Ana içeriğe atla

Florida


Claude, 80 yaşlarında sevimli bir dededir. Kağıt fabrikasını kızının yönetimine bırakıp 90'lı yıllarda emekliye ayrılmıştır. Vaktini evde eski eşyalarla ilgilenerek ve bakıcılara takılarak değerlendirir. Alzheimer olan Claude geçmişi ve isimleri hatırlar ancak bazen yaşadığı anı algılayamaz. Bunun için de yanında duracak bir bakıcıya ihtiyacı vardır. Çalışanların hepsini kaçırır amacı kızı Carole'nin onunla ilgilenmesidir.
Carole babasından sonra şirketi Kanadalılara satmıştır. Hala aynı fabrikada müdür olarak çalışır. Bir yandan iş bir yandan özel hayatı derken babasının da sorumluluğu onu yormaktadır. Erkek arkadaşı ona destek olsa da günden güne Claude tehlikeli olmaya başlar.
Kırsaldaki güzel evde yaşarken Claude çok mutludur. Hafta sonları onu ziyarete gelen torunu ve kız arkadaşıyla da vakit geçirir. Kızı eski arabasını yenilettirir ve gezintiye çıkarlar. Claude, Florida'da yaşayan diğer kızını özlemektedir. Onun için her sabah Florida portakal suyu içer. Carole ise babasına gerçeği nasıl söyleyeceğini bilemez. Çünkü kız kardeşi yıllar önce bir kazada ölmüştür. Babası da ondan sonra bu hastalığa yakalanmıştır.
Claude ele avuca sığmaz ve iş bakımevine yatırılmaya dayanır. Son nokta kızının sevgilisinin kafasını yarmasıdır. Şehirdeki evde pek mutlu değildir o yüzden rahatsızlığı artar. Torunu onun bakımevine yatırılacağını duyunca panik olur. Claude ise eşyalarını topladığı gibi Florida'daki kızını görmeye gider. Uzun bir uçak yolculuğundan sonra eski damadının evine gelir ve kızını bulamaz.
Ne yazık ki Claude bakımevine yatırılır. Kızı onu kendi imalatı olan şarap ile ziyaret eder. Sık sık geleceğine söz verir.
"Florida" hem duygusal hem de komik bir film. Yaşlı bir adamın hastalıklı son yıllarını ağır bir drama olarak anlatmak yerine esprili bir dili tercih ediyor. İyi seyirler:))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Gece Sahilde Tek Başına

Young Hee, Güney Kore'de ünlü bir aktristir. Yönetmenle yaşadığı bir ilişki sonucunda kalbi çok kırılır. Çünkü adam evlidir. Hamburg'a giden Young Hee, bir arkadaşının evinde kalır. Hem kalbinden aşkın izlerini silmeye çalışır hem de adamın gelip onu almasını bekler. Farklı bir ülkede her gün parkta yürüyüş yapar, yeni insanlarla tanışır ve biraz daha rahat davranmaya çalışır. Her ne kadar arkadaşı onun bir yemekte alkol alıp gevşemesinden hoşlanmasa da Young Hee o an canı ne isterse onu yapmaya kararlıdır. Ülkesine geri döndüğünde eski arkadaşlarını bulur ve onların değişimini gözlemler. Hala bekar olan erkekleri acımasızca eleştirir. Eski aşkının ne yaptığını merak etse de çok peşinde düşmez. Eninde sonunda hesaplaşacak kadar içinde biriktirdikleri vardır. Young Hee sadece sevilmek istediğini anlamıştır. O yüzden çevresindekilerle bu konuda rahatça tartışır. Arkadaşların onun zor zamanlarına destek olmak için seslerini çıkarmazlar. Young Hee sahilde uyuduğu bir gün es...

Balıkesir Şan Sineması

Balıkesir Şan Sineması'nın kapanacağını ve 4as market olarak açılacağını duydum veeee çok üzüldüm. İlk filmimi izlediğim yer olan Şan, benim için çok özeldir. 1994-1999 yılları arasında... İlk kez Batman'ı orada seyrettim ve sonraki 4 sene boyunca filmlerimi izlediğim tek yer oldu. Kısacası sinema nedir Şan'da öğrendim. Cumartesi ve pazar günleri hınca hınç dolu olurdu. Okuldan ve dersaneden kaçıp gittiğim tek yerdi. Ülkede sinema ve tiyatro salonları kapatılıyor yerlerine marketler ve avmler açılıyor. Köle gibi çalış, sanattan uzaklaş, para harca, daha çok kazanmak için çalış ve daha çok harca. Çark böyle dönecek artık. Anlayanlar anlamayanlara anlatsın.