Ana içeriğe atla

Kore Expo-Eminönü

 İlk Kore Kraliçesi

Bu ay Kore fuarı var. Bir aydır bekliyorduk zaten...Ne olur ne olmaz bilemiyor tabii insan görmeden. Tek bildiğimiz Kim-Ki Duk gelecek. Ama nereye ne zaman vs?
Sevgilimle pazar günü Mısır Çarşısı'nın yanındaki fuar alanına gittik. Biletler 10 TL. ödedik ve girdik. Paralı olmasına rağmen baya kişi akın etmişti. Özellikle 2-3 tane Kore delikanlısı çok revaçta. Zaten o kadarlar. Kızlar hemen fotoğraf çektiriyorlar. Hımm adı neymiş Kim Yangmış falan fısır fısır konuşuyorlar. Türk kızlarının Kore açılımını tebrik ediyorum. Doğacak çocuklar şeker oluyor ama büyüdükçe sevimlilik gidiyor.
Işık gösterileri falan var, fena değil. İmitasyon birkaç tarihi eser ve Yukarıdaki ilk kore kraliçesi orada duruyor.Güzel kadınmış ama.
Bir sonraki hedef Sultanahmet Meydanı'ndaki standlar oldu. Koşarak oraya gittik. Yine orası da tıklım tıklım. Baya tanıtım standı kurulmu. Pek satılan bişey yok ama. Tadımlık da yok. Birkaç elma cipsi yedik yüzde 100 doğalmış. Bir de ginsengli şekerlerden aldık. Bir garip ama sevdim.
İçecek sorduk çocuğun biri akşamdan kalmalar için bişi önerdi ne tadabildik ne alabildik baktık geldik.
Yemek tadım çadırını bulamamamıza sevgilim çoooook üzüldü. Oysa hayalimizde neler canlanmıştı.
Oradan bir kolye hediye ettiler yarım kadın suratı gülüyor.Uğur getirsin dediler kısmen getirdi umarım devamı gelir.
Kore güzel memleket beaa gitmek lazım, insallah seneye:)))







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...