depolarına su dolduran iki çocuk ve onların hayallerine kısa bir bakış atıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...