Ana içeriğe atla

Yeni Lenovo i3-Akbank Reklamı

Ne kadar hızlı ve gıcır bir laptopum oldu bugün anladım:)
Dün uyandığım gibi Elmadağ'a attım kendimi. Vatan Computer'dan bir laptop kapma kararıyla. Öncesinde bir kütüphaneye uğramış kitap değiştirmişliğim var. Tahsin Yücel okuma zamanı artıkkk.
Seville Starbucks'da içtiğimiz kahve züper geldi. Dedikodu da. Cuma akşamı Restoratörler ve Konservatörler Derneği'nin açılışındaydım da şarapla azıcık gevşemiştim. Ne iyi geldi ama arkadaşlarla sohbet. Bir de Özlem'in mercimek köfteleri.
Vatan'da laptoplardan sorumlu kişi sanırım Casper ile gönül bağı kurmuş. Hangi laptopu sorsam Casper ile karşılaştırıyor. -Yok efendim gönül bağım falan dedi. İnadımdan almadım Casper. Zaten herkes burun kıvırıyor yerli malı diye. Asus'a gözüm takıldı. Eee Lenovo i3 bulunda 10.50 TL'ye kaptım hemen. Kasada sıradayız çocuğun biri de Lenovo almış saydı nakit 1000 üstü bişeyler. Kasiyer kız soruyor -1 Liranız var mıydı acaba?. -Allahım baksana nakit milyar sayarsın 1 Lira isterler dedim. Ne kasiyer bişey dedi ne müşteri. Ardından kafamı bir çevirdim bal standı. Aaa dedim burada bal da mı satıyorsunuz? Erkek kel kasiyer zıpladı benim laptopu ovuşturarak -Evet efendim balı böle sürüyorsunuz üstüne daha iyi çalışıyor -Arı yapışır be dedim. Ne mişte yardımmış. -Gıda sektörüyle teknolojiyi birleştiren kurumdur Vatan dedim. Allahım herkes ters. Aşağı indik ödemeden sonra. Herkes laptopu yüklemeye bırakıyor. Doğum hastanesi gibi çocuğunu görmek isteyenler ilk dokunanlar hangisi olduğunu soranlar. Karışır mı bunlar dedim Sevil'e saçmalama dedi. Ama hastanede bile karışıyor ki çocuklar.
Aldık çıktık derken -gelecekteki-sevgilimi gördüm Harbiye'de. Ne tesadüf. Ehehehe
Nişantaş Bolulu'ya gittik tatlı yemeğe. Sevgi de katıldı simitiyle. Kameradan teyzeme el salladık.
Sonra yürüyerek Beşiktaş. Sert rüzgar olmasa ne iyi olacaktı.
Dün de kuaförde akşamı ettik, daha kaşım maşım manikürüm var off.
Selami Şahin'in Akbank reklamı ne ilginç ne alaka?
Bunlar şimdi creative ekipten mi çıkıyor?
Hepsi duruyor biri diyor "A Selami Şahin şarkıyı sölesin" hepsi zıplıyor ne kadar yaratıcı bir fikir diye göklere. Sonra şarapla kutluyorlar. Sonra bir reklam şirketine iş görüşmesine gitme şansın bile olmuyor. Evet bu tipler şakır şakır İngilizce konuşan minimum 3 sene reklam ajansı deneyimi olan tipler bir de. Allahım yaratıcılık nerelere bağlandı.
Ben bu dünyaya ait değilmişim arkadaşlar söyledi dün. Marsta olsam daha popüler olurmuşum.
Pek inanmadım ama.
Akbank da hala kestiği 50 Liramı ödemedi!!!
Selami şarkı söylesin daha...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...