Ana içeriğe atla

Bent Hamer geliyor.

İstanbul Modern Sinema, Norveç Büyükelçiliği işbirliğiyle İskandinav sinemasının Türkiye’de de çok sevilen yönetmenlerinden biri olan Bent Hamer’i davet ediyor. Melankolik komedi tarzında, karanlık ve sıcak filmleriyle tanınan Hamer’in filmografisinde yer alan Norveç yapımı filmlerden Mutfak Hikayeleri, Yumurtalar, Güneşli Bir Gün, O’Horten ve Yeni Yıl’ın  yanı sıra Amerikan yeraltı edebiyatının ünlü ismi Charles Bukowski'nin aynı adlı romanından uyarlanan ve başrolünde Matt Dillon’ın oynadığı Factotum da yer alıyor. Bu kısa program dahilinde, 31 Ekim Perşembe günü Bent Hamer ve Norveçli yazar Levi Henriksen’in katılacağı bir söyleşi  gerçekleşecek. Henriksen, Hamer’in 2010 yapımı filmi Yeni Yıl’ın uyarlandığı ‘Bare mjuke pakker under treet’  isimli öykü kitabını yazmıştı.
31 Ekim Perşembe, 19.00
Bent Hamer ve Levi Henriksen  İstanbul Modern'de konuşmacı olacaklar.
Yumurtalar, 1995
Norveç, 35mm, 86’, Renkli, Norveççe
Oyuncular: Sverre Hansen, Kjell Stormoen, Leif Andree
Mo ve Pa, 70’lerinde sakin ve tekdüze bir hayat süren iki erkek kardeştir. Bu sakin hayatları Pa’nın bedensel engelli yetişkin oğlu Konrad’ın gelişiyle değişir. Uzun yıllar bu gerçeği bilmeden yaşamış olan Pa, hayatına oğlunun girmesi ile onunla nasıl ilişki kuracağını bilemez. Konrad yanında devamlı yumurta dolu bir kutu taşır. Konrad’ın kıskanç ve tuhaf yapısı her iki kardeşin yaşamında yeniliklere yol açar. Bu ilk filmiyle Hamer, insan doğasının ironik ve detaylı bir incelemesini sunuyor.

Güneşli Bir Gün (En dag til i solen), 1998
İspanya-Norveç, 35mm, 95’, Renkli, Norveççe- İspanyolca- İngilizce
Oyuncular: Nicholas Hope, Eric Magnusson, Ingrid Rubio, Luis Cuenca
Filmlerinde taşıdığı mizah unsuru ile tanınan yönetmen bu filminde Almar adlı genç, Norveçli bir denizcinin hikayesini anlatıyor. Manevi değeri yüksek olan altın saati kırılan Almar, saati tamir etmek için İspanya’da bir kasabaya gider. Saatinin tamir olmasını beklerken kasaba halkı ile tanışır. Bu halk sıradan değildir. Wind isimli Avustralyalı denizci ona gerçekliği kuşkulu maceralarını anlatırken, İspanyol güzel Marta’nın da tuhaf bir büyükbabası vardır. Almar şehirde dolaşıp yeni insanlarla tanıştıkça, tıpkı bozulan saatindeki gibi, bu kasabada da zamanın durduğunu düşünmeye başlar.

Mutfak Hikayeleri (Salmer fra Kjøkkenet), 2003
Norveç-İsveç, 35mm, 95’, Renkli, Norveççe-İsveççe
Oyuncular: Joachim Calmeyer, Tomas Norström, Reine Brynolfsson
Hamer, Mutfak Hikayeleri’nde bilimin soğuk yapısı ve insan ilişkileri arasındaki çelişkiyi mizahi bir şekilde işliyor. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle İsveç Ev Araştırma Enstitüsü, emek ve paradan tasarruf etmeyi sağlayacak çok işlevli mutfak tasarımları imal etmenin gerekliliğine inanır. Bu nedenle çalışanlarından Folke Nilsson’ı daha etkin tasarımlar üretebilmesi için Norveçli dul erkek İsak’ın mutfak alışkanlıklarını izlemek için görevlendirir. İsak kendini dış dünyadan soyutlamış inatçı bir çiftçidir. Folke görev gereği gözlemlediği adamla konuşmamalı ve yemek yaparken ona yardım etmemelidir. Araştırma görevini büyük bir istekle yapan Folke’un mutfağına yerleştiği İsak ile arasında beklenmedik, hoş bir diyalog başlar.

Factotum, 2005
ABD-Norveç-Danimarka, 35mm, 98’, Renkli, İngilizce
Oyuncular: Matt Dillon, Lili Taylor, Marisa Tomei
Charles Bukowski’nin aynı isimli romanından uyarlanan film, Bukowski’nin gençliğinden erken dönemine geçişe dair biyografik bir çalışma sunuyor. Film, Henry Hank Chinaski adlı yazarın işten işe,mekandan mekana ve kadından kadına maceralarını takip ediyor. Bu sırada Hank’ın karmaşık hayatında değişmeyentek şey, yazma tutkusu oluyor. Bu tutkusuna rağmen, yazılarını defalarca aynı yayınevine yollayan Hans bir türlü olumlu sonuç alamıyor. Film şiirsel bir atmosfer sunduğu izleyiciyi, kaos ile yaratıcılık ağının içine düşürüyor. Factotum’da, hayatı dibine kadar yaşamaya kararlı bir adamın öyküsüne tanık oluyoruz.

O’Horten, 2007
Norveç, 35mm, 90’, Renkli, Norveççe
Oyuncular: Baard Owe, Espen Skjønberg, Githa Nørby, Bjørn Floberg
O’Horten, 40 yıllık tren makinistliği işinden emekli olmaya mecbur edilir. Ancak son seferini yapacakken Horten işe gecikir. Bu gecikme tren istasyonunu alt üst eder. Platform onun için artık güvenli değildir. 67 yaşındaki Horten, emekliliğinin gelmesi ile kabul ettiği yaşlılığının eğlenceli yanını keşfetmeye başlar. Horten yaşamakta olduğu monoton hayattan sıyrılarak macera dolu ve tuhaf bir hayata sürüklenir. Film boyunca Hamer,ölüm temasınıyaşlı Horten’in sıcak ve melankolik portresi üzerinden mizahi bir dille anlatıyor bize.

Yeni Yıl (Hjem til jul), 2010
Norveç-Almanya-İsveç, 35mm, 85’, Renkli, Norveççe
Oyuncular: Arianit Berisha, Sany Lesmeister, Nadja Soukup
Noel arifesinde küçük, karlarla kaplı Norveç kasabası Skogli’de eve dönmeyi planlayan insanların öykülerine ortak oluyoruz Yeni Yıl’da. Bu kasabanın halkını yaklaşan Noel telaşı sarar. Knut hasta babasını görmeye giden bir baba adayı,onun arkadaşı Paul ise evliliğini kurtarmaya çalışan bir adamdır. Eşinden ayrılacağının sözünü almış Karin ve onun ayyaş yol arkadaşı Jordon’ın ise yeni yıldan beklentileri farklıdır. Birbirinden farklı hayatları, ümitleri ve beklentileri olan kasaba halkının yolları Noel arifesinde eve dönme yolunda kesişir. Kuzey ışıklarının altında, bembeyaz karlarda geçen film bir öyküden diğerine ince geçişlerle büyük resmin parçalarını izleyiciye sunar veizleyiciden bu parçaları birleştirmesini ister.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...