Ana içeriğe atla

Uçamayan Süpürge “AYRIMCILIĞA KARŞI FİLMLER” nasıl yalan oldu?

Bundan aylarrr önce Uçan Süpürge "Ayrımcılığa Karşı Filmler" adı altında kamu spotu senaryo yarışması düzenledi. Yine aylarca juri toplanıp bir sonuca ulaşamadı, sonuç 157 kişinin yazdığı kayda değer değildi.
Bu kadar insanın minicik umudu çöp oldu gitti.
Tebrikler.
Umarım seneye böyle bir yarışma düzenlemek gibi yanılgıya düşmezler.
Çünkü nedeni belirsiz bir şekilde kimse seçilmeyecektir,
Juri üyelerinin değerli vakti çalınmış olur,
Bu kadar insan boşuna umutlanacak.

Katılımcılara gönderilen mail aşağıdadır.
Yarışmacılar içimn tam tatmin sağlamıştır!

Değerli Senaryo Yazarı,

Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin sene başında başlayan Aynı Çatı Altında başlıklı projesi kapsamında düzenlediğimiz “Ayrımcılığa Karşı Filmler” temalı TV spotları için senaryo yarışmasınakatıldığınız için teşekkür ederiz. Bu katılımı,ayrımcılığa karşı mücadeleye destek olarak gördüğümüzü belirtmek istiyoruz.

Bildiğiniz gibi yarışmaya son başvuru tarihi, genel istek üzerine bir kez ertelenmişti. Son güne geldiğimizde elimizde 157 senaryo vardı; her biri çok değerli ve anlamlı olan bu eserler Jüri tarafından titizlikledeğerlendirildi. Jürideki her üye her bir senaryoyu yarışmanın amaçlarına ve başvuru koşullarına uygunluk, görselleştirmeye elverişlilik, geliştirilebilirlik gibi belli başlı ölçütler çerçevesinde okudu ve ayrıntılı yorumlarını paylaştı. Geçtiğimiz cumartesi günü Ankara’da 10.00-13.30 saatleri arasında yapılan karar toplantısının ardından Jüri’nin yarışmanın sonucuna dair ilanı bilginize sunuyoruz:

Başvuru yapan 157 senaryo arasından projenin amacına uygun, ayrımcılık meselesini ayrımcılığı yeniden üretmeden,şiddet söylemini tekrar yaratmadan, hükmedici bir dil kullanmadan anlatan ve herhangi bir müdahaleye gereksinim duymadan olduğu gibi filme çekilebilecek bir senaryo bulunamadı.

Senaryolar, etnik/kültürel ayrımcılığı anlatmada, bu ayrımcılıktan duyulan rahatsızlığı aktarmada yetersiz kaldı.
Senaryolar, bu ayrımcılığın toplumdayeteri kadar bilinmediğini, konuya dair farkındalığın ise sembolleştirmelerdüzeyinde kaldığını gösterdi.
Senaryolar arasında ‘kazananlar’belirlenemedi. Ancak, Jüri üyeleri, katılımcılar arasında teşvik edilmeye değer yazarlar olduğu görüşünde birleşerek;
-Eserlerinden ilham almak,
-Çekim sürecinde birlikte çalışmak, bilgi ve deneyim paylaşmak,
-Senaryo yazarlığı yolculuğuna katkıda bulunmak,
-Desteklemek ve bu alanda ilerlemesini teşvik etmek,
üzere beş (5) katılımcı belirledi. Bu katılımcılara Teşvik Ödülü verilmesi kararlaştırıldı. (Ödülün maddi karşılığı yoktur.)
Aynı Çatı Altında projesi ekibi, Ayrımcılığa Karşı Filmler yarışması seçici kurulu ve yapımı üstlenecek olan teknik ekiple, Teşvik Ödülü alan yazarların da destek ve katılımıyla, yarışmanın amacına en uygun senaryoları geliştirme kararı alındı.
Ayrımcılık, özellikle de etnik/kültürel ayrımcılık bir medya ürününde yeni bir ihlal yaratmadan, önyargılardan arınarak ve klişeye düşmeden işlenmesi çok güç bir tema. Özgüveniniz, emeğiniz ve çabanız için sizi candan kutlarız. Yarışmadan, beklendiği gibi ‘kazanan’ ya da ‘kazananlar’ çıkmamasının emeğinizin boşa gittiğinidüşündürmemesini temenni ederiz. Aksine, ayrımcılığa dair literatürün geliştirilmesi, bu sorunun kamusal ve özel alanda daha sık seslendirilmesi ve ülkemizde daha epey yol kat edilmesi gerektiğini gösterdiği için bir dizi kazanıma yollar açtığınızı umutla ve iyimserlikle düşünmenizi isteriz. Ayrımcılığa karşı mücadeleye verdiğiniz katkının çok değerli olduğuna inanıyor ve başka çalışmalarla da bir arada olmayı diliyoruz.  

Yarışma Jürisi: Fethiye ÇetinNebahat AkkoçSevilay ÇelenkEmel Sungur,Berrin BalayEmel BezekMehmet SobacıReyya AdvanNur Otaran
Proje Yürütücüleri: Selen Doğan, Sanem Akın

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...