Ana içeriğe atla

Frank - Lenny Abrahamson


FRANK | Yönetmen: Lenny Abrahamson / Senarist: Jon Ronson, Peter Straughan / Özgün Kitap: Jon Ronson / Görüntü Yönetmeni: James Mather / Kurgucu: Nathan Nugent / Özgün Müzik: Stephen Rennicks / Oyuncular: Michael Fassbender, Domhnall Gleeson, Maggie Gyllenhaal, Scoot Mcnairy / Yapımcı: David Baron, Ed Guiney / İngiltere, İrlanda / 2013 / DCP / Renkli / 95´ / İngilizce

Filmin başında şarkı sözü yazmak için gezinen bir çocuk (Jon), Frank’ın garip isimli müzik grubuyla karşılaşıyor. Şansı yaver gidiyor ve ekibe keyboardcu olarak katılıyor. Bir dağ evinde kendi çapında son derece yaratıcı olan Frank ve diğerleriyle bir sene geçiriyor. Tüm parasını bitirdikten sonra oradaki herkesten bir şeyler öğreniyor ve nihayetinde deha Frank’ın yeteneğinden birazcık edinmek istiyor. Ancak bu süreci youtube’dan paylaştığı için grup arkadaşları ona tavır alıyor. Jon, Frank’i ikna ediyor “Bizi sevenler var”. Hassas ve kırılgan deha Frank yeni tanıdığı Jon’ın sözüne inanıp konser vermek için yola çıkıyor. Tek eksikleri kendini Frank’ın yüzüne taktığı yedek maskeyle ağaca asan ekibin koordinatörü; Don. 
Konser mekanında Jon’ın egosu yüzünden dağılma yaşayan ekip bir süre sonra tekrar birleşiyor. Frank’ın devasa maskesi olmadan birbirlerine sımsıkı sarılıyorlar. Frank karakterin esin kaynağıysa, İngiliz punk grubu The Freshies’in de liderliğini yapmış İngiliz şarkıcı/komedyen Chris Sievey’nin sahne personası Frank Sidebottom.

Garip müziği ve şarkı sözleriyle Frank’ın soundtracki çıkmaz umarımJ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...