Oktay Ekinci'yi kaybettik.

Eski Mimarlar Odası Başkanı, mimarların mimarı, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Oktay Ekinci hayatını kaybetti.
Kendisiyle tanışıklığım olduğu için beni gerçekten üzen bir haber oldu.
Çükül'de kendisini ziyarete gittiğimde bana ikram ettiği baklava hala aklımda.
Onunla olan kısa sohbetlerimiz ve yazdığı köşe yazıları çok değerliydi.
Cumhuriyet'i aldığımda önce onun yazılarını okurdum.
Restorasyon bölümünü okuduktan sonra Tarihi Kentler Birliği ile birlikte Kula-Manisa gezisine gitmiştik.
Herkes nasıl da hayrandı Oktay Hoca'ya. Yanına gidip bir cümle duymak için heyecanla sırasını bekliyordu genç mimarlar, restoratörler.
Çekül'de gönüllü olarak 1 sene çalıştım. Yine onun yönlendirmesiyle.
Bugün büyükşehirlerde gezerken  gördüğüm manzara beni çok rahatsız ediyor.
Oktay Hoca'yı da rahatsız ediyordu.
Kent kültüründen uzak, üst üste, plansız projesiz yapılmış kötü işçilikli bir sürü bina.
Uçaktan bakılınca belli bir düzeni olmayan, kısalı uzunlu, koordinasyonsuz yapılar.
Kentin trafiğini azaltma adı altında yapılan birilerinin  cebine para sokma amacı güden yol/ulaşım ihaleleri.
Tarihi evlerin, sit alanlarının, doğal sitlerin bilinçsizce yok edilmesi.
Özellikle de yeşil alanların, ormanların ranta çevrilmesi.
Ve daha neler neler bizi rahatsız ediyor.
Bu ülke bu hale geldiğine göre sayımızın az olduğunu farkediyorum.
Ve çok üzülüyorum.
Mekanı cennetlerin en güzeli olsun Oktay Hoca.