Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zengin Mutfağı Şehir Tiyatroları

Zengin Mutfağı'nda 1970'ler Türkiyesi'nde zengin köşkündeki hizmetlilerin, o yıllardaki toplumsal kavga içinde taraf olup olmama konusunda yaşadıkları olaylar trajikomik bir anlatımla sunuluyor. Ayrıca Epik Tiyatro'nun ülkemizdeki önemli örneklerinden olan oyun, alt sınıf insanlarının yaşamsal ve düşünsel seçimlerini sorguluyor.

Sidikli Kasabası-2012 Yılın Müzikali

Ünlü Broadway müzikali Devlet Tiyatroları sahnelerinde! Dünyanın ısınıp suların azalmasıyla birlikte tuvalete girmeyi sınırlayarak özel bir şirketin denetimine verildiği bir yerde geçer olayımız. Tuvalet parasını ödeyemeyenlerin gizemli Sidikli Kasabası’na gönderildiği, bir gidenin bir daha geri gelmediği, kimsenin birbirinin gözünün yaşına bakmadığı, tüm genel tuvaletlerin özelleştirildiği bu yere düşen bir aşk ateşi aynı zamanda süre giden sisteme karşı çıkışında kıvılcımı olur.

2013

Nişantaşı yeni yıla hazır

Kış çayı ıhlamur

VOLVER

Agustin Barrios-La Ultima Cancion

Değişim-Agustin Barrios - La Cathédrale

İnsan değişir, dünya değişir, herşey değişir. Önemli olan değişime ayak uydurabilmektir. Rahatlamak lazım, arada gelen titremelerin bitmesi lazım. Olumsuz şeyler düşünmemeli insan kafasından hemen atmalı. Çünkü vakit yok. Ne üzmeye ne üzülmeye, herkes yaşadığını orada bırakmıyor. Yanında taşıyor yatağına alıyor kafasında büyütüyor... O büyüyenler gözyaşı olup akıyor. Kalanlar oluyor hala, orada. Hiç gitmeyebiliyor.

Normal doğum değil.

Yemekhanedeki sohbet tam bir film sahnesiydi. Konu nereden açıldıysa doğuma geldi. Herkes anormal doğmuş. Tek normal doğan benim:)) Biri 6 aylık biri 7 aylık doğmuş, diğer arkadaş ise "ben 1 kg bile değilmişim doğduğumda" dedi. Ablam mezarlıkta doğmuş dedi. Sağıma döndüm ve sordum "sen nasıl doğdun?" kız ters doğmuş. Vietnamlı bir misafir vardı ona sorduk  sonrasında. Adı semi ben semih diyorum. Asıl olay çocuğun ailesi Vietnam'dan kaçıyormuş. Ve annesinin doğum sancıları başlamış, gemide doğmuş o da mecburen. Şaştık kaldık. Garip oldum.

Beyoğlu Sinepop

İstiklal Caddesi'ndeki "Cadde-i Kebir Sinemaları" olarak anılan tarihi sinemalar, AVM sinemalarıyla girdikleri rekabeti teker teker kaybediyor. Son olarak Beyoğlu Sinepop sineması da bu ay kapısına kilit vuracak. Beyoğlu ile özdeşleşen sinemalardan Sinepop da kasım ayı sonunda sinemaseverlere veda edecek. Kapanan Emek Sineması ile aynı sokakta bulunan Sinepop'un en çok Emek'in kapanmasından etkilendiğini ifade eden Dorsay, kapanan birçok sinemanın tarihi yapılar içinde yer almasını, tekrar açılmaları için bir umut olarak niteledi. Sinema ve sanat eğitimi veren kurumlara ve okullara da önemli görevler düştüğünün altını çizen Atilla Dorsay, “Sadece sinema, sanat ve iletişim fakülteleri öğrencileri bile 'Biz filmlerimizi AVM'lerde değil de bu salonlarda göstereceğiz' deseler bu salonlar dolar. Nitekim festivaller sırasında bu salonlar doluyordu. 15 günlük bir doluluk yaşanıyor ama hak verirsiniz ki bu da yeterli değil” dedi. Sinepop çalışanlarından Adnan...

Kasım'da aşk başkadır geyiği!

Kasım aşkı, Elalemleri bilemem ama benimki çok fırtınalı. Bu kadarını kaldırmaya gücüm yok. Allah yardım etsin:)) Geçen hafta ismi lazım değil bi reklam şirketine gittim görüşmeye, Çok ilginçti. Herkes kendini Don Draper sanıyor. Burada ne ararsan var dedi sigara-alkol-sex Yanlış yerde olduğumu anladım. Bunları istesem bizim şirkette daha fazlası mevcut. Neyse bodrum katıma geri döndüm. O günden bana kalan sanayi sitesinde çalışılmaması gerektiği oldu. Üstüne üstlük Kanyon'da saat doldururken hasta oldum. Önce göğüs kafesim patladı. Sonra şiddetli bi boğaz ağrısı aldı. Eczacının verdiği katarin ve parol uyuşturdu beni, uzun zamandır saat 8'de uyumuyordum. Sızdım perşembe akşamı ohh deliksiz uyudum. Umarım her akşam sızıp erkenden uyurum:) Huzurlu uyurum, sakince uyurum:))

29 Ekim Havaifişekleri

Hayal ettim yaptım!

Bu değil bu değil bu da değil!

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Pak Bahadur-Sevgili Arkadaşım Bahadır filmim

Yine gecenin bi yarısı çekilen gece filmi!

Seyhan ile gecenin bi yarısı çekmiştik

Yaeeehu tatildeyim

Dün Homelan'ın 1.sezonunu bitirdim nihayetinde. Şöyle bir 2. sezona göz gezdireyim dedim ancak netten bişeyler bulamadım. Touch diye bir dizi buldum aslında çok sardı izlerim işten gelince artık her akşam 2 bölüm. Dün arkadaş ziyaretinde bulundum. Yol yordu beni. Nişantaşı'nda vitrin fotosu çektim. Eee mahallevitrini.com a materyal lazım! İş bağlantıları yapmam lazım. Mediacatonline Ekim sayısı elimde:)) Komşunun verdiği kurban etini olduğu gibi düdüklü tencereye attım ve yarım saat pişirdim. Sonuç lokum gibi dağılan et beni mutlu edecek! Onu nohutla falan pişirmeli yarın güzel bir yemek yapayım, suyundan çorba pilav vs. İlk açtığımda feci koktu ama kötü oldum kusasım gelmişti. Açken yenir sanırım. Kırmızı eti pişeremiyorum en büyük sorunum zaten. Bugün evi temizledim sanırım 1 ay idare eder. Bir de koku giderici aldım hola, çam ağacı koksun evim. Yarın da yayılacağım. Tatil hiç bitmesin:)))

Balkondan uçan denizatım Necmi

Nişantaş Palyaçosu

Keşke tüm koyunlar yarın sabah makarna olup kurtulsalar.

Düğün salonu işletmecisi evlendirme programında eş arıyor:))

Uzun zamandır evlendirme programı izleyememiştim. Şu an tvyi açtım ve gördüğüme sevindim:) Düğün salonu işletmecisi evlendirme programında eş arıyor:)) Düğünler sırasında kalabalığa karışsa birini bulur muhakkak! Ama şans demekki. Sevgili uzaklarda her gün tatlı yemelerde arayıp beni kıskandırmalarda. Ama bilmiyor ki bu lale devri bitecek ve kendisi geri gelecek ehhee. Dün akşam Homeland'ı izledim son 4 bölüm kaldı 1. sezonu bitirmeye bu akşam hallederim sanırım. Biraz gaflet dizi ama beğendim. Bugün sabah kalkmak zor geldi, yarın tüm gün köle gibi çalışacağız. Tek tesellisi mesai. Cuma-cmt-pazar tatilll. Ne yapsam ne etsem. Aslında kendimi eve kapatıp okuma-izlemeye adamak istiyorum! Acıkmışım yani... Dün yediğim palamut hala erimedi. Balkondan uçan denizatı da üzdü beni:) Hediye edilince çççoookk sevinmiştim halbuki. Gidesi varmış. Baş ağrım için yemeni sardım geçmesini bekliyorum. Yarın bayramlıklarımı giyip işe gideceğim. Tüm gün sürmeseydi bari. İyi bayramlar hepi...

Ay canım Blokum

Seninle hiç ilgilenemedim -bloğum, uzun zamandır. Ancak bu hafta hakettiğin değeri göreceksin. Sevgili memleketine gitti, artık aynı yerde çalışmıyoruz. 6 aylık iş beraberliğinden sonra armut gibi kaldım. Tabiii bu süreçte insanların bana gönderdiği negatif enerjileri topladım. İç dengemi sağlama alma çabası devam ediyor. Neyse ki hafifledi bu durumlar. Sevgili 10 güne geri dönecek hasret bitecek... Tolgacım da yarın akşam gidiyor memleketine, onu da özleyeceğim. Tam armut kalacam çarşamba günü. Bayramda çalışınca mesai ücreti alacağız ne kadar sevindim anlatamam. İş için kamçılandım resmen! Cumam tatil 3 gün yayılırım bir gün de arkadaşları ziyaret ederim artık. Geçen hafta espresso yaparken elimi yaktım. Cumartesi de fırında diğer elimi. Yanan deri anında ne hale geliyor gözlerimle gördüm görmez olaydım. İçim kalktı. 2 kat alta su akıyormuş teyzeler geldi hummalı araştırma yaptılar. Günlerce sürdü. Bilirkişi şıp diye gelip anlayana kadar. Bizden değilmiş. Ne kadar se...

CİPİS

Öğretmenleri vermediler

Iğdır’a 21 kilometre uzaklıktaki Bulakbaşı Köyü’ne ellerinde uzun namlulu silahlarla giren 2 PKK ’lı, köyde bulunan ilköğretim okulunun öğretmenler odasını bastı. Öğlen arası için odada toplanan 19 öğretmen, karşılarında elleri silahlı kişileri görünce büyük korku yaşadı. PKK’lılar, öğretmenlerden Umut Görkem Sevinç, Ersin Karakaya, Soner Er, Mehmet Koçubaba, Lütfü Atılmış ve Abdullah Enes Er’i silah zoruyla okuldan çıkardı. PKK’lıların okula girdiğini gören köylülerin haber vermesi ile köy muhtarı Mehmet Gültekin, jandarmaya haber verdikten sonra köylülerle birlikte okula gitti. PKK’lıları “Öğretmenlerimizi götürmeyin” diyerek ikna etmeye çalıştı. PKK’lılar köylüleri ve muhtarı tehdit ettikten sonra öğretmenleri de yanlarına alıp köyden çıktı. PKK’lılar, Ağrı Dağı’nın Korhan Yaylası’na doğru götürdükleri 6 erkek öğretmeni, 1 saat sonra serbest bıraktı. Serbest bırakılan öğretmen...

Antep Katmeri

Gidecek Yeri Yoktu...

Sıradan bir günde başladı herşey. Allahın herhangi bir günüydü. Güneş aynı saatte doğmuştu. Çatıdaki martılar yine aynı şekilde birbirlerini itekleyip gökyüzüne doğru bağırmışlardı. Farklı olan neydi? Artık değişimin zamanı mı gelmişti? Aceleyle kalkmış yüzünü yıkamıştı. Ne giysem diye camdan baktığında havanın hafif serin olduğunu hissetti. Gökyüzü fazlasıyla parlaktı. Deniz tüm güneş ışığını geri yansıtıyordu. İşte bu sebeple denizi göremiyor ama varolduğunu biliyordu. Mavi hırkasını giydi. İş arkadaşlarının bayıldığı o meşhur hırkayı. Çöpü alıp ağzını bağladı. Ayakkabılarını giydi, çöpten akan çay suyunu son anda farketti. Geçti. Son anda farkedildiği için. Eve gelince silerim iye geçiştirdi. Kapıyı kilitledi sokakta kimseler yoktu. Bacakları ağrıyordu. Tüm gün oturarak çalışmak böyle sonuçlar doğuruyordu. Çöp tenekelerinin yanına gitti "pist pist" diyerek. Ya kedi atlasa üstüne bir daha atamaz çöpü tam tenekenin içine. Kedi medi yoktu ki. Fırlattı gitti pisl...

I wanna see "Diamonds" in the sky

Rihanna bacının son güzel şarkısı dinlenir diyorum. Sonbahar havasına iyi gider. Diş çekimi olayını atlatıyorum sanırım ya da yönlendirme oldu başka şeyleri düşünüyorum. O andan sonra koymadı o kadar acı! Sevgili taşındı ve evi yerleşiyor. Aslında çoğunu pazar hallettik. Nasılsa 25 mkarede... Ha bir de pazar yüzdüm hem kapalı havuzda hem açıkta. Vücut ısım 38 derece iken abartsızı 20 dereceden az olan suya gözü kapalı girdim. Felç olmaktan korktum, güneşlenmeye gittim ancak fırtına çıktı ee normal Ekim ayındayız. Koşarak eve gittim hemen sıcak duş, ardından da biraz uyudum aslında tam dalamıyorum. Odada güneş ışığı vuran yere yattım uyudum:) Vitamin aldım işte. The Newsroom son bölümü de izlenirse bir sezon kapanmış olacak. Bugün çok kahve içtim yeter ama açık çay olsa iyi giderdi. Aslında ağzımın içindeki oyuğu unutamıyorum. Dilim varmıyor bile oraya!

Bir Diş Eksiğim

Dün gece 30 dakika zonklayan 2 kanal tedavisi görmüş dişime bu sabah veda ettim. Uzun zamandır -10 sene- diş çektirmemiştim. Benim için zor oldu. 3 doktor gördü veee bu diş çekilecek dedi. Ağla ağla öldüm. Gözyaşlarım tükürüğüme karıştı. Yanarım yanarım 2. kanal tedavisi 6 ay önce olmuştu ona verilen paraya acırım. Neyse ödedim gitti. Bu dişlerimden çektim ömrümde gözüm açık gitmesin bari. Dün akşam sevgillinin eşyalarını topladık evde sabah da taşımacı adamlar geldi. Karşıya taşımaya yardım edemedim çünkü diş durmuyordu. Bugün Türk-İtalyan Mutfağı Omuz Omuza etkinliği var Maçka Parkı'nda ama gidemedim. Şimdi yeni eve gidilecek tüm çöp poşetlerinin içindekiler yeni yerlerine kavuşacaklar. Allahım bize güç ver. Ayrıca bamya ve kısır bugünün menüsüydü. Elime sağlık. Tabi dişlerime de.

Hepsi Fluuuu-Güvercinada

Kafalar Güzel

AT MISIN SEN?

Gri Gökyüzü

Bugün CUMA... Yarın da cumartesi Ne çok iş var aslında sevgilim haftaya taşınıyor, eşyalarını toparlamak lazım. Battal boy ve orta boy çöp poşetleri almak lazım. Eskileri atmak lazım! Bu takıntılı durumum benim. Dün kendime gri az topuklu bir bot aldım çok sevdim giymek istiyorum hemen. Ancak aynı renk çanta bulmalı. Radyoda Coldplay vardı uykuya ramak kaldı. Sütlü kahve güzel gidiyor yağmur yağarken. Ha birde kahve makinesi almamız lazım. Dün Kardeş Tolga'nın doğumgünüydü lağıyıyla kutlayamadık ama Bim'den alınan pasta yetti ona. Tolga bir yazı yazmış bana çok duygulandım kızmayacağını bilsem buraya yükleyeceğim. Benim ona yazmam gerekirken.Karşılığında sağol çok duygulandım diyebildim ancak. Gizem ise doğumgününü unutup eve gitmiş. Baya güldüm acı acı! Kuaförüm 4 rengi karıştırıp bir renk elde etti, 15 dakika süren bu itinalı işlem için onu tebrik ettim. Herkesler sevdi bu yeni rengi.

Haritadan Elbisem

YAĞMURLAR

Dün sabah uyandığımda çatıdaki yağmur sesleri beni korkuttu. Her sabah martı sesleri korkuturken, ancak ben çıkmadan önce yağmur kısa bir süreliğine durdu. Şanslıydım. Tüm gün bodrum katta çalışmanın avantajı var. Hava olaylarına göre psikolojin bozulmuyor. Gri bulutları görmek bazen iyi olabiliyor. Dün sabah uayndığım gibi elime fotoğraf makinesini alıp camdan karşıyı çektim. Gökyüzü mavi-gri çatılar kiremitler kırmızı. Güzeldi. Bugün de yağmur kırıntıları var. Yazın gidiyor olması  beni bu kadar üzmemeli. Nasılsa seneye bir daha var.

Engin Alkan-Susmayacağız!

Şark Dişçisi

Havuz Sefası-31 derece

Bugün sevgilimin yeni kiraladığı eve gittik. En heyecan verici tarafı ise sitenin havuzunun olması. Hem kapalı hem de açık:P Evden bikinilerimi alıp Ataşehir'e gittik. Yolda lokma dağıtan bir ekip gördüm. Kadın arabaya 5 lokma uzattı çok sevindim. Oğlu üniversiteyi kazanmış. Günün en güzel anıydı. Önce kapalı havuza girdik sonra açığa. Ancak kapalı daha ılık gibiydi. Güneş birazcık yaktı beni ama biraz. Evin manzarası güzel orada uyanacağımız günü bekliyorum:) Ayrıca sabah sardığım sigara börekleri resmen puro olmuş! Ama kek ağzıma layık. Az sonra hazırlanıp Sevgi'nin balkonunda balık yemeye gideceğiz. Önce ona hediye bakmam lazım ne alsam diye düşünüyorum. Ha bir de Sevil'e almak lazım. Sezen ameliyat olacak pazartesi çok üzüldüm.( Yarın akşam "Şark Dişçisi"ne gidiyoruz. Cemil Topuzlu'da... Yaz bitmesin...

BUGÜN 1 SAAT ÖNCE

14 EYLÜL 2012 10.30 molasına çıktım elimde kahve kupamla... Yüzüme ılık bir rüzgar çarptı. Elimde kahve kupası yerine deniz havlusu olsaydı... Ayağım converseden çıkıp kumlara gömülebilseydi. Deniz kenarındaki sığ suda kürekle oynayan çocuk seslerini duysaydım, Fazla rahatsız olmazdım. Uzanıp sigara izmariti olmayan bölgeye "This Is Love"ı dinlemek... Gözlerimi güneşten korumak için kırpıştırmak. En yüksek iskeleden kendimi suya bırakmak ve aynı hızla yükselmek ve tekrar tekrar aynı şeyi yapmak! Olurdu, bana uyardı!

Bİ-MONG KİM Kİ-DUK

"Film, Jin isimli genç adamın rüyasında bir arabaya çarpması ve sonra olay yerinden kaçışı ile başlar. Rüyanın yarattığı etkiyle uyanan Jin, kazanın olduğu yere gider ve gerçekte bir kaza olduğunu görür. Olay yerinde kazayı araştıran polisleri takip eden Jin, kazayı Ran isimli bir kadının yaptığını ve kazadan sonra kaçtığını fark eder. Polisler kadını karakolda sorguya çekerlerken, kadın ısrarla hiç bir şey yapmadığını ve o saatlerde evinde uyuduğunu söyler. Bu arada polis karakoluna gelen Jin, ifade veren Ran'in suçsuz olduğunu her şeyi kendisinin rüyada yaptığını polislere söyler. Polisler Jin’e inanmaz." Dün akşam zevkle izlediğim bir film:))) Geçtiğimiz günlerde Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan'ı "PİETA" filmiyle alan Güney Koreli yönetmen Kim-Ki-Duk'un kölesi olabiliriz. Ama istemez. Hani setine gitsem paso ona yeşil çay yapsam bana yeter. Allah o günleri de göstersin. BİR DE PEDROLU GÜNLERİ...

SENİN AİLEN BİR YALAN YAVRUM-X-IST

Karikatürist Bahadır Baruter'in, x-ist’teki Senin Ailen Bir Yalan Yavrum başlıklı sergisi 13 Eylül-13 Ekim tarihleri arasında görülebilir. Mizahi bakış açısı ve ironik yaklaşımını resimlerinde de sürdüren sanatçı, toplumun en gizli tabularından biri olan aile kavramını gösterilmeyen gerçekleri ile ele alarak seyirciyi kendiyle yüzleştiriyor. Bahadır’a göre yalnızlığın kendine bahane edindiği en makbul kılıf ailedir. Aile, bireylerin ancak bir arada varolabileceği inancıyla inşa edilmiş, yanıltıcı bir mutluluk kaynağıdır. Etrafın algısına yansıtılan olumlu imajların aksine mecburi ilişkiler, zoraki gülümsemelerle insanı esir edebilir. Organik bağlar tutundukça kopar, birlik uğruna bireyi yok eder. Baruter, karşı duruş sergilediği aile kavramını farklı üslupları birleştirerek resmediyor. Aslında her resim kara mizahla harmanlanmış gündelik bir sahnedir. Beklenilenin aksine mutlu aile sofraları, kucaklanan çocuklar yoktur bu sergide. “Senin ailen bir yalan” derken de Barut...

Eti Puffff

Ne güzel bir gün diyorum. Sevgilim havuzlu bir ev kiralamış bulunuyor ve biz de ev telefonunu kapamış sadece internet parası ödeyecek duruma geçmiş oluyoruz. İnsan hayatındaki bu değişimler yeni güzel sürprizleri beraberinde getirmeli! Eşya toplama, eskileri atma, yenilere sarılma günleri geliyor. Dün gittiğimiz Belgrad Ormanı'nın tadı damağımda kaldı:( Gidip yürünebilir bir yer. Ormanda yürümek, havuzda yüzmek sevapmış:))))))))99999

Cuma Kahvesi

Gece 1'de yatıp sabah kendimi duşta buldum! Gece nemli bir hava vardı normal olarak terledim ve sabah ayılmam gerekiyordu. Hala sıcak daha doğrusu hissedilen sıcaklık fazla ama bugün yağmur geliyormuş. GEREK YOKTU GERÇİ. Şaka maka Eylül geldi gidiyor bile.Yeni eleman geldi biz de eğitime adadık kendimizi. Kollarım ağrıdı çalışmaktan. Aslında yeni bir iş lazım ama... Bu hafta Tülay ile buluşma planım yattı artık uzun bir süre görüşemeyeceğiz. Dün de Sevil geldi iyi geyik yaptık. Bu haftasonu ekşınım ne olur bilemiyorum güzel şeyler beni beklesin diyorum! 8 dakika sonra kahvemi alıp dışarı çıkacağım. Temiz hava almaya...

INTOUCHABLES

KEKİM:)

Eylül Geldi!

Allahım Eylül geldi çok acı çekiyorum! Hava serinledi mini şortları etekleri giymek hayal oldu. Terlik giyenin midesi gurulduyor! Yarın ve öbür gün 31 derece olacakmış nasıl oynadım şaşılır. Şöle 2 hafta daha sıcak sıcak otursaydık ne olurdu sanki! Para olsa git sıcak memleketlere yazı kaçırma işte. Kışın nesini seviyorlar sanki. Uzanırsın yatağa açıkta kalan yerlerin üşür. Hele bu mevsim çorap giysen sıcak giymesen soğuk. Geçen evi bir temizledim perdeleri bile yıkamışım, camların pervazlarını silmişim. İnsan pisletmeye kıyamaz. Gittiğimde umarım temiz bulurum! Mısır yedik şimdi az sonra pişirdiğim keki deneyeceğiz. Güzel oldu sanırsam çok şekerli değil ama. Akşama kaymaklı pilav ve tavuk-mantar sote yapma planım var. Yanına da roka salatası:))) Nefisssss!

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

28 AĞUSTOS

Hava durumu takıntım aynı hızla devam ediyor. Dinliyorum, insanlar gibi alakasız değilim. Çünkü evden çıkarken kısacık eteğimi giyip iş yerindeki klima yüzünden donmak istemiyorum. Sonra karnım gurul gurul oluyor. Bugün beyaz kotumu giydim o yağmura rağmen dün de saçlarımı boyatmıştım yani fönlüydüm. Eve kuaförün verdiği poşeti kafama geçirerek gittim. Beyaz kot ise daha servise varmadan kirlenmişti ama olsun giydim mi giydim. Dün gece yatakta yağmurun sesiyle uyumak da ayrı bir keyifti. Değişik rüyalar gördüm. Hayır olsun! Bugün bir Taksim yaptım. İnci pastanesinden palmiye aldım. Çoook güzellerdi. Sonrasında Sevgi ile buluşmak için Cevahir'e gittim. Pizza Hot'tan Floransa usulü pizza istedik. Ancak lahmacun hamurunda yapılmış yavan birşey geldi. Yavan olduğu için yedik hepsini. Bir de buğdaylı yapalım demişlerdi o da nasıl yutulurdu allah bilir. Şu an Tv açık çok saçma programlar var. Benim elime düşmemiş kimseler! Sonra kahve içtik ve gezdik. Araplar sarmış memleketi...

MAD MEN BABYLON

SALT MODERN DENEMELER-AŞI

Café Aman

Café Aman İstanbul 2009 yılında Stelyo Berber ile Pelin Suer tarafından kuruldu. Tümü, İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuar’lı Türk ve Rum müzisyenlerden oluşan gruba zaman zaman Yunanistan’dan virtüöz müzisyenlerde katılıyor. Grup Rembetiko müziğinin yanı sıra, Bizans Müziği, Osmanlı Fasıl Müziği, Türk Sanat Müziği alanlarında da çalışmalar yapıyor. Otantik Rembetiko’yu farklı ekollerle birleştirerek yeni bir yorumla müzikseverlere sunan Café Aman İstanbul, Ocak 2012'de Kalan Müzik’ten “FASL-I REMBETIKO” adlı ilk albümünü müzikseverlere sundu. Yaptıkları müzik kadar, dönemin ruhunu yansıtan kostümleri ve sahne performanslarıyla da dikkat çeken Café Aman İstanbul, izleyenleri, zaman tünelinde keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.  Grup Üyeleri Stelyo Berber- Vokal Pelin Suer- Vokal Atalay Durmaz – Keman Erdem Şentürk- Ud Serkan Mesut Halili – Kanun, santur Ersin Killik- Vurmalılar Yaman Hadi- Vurmalılar Neyzen Özarı- Kontrabas Dimitris Lappas – Buzuki, cura, bağlam...

Şişli Evlendirme Dairesi

Sonunda Sezen'i Anıl'a verdik. Özlem ile sıcak bir Nişantaş'ında buluştuk. Erken gidelim geçe kalmayalım diye Şİşli evlendirme dairesine koştuk. Su içme faslı baya uzadı ve yarım saat önce vardığımız mekanda son 2 dakika kala nikaha yetiştik. Millet nefesini tutmuş gelin ve damadı bekliyordu. Sezen ve Anıl 5 dakika içerisinde evlendi! Biz takımızı taktıktan sonra diğer evlenecek çifti izliyorduk. Gelinin beli çamaşır makinesinin beli kadardı bir de kırmızı kuşak takmıştı bir de damattan uzundu! Çok ilginç.Meltem Cumbul da evlenmiş kendinden 12 yaş küçük biriyle bizim Sökeli zenginlerden oluyor damat. Allah mesut etsin herkesleri! Düğünden sonra verilen şekerler yerini lavantalara bırakmış kötü olmuş biras! Topuklu ayakkabılarla azap çektim. Şu an mutluyum ama.

Kına Gecesi

Cuma mesaisinin bitmesine tam 30 dakika var. O arada lavaboda makyaj yapabilirim. Bugün de dün ve bir önceki gün gibi çook çalıştım. Motora bağladım yani. Takır takır yapıyorus gazeteleri. Bi daral geldi göğsüme. Mini eteğim çok kısa herkes bakıyor ama napim elimde olan buydu. Dün akşam Sezen'in kınasına gittik. Elime yaktım ama sevgilim kokusunu sevmiyormuş Bir süre diğer elimi tutup öpecek sanırım. Ay bu hafta sonu yazarım, yazmak geldi içimden. Salt galeriyi gezme planım var bu haftasonu ve kek yapma. Ama önce kek kalıbı almak lazım. Kış Ekim'de gelecekmiş hem de çok sert! Ya kış gelmesin yaaa! Ev sahibi Tolga'yı aramış "Siz o evde hala oturuyor musunuz?" diye sormuş. Baya güldüm. "Evet" demiş kendisi. Uzun bir zamandır kira göremeyince hesapta adam ne soracağını şaşırmış! Yarın sabah geç geç uyanmak ve kalkmak isityorum yataktan!

ATATÜRK İZMİR'DE

Baş Ağrısı-Kına Gecesi-i'm addicted to you

Dün akşam duş alıp pencere açık yatan insanın hazin sonu tüm gün başının ağrımasıdır! Şu an saçlarımı tepeden topladım ama ağrı yok. Oh ne güzel. Az sonra çift kişilik yatağıma tek kişi olarak uzanacağım. Yarın ise yeni aldığım lacivert tulumum ve topuklu ayakkabılarımı giyip işe gideceğim. Akşamına da Sezen'in kına gecesi var. Yüksek Yüksek tepelere. 2 gündür odamla ilgilendim bugün abartıp ütü bile yaptım. Bir süre idare eder artık. I'm addicted to you çalıyor. Kalça sallama isteği var!

Tekneler

Eski TV

Güzelçamlı sahili

Kısa Kuşadası Tatili

14-19 Ağustos tarihlerinde geçirdiğim tatilin tadı damağımda kaldı. 4 gün dalgalı denize girdim. Hafif bronzlaştım. Yüzümü yakmadım. Soylu Çinliler gibi yani. Bir daha denize girerim bu sene umarım! İş çıkışı koşarak Sabiha Gökçen'e gittim. Monica Belluci için son çağrı dediler inanamadım! Uçağa binmeden önce beklerken önümdeki adamın İtalyan gazetesi okuduğunu gördüm ve tırstım. İşte ekranı kapatıp gelmiştim. Hiç muhatap olmadım. İzmir'de İzban çılgınlığı var. Metroya yürüyene kadar canım çıktı tabi. Yanlış yöne gitmekten son anda kurtularak zorla Halkapınar'a vardım. Alsancak Hocazade Camii önünde otobüsten inince lokma kazanına düştüm. Hemen 4 tane lokma aldım ve tıkındım. Sahilde bira keyfi yaptık Kadir gecesi. Millet taşlamasın diye de dua ettik. Kuşadası 35 derece idi. Ama katlanılır. Denize koştum annemle birlikte. Dalgalar kendime getirdi beni. Ye iç yat oldum biraz ama 48 kg'ım. Böyle kalsam iyidir. Dönüş gecikmeli de olsa dün gerçekleşti. Vücuttaki ...

Ekmek Dolması

İçinde kıyma-ekmek içi maydonoz var. Ekmek Dolması çok güzel oluyor. Özellikle Ramazan ayında oruç tutanlar sahurda yerler. Seneler sonra anneme yaptırdım. Baya yedik eritmek için soda fondip yaptık. Güzelçamlı'da yazlıkta yenmiştir. 16 Ağustos 2012 tarihinde. Sıcak bir günde...

VOGLIO LEGGERE TUTTI!

THE AMAZING SPIDER MAN

Eğlenceli Bilgiler: Kertenkele -Düşmanlar arasında en zorlularından biri olan Kertenkele, çizgi romanlarda ilk kez 1963'te orijinal "The Amazing Spider-Man" serisinde, 6. sayıda takipçilerin karşısına çıktı. - Tek kollu Dr. Curt Connors karakterini canlandıran Rhys Ifans, rol için tek kolu arkaya bağlı hareket etti ve bu süreçte kravat bağlama, kahve yapma gibi küçük işlerde iyice ustalaştı. - Emma Stone ve Rhys Ifans beraber laboratuvar gezilerine katılarak "axolotls yenilenmesi" üzerine bir bilimsel araştırmayı incelediler. Eğlenceli Bilgiler: Set Detayları -Peter Parker’ın babasının çalışma odasında çerçeve içinde duvarda asılı olan müzisyen 1930'lu yılların efsanevi caz sanatçısı olan Duke Ellington. - Midtown Fen Lisesi’nin kimya sınıfındaki dövüş sahnesi için, kırılabilir malzemelerden 400 parça cam deney tüpü, silindir ve deney şişesi kullanıldı. -Lisenin kütüphanesi ise içi strafor, dışı ise gerçek kitap kapağından yapılan ve 900 metre u...

BATMAN-Kara Şövalye Yükseliyor

Oyuncular Hakkında... -Christian Bale Batman/Bruce Wayne ikilisini, üçleme boyunca canlandıran tek aktör oldu. -Bale, bu serinin herhangi bir yerinde “Robin” karakteri görünürse üçlemede yer almayacağını baştan belirtmiş. Yönetmen Christopher Nolan da öykünün karanlık yönünü zedelememesi açısından Robin karakterine yer vermemeyi uygun görmüş. -Selina Kyle rolü için Anne Hathaway dışında Jessica Biel, Gemma Arterton, Kate Mara, Charlotte Riley ve Keira Knightley de isimleri konuşuldu. Hathaway, Biel ve Mara ile yapılan deneme çekimleri sonrası rolü Hathaway kaptı. -Miranda Tate rölü içinse Marion Cotillard’ın yanı sıra Kate Winslet, Naomi Watts ve Rachel Weisz2ın isimleri telaffuz edilmişti. Cotillard filmin çekimlerine doğum yaptıktan 2 ay sonra başladı! -Hugo Strange rolünü Robin Williams’ın oynayacağı dedikodular arasındaydı. -Anne Hathaway, Selina Kyle rolünü aldıktan sonra “Kedikadın” karakterinin altından kalkabilecek mi soruları medyayı uzun süre meşgul etti. - Bane rolün...

Usain Bolt

KOŞMAK BÜYÜK ERDEMDİR!

Çiğdem yemek hem de balkonda

Şu an tek elimle çiğdem yiyiyorum. Balkondayım hava çok sıcak salonda oturulmuyor. Çatı katı olduğu için tüm gün güneş evde toplanmış. Gece serinler umarım. Yarın bu haftanın en sıcak günü, 34 derece diyor Bünyamin Sürmeli yandık! Olimpiyatlar tam gaz devam ediyor yarım saat sonra Nevin Yanıt koşacak. Filenin sultanları elendi:( Spora daha fazla önem vermeliyiz diyorum sanata da. Yoksa ülkecek çökecez. Marmara İletişim'de yüksek lisans skandalı patladı. Allahın sopası yok alınmadım ya içimde kaldı. Aslında giden 100 TL'ye üzülüyorum ve 2 gün git-gel emeklerime. Haftasonu biraz öykü yazdım. Daha doğrusu 2 sayfa not aldım. İçeriği genişletmek lazım. Cevdet Bey ve Oğulları bitmedi hala, 250 sayfası kaldı. Bir yandan da bitirmek istemiyorum. Tadı damağımda kalacak diye korkuyorum. Tam bir hafta sonra şu an İzmir'e inmiş olacağım. Denize girmek lazım. Yanıp kavrulmak istemiyorum ama bacaklarım biraz yanabilir. Fena olmaz. Elalem gibi güneşlenemiyorum ben. Bembeyazım ha...

4 AĞUSTOS'UN ÖNEMİ

Aslında pek bir önemi yok sevgilimin yanımda olması dışında sıradan bir yaz günü. Öğle saatlerinde bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı tıpkı dünkü gibi. Ancak şu an hareket edince terler şıpır şıpır damlıyor. Eylül gelmeden Ağustos'un tadını çıkarmalı. İzmir ve Kuşadası tatili var sırada. Az ama yetinmek lazım. Dün teyzemin, Sezen'in Artemisa'nın kocası Kenan'ın doğumgünüydü bir de deli Chiara'nın.Şirkette kurabiye keserek! kutladık heheheuu. Saçma 1-2 fotomus da var. Görülmesi sakıncalı. Seneye yaz daha güzel olmalı bu yaz geçen yazdan daha güzel olduğu için. Belki de bir denizkenarında senaryo yazıyor olurum. UMUT var. Belki de lotodan para çıkmıştır oynamak lazım tabiki. Cevdet Bey ve Oğulları'nın 250. sayfasındayım. Umarım en kısa sürede okur bitiririm. Yoksa işten dönünce vakit kalmıyor bitmeyen kitaplar da vicdan azabı yapıyor. Saçlarımı yeni boyanmış ve düz seviyorum. Eski fotomu gördüm kıvırcık:( artık değil ama genlerde kalmıştır ama şu an öle bi...

Temmuz Giderken

Kocaman bir tanker geçiyor boğazdan. Hava çoook sıcak. Vantilatör bana mısın demiyor. Misafirler gidelim 1.30 saat oldu. Bulaşıklar kurudu ve biz mantı yedik. İçimden alev fışkırıyor. İş yeri serin serin yarın kavuşurum artık! Ancak başka iş lazım sıkıldım ben:( Tek başına tatile giden sevgili bugün dönüyor. Bir dahaki tek tatilinden sonra bir 3.sünü ve 4. sünü de tek başına yapabilecek özgürlüğüne kavuşacağını bilmeden. Çarşamba akşamı kuzen İstanbul'daydı bir gezdik bir gezdik ayaklarım yamuldu. Kendimi eve zor attım. Taksim-Galata-Karaköy-Eminönü-Sultanahmet-Kabataş-Üsküdar turu tüm akşam devam etti. Neyse ki misafir gezdirildi. Boğaz trafiği çok fena 5.30'de köprünün ayağında olsam bile 35 dakikada karşıya geçebiliyorum. Perşembe akşamı Cem Yılmaz'a gittim çok beğendim. 12'yi geçe bitti gösteri. Baya güldük. Sevil'e gittim orada da 3'de uyudum ertesi gün ruh gibiydim. İş varken geç yatmicem bi daha. Cumartesi pazar evimde uyandım oh ne güzel. Dün sen...

Bolulu Hasan Usta Tatlılarımız

Le refuge-François Ozon

SEVGİLİMİN DOĞUMGÜNÜ-21 Temmuz

Mutlu yıllar ona mutlu yıllar ona! İyiki doğmuş aşkım iyiki büyümüş iyiki beni bulmuş :)))))) Haftasonu Bigudi Club'da kutladığımız doğumgünü pastası pembeydi:) Tadı çok güzeldi, allah ağzımızın tadını bozmasın! Şu an vantilatörün karşısındayım, başımı ağrıtması dışında işe yaradığı söylenemez. Bugün 4 kez duş aldım devamı gelmeden uyuyacağım. Aslında sıcak havayı seviyorum çünkü yazın gitmesini istemiyorum. Tabi o arada denize girmek de olsa daha süper diyeceğim. İzmir'e bayramdan önce gidiyorum.Sadece 5 gün kalacam napalım bir kez denize gireriz herhalde. Bayramda da Silivri'yi ziyaret ederim belki denize gidip Gülsüm teyzenin pişilerinden yerim. Bu hafta Cem Yılmaz'a biletim var sevgili isterse benimle gelecek yoksa bulacaz bir arkadaş. Karnım çatlayana kadar gülerim artık. Ramazan ayındayız herkesler oruçlu umarım sinirleri sağlam kalır. Hala pide yemedim ama bennn. Yarın pazartesi sabır istiyorum cumaya varmak için.

Kas GEVŞETİCİSİ

Kas gevşeticisi yerine sabunlarla gevşemek daha mantıklı!

MUTLU YILLAR

Mutlu Yıllar Bu gün dünyayı istediğin bir renge boya Rengârenk batan günü al karşına Bir renk de kendinden kat Çocuklar gibi saf, temiz ve berrak Kapat gözlerini bir hikâye yarat Vazgeçme hissedilir biraz da sıcaklığını kat Kalbindeki elleri bırakma sıkıca tut Çünkü varlıktır sevgiye en güzel kanıt Yalnızlığın saltanatını sür, sür ama Birikmiş sevginden, herkese bir parça ver Bir tebrik, bir arama bin umuttur insana Mutlu yıllar, mutlu yıllar sana … Can YÜCEL

nutella-sızlık

33 derece istanbul sıcağında bir öğle uykusundan uyanıp bir kaşık nutella bulamamak çok yıkıcı. Türk kahvesi içip yanında tatlı bişeyler yiyememek çok acı. Ne yapılabilir ki başka bu sıcakta? Cevdet Bey ve Oğullar okunabilir. 9.90 izlenebilir dün akşamki gibi!

Where have you been?

Şu an Rihanna çalıyor. Sabahtan beri sistemimiz çalışmıyorum maaaleesefff. Neyse oturuyor birbirimizin face fotolarına bakıyoruz. Onun kaynanası bunun eski telsiz dişleri diye gidiyor. Son film konum aklımda uçuşuyor. Ama ben çok beğendim. Tam bağımsız!!! Oturup yazmak lazım. Akşama sevgiliye sürpriz var ne olduğunu yarın yazarım bugünki okuma ihtimalini gözardı edemem. Dün gece yeni metin yazarı Tolga arkadaşımın ısrarlar tv programının perforelerini okuyup görüntüleri izlettirmesini normal karşıladım. Bir süre sonra görmek bile istemeyecek. Ancak evde işi düşünmesine hayran kaldım. Hırs yapacak sanırsam. Bari bana etkisi dokunmasın! Gizem dün Bülent Ersoy'u görmüş manavın önünde. Robot gibi yavaşça dönmüş kızın dizlerinin bağı çözülmüş canım arkadaşım benim. Dün 2 elbise aldım. Dolabı açtığımda giyecek birşeyler göremiyorum. En azından işe giyilemez. Turkuaz bir elbise bugüne uygun. Ojhjh efil efil. Hava acaip sıcak bacaklı bişey giyemem! Bir de siyah-beyaz çizgili elbi...

Fettan Ceyda-Sel Felaketleri

Başlık bir film adı olabilir. Pedro bile şok geçirir. Ben notumu aldım bir gün kullanırım. Aslında haftasonu da yazılabilir. Hem yalnız bir adamın öyküsü hem de Fettan Ceyda. Paralellik kurmak zor olabilir ya da sonra mı düşünülür. Bunun üzerine de düşünülür. Günlerdir süre gelen işyeri kavgaları...Çok sıkıcı... Dün balkonda otururken karga tepeme konuyordu bağırarak baya irkildim. Yaşadığımı hissettim. Sevgiliyi Erykah Badu konserine götürme planım var yarın biletixe gitmeli. Pazar günü Şile'ye gidecektik. Deniz güneş kum vs vs. Ancak durmuş bir sürü araç vardı. En yakın köyde 2 ekmek arası alıp şehre geri döndük. 5 Lira'ya!!! Böyle bilmediğim ülkelere gidip fotoğraf çekesim var hem de çoookkkk! Her sokağını gezmek istediğim herhangi bir ülke var. Samsun'da sel felaketi olmuş, ülkemde beyaz ekmek yasaklanıyorum, Süriye uçağımızı düşüreli baya oldu.Daha niceleri picnic tüpüyle bomba yapanlar hiç piknik tüpünde yumurta pişirdi mi acaba? Ve ben sivil duyarsızlık iç...

sex and the city-sex and the village&pitbull

Bu başlık rüzgarlı havada gelen 3 kız için söylenmiştir. Aslında sondaki village kısmı da onların arkasından gelen uzun saçlı ayımsı adam içindir. Hatta bir gün Balat semtinde yürürken 3 kişiyle arkamızdan söylenmiştir. Sevgi arkadaşımın sürpriz Pitbull konseri hazinle sonuçlandı.Tüm gün aç gezdiğim için öğrerek rain over me'yi söledim. Sonrasında asılmış suratıyla Sevgi'yi gördüm o gazla "ben kusuyorum" diyerek Küçükçiftlik parktan dışarı attım kendimi. Sevgi'nin yıllardır ağzından çıkan en iyi öneriyi duydum. "Ambulansa gidelim", hemen serum taktılar. Ve tam 20 dakika titredim. Tüm vücudum şok geçirdi. Durduramadım kendimi. Tüm sinir çıktı içimden. Yalnız sağlık görevlisinin elime kusayım diye verdiği poşet sanırım yeni kıyafet poşetiydi. Daha bi bulandı içim. Kusamadım çünkü boştu içim. Adam şaşırdı alkol almadığıma. Neyse serum çok iyi geldi. Konseri de içeride bitirmiş olduk. İnsanları yara yara Nişantaş'a ulaştık. Sevgiciği taksiye bindirdim v...

Çökenti

Böyle bi roman yazılır. "Çökenti". İnsanın içine çökenlere ve çökeltilere de adanır.!. Bi 20 sayfa tortu nedir telve nedir nasıl oluşur anlatılır. Üstte kalan yavanlık ne işe yarar. Nereye kadar gider tartışılır. Yüksek lisansı kaybettik. "Başarısız-Okuyamayacaksınız" yazısını gördük. "Eğitim almaya hak kazanamadı" daha mantıklı ve kibar aslında. Marmara İletişim değişmiş diyorlardı gözlerimle gördüm. Cemaatçi dekanı. Ve badem bıyıklıları. Neyse ki onların da sonu belli. Çökenti... Kendi okuluma alınmadım o kadar başarıdan sonra. Hastalığım gidiyor, ilaçlar bitiyor. Psikolojik olarak da rahatlamaya başladım. İşteki sorunları tamamen takmıyorum. Yarın aşkıma sarılınca geçecek hepsi. Sonuna kadar kolonya koklamak istiyorum. Başka dünya başka. 2 sabahtır uyanmak istemiyorum. Yarın da öyle olur umarım.

Depremler Fırtınalar

Bu hafta lanetlenmişim yine. Bugün sabah farkettim. Büyü yapmaya başlasam iyi olacak. Geçen hafta girdiğim soğuk deniz kronik faranjitimin geri gelmesine yol açtı. 3-4 gün iyileşecem geçecek derken cumartesi gecesi nefes darlığından ölüyordum. Neyse ki ertesi sabah ilaç aldım ve şu an hayattayım. Eve gelirken de arı soktu tam oldu. Hemen hastaneye koştum, 3 dakikada vardım. Anında müdahele ile ağrısı şişliği belirmedi allahtan. Annemin yarın doğumgünü. Hediye gönderme planımı geç uygulamaya koyduğum için şu an evde bana bakan bir poşet var. Yarın Tolga kargoya verecek. (Eğer okuyorsan bak kötü bir şey yazmadım). Sevgiliyle olan tartışmadan hiç bahsetmiyorum çöktüm kaldım çünkü (Eğer okuyorsa anlamıştır). Cuma "ne kadar mutluyum" diye sevinirken haftasonu mutluluğum boğazımda kaldı. Sağlık olsun ne varsa yine insanın kendinde var. Kendimi bir kez daha sevdim. Hiç sevmediğim kadar kimseyi. Şu an bir iki dizi izlemem lazım özellikle Mad Men!

Rüzgarlı Günler

Hep havadan bahsetme isteği var bende heeep. Biraz psikolojimi belirlediği içindir sanırım. Son 1 haftadır fırtına-rüzgar karışımı bir şeyler var. Pazar günü Garipçe'de yüzdüğüm için hafif bir boğaz ağrısı çekiyorum. Onun üzerine de dün girdiğim yüksek lisans sınavı var. Onun ağrısı pek yok ancak badem bıyıklıların beni köşeye sıkıştırmaları az da olsa canımı sıktı. Aslında suç onlarda değil meydanı onlara bırakanlarda... Artık sınav da gitti bitti memnunum rahat rahat senaryo yazabilirim. Ve İngilizce çalışabilirim. Tolgayla önemli bir süreçteyiz BEKLEME SÜRECİ. Umarım iyi sonuçlar alırız buraya yazamam çoook gizli, senaryoyla ilgili. Dün mesai vardı, bugün ve yarın da mesai olacak bazen sıkılıyorum. Aslında cumartesi pazar sabahları geç kalksam tüm bunlar düzene girecek ancak 7 olmadan uyanıyorum. Şu an da yatmam lazım. Sevgilimin duştan çıktıktan sonraki ıslak saçlarını özledim.

Haziran sıcağında çöken data entry

Of derim arkamda bir vantilatör var dönüyor sanırım akşama da ensem terse dönecek. Dünkü minibüste zaten anlımdaki iki boşluk zonkladı eve gidince biraz başağrısıyla sıyırttığımı düşündüm. Dün mesai yoktu sevinirek servise bindim, Kübra ve Pınar beni ayarttı Karga'ya içmeye gittik. Gevşedik yine oh ne güzel. Geçen çarşamba ve perşembe sinirden gerim gerim gerilmiştim. Çarşamba tüm evraklarım hazırken Tolga'yı da ikna ettim yüksek lisans başvurusuna. Çarşamba vardık öğleye doğru Bahçelievler Sosyal Bilimler'e. Bu Marmara'nın her işi sorun. Benim evraklar hazır ancak ÖSYM şifremi hatırlamıyorum. Maalesef bu gerekliymiş:(( Tüm günüm Bahçelievler'de beklemek gerilmek ile geçti. Tolga eve gitti şifremi bulmaya ancak bulamadı. Bende şifre almaya Avcılar İ.Ü. Veterinerlik'e gittim. Aslında liselerden alınabiliyormuş. Neyse işin özü 5'de işlerimi halletmiştim. Eve geldim akşama Gizem geldi. Bolca çikolata getirmiş Melodi'den afiyetle yedikkk. Gece bacakla...

MAYIS BİTİYOR

Ne güzel bir Mayıs ayı geçirdim, Hayatımın aşkıyla birlikte. Her ne kadar sürekli birlikte olmasak da tüm mutluluğumu ona borçluyum:) Daha doğrusu ikimize:) Mayıs baharın habercisi yazın arefesi. İçimdeki duyguların kıpraştığı vücudumun sıcağa alıştığı, Lütfen bitip gitmesin diye dua ettiğim yağmurlu günlerde camdan bakarak hayal kurduğum, Mayıs sıkıntısını düşünmediğim mayıssssss. Şimdi Haziran gelecek, tüm baharın ve yazın çok yavaş geçmesini umuyorum. Her gün 48 saat olsa bile bana yetmeyecek. Çünkü yaz demek huzur demek mutluluk demek. Hiçbir şey olmasa bile sevinecek İnsan havaya bakıp dellenecek! 30 DAKİKA SONRA Haziran ancak şu an Mayıs!

Bigudi Bar-Esmeray Stand-Up

Güzel bir cumartesi günü evden Adar'ın barına gitmek için çıktım. Saçlarıma fön çektirdim ve hafif bir makyajla Bigudi Bar'a gittim. Saat 3 sularıydı... Bir bira ile travesti Esmeray'ın stand-up'ını izlemeye başladım. Kürtçe türkü okuyordu. Gözlerim doldu. Sonra ne kadar çok istediğini anlattı örneklerle cinsiyet değiştirmenin. Anlamaya çalıştım onu ama zordu. Ben küçükken bir çok dilek tutardım ama o hep tek dilek tutmuştu. Zor olan da buydu. Tek bir dilek hiçbir zaman tam olarak gerçekleşemeyecek. Gökkuşağının altından geçmeyi istemesi. Ölümsüz olmak yerine cinsiyet değiştirmeyi istemesi. Alçakgönüllüğünü... Zoraki çalıştığı işler, sırf karnını doyurabilmek için girdiği karakterler. Farklı baktığı penceresi hep açık kalacak. Bana ve benim gibilere ilham veren biri olacak.

BEN RUHİ BEY NASILIM?

BEN RUHİ BEY NASILIM? I Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi Büyük bahçelerin küçük içinde Saksılardan birinde Gördüm de Uyurken uyandırılmış gibi Beni bir sardunya büyüttü belki. O ben ki Bir kadında bir çocuk hayaleti mi Bir çocukta bir kadın hayaleti mi Yalnızca bir hayalet mi yoksa. Ne peki Yere dökülen bir un sessizliği mi Göğe bırakılmış bir balon sessizliği mi İşini bitirmiş bir org tamircisinin Tuşlardan birine dokunacakkenki Dikkati ve tedirginliği mi. Bekler mi beni Her yanı, ama her yanı çocuklar gibi gülümseyen Bir sürü yaz gününün içinde Acaba bekler mi beni Uykularım, o sonsuz uykularım Yanmış bir limonluktaki - Ve limonlar ki her gün bir yaprak ayininde Sesini hiç eksiltmeyen - Ama bilmez miyim ben Bilmez miyim hiç Böyle sığ hayallerle oyalanmak yerine Kısacık bir zaman olmalıydı elimde Turfanda meyva gibi bir zaman Yollar yollar kateden tadı ve ekşiliği Geçerek erguvanların dönemecinden Leylakların dörtyol ağzından Yapıştır...

Perşembe Nevizade-Asmalımescit

Gelen Afrikalı kızı tüm misafirperverliğimizle gezdirmeye karar verdik. Amaç biraz da biz gezelim idi. Aslında Regaip Kandili'nde içmek günah ama napalım gevşemek de lazım. Rasgele oturduğumuz Nevizade'deki bir mekan fos çıktı. Servis 0 mekan 0 yetmezmiş gibi garson yabancı arkadaşa sarktı. Tüm yabancılar orospu değildir dicektim. Bir ters bakışımla yanımda bitti adam "Bir isteğiniz var mı?"diye yalandı. Çok sinir. Bir daha gitmem. Oradan çıkıp Thales'e gittik ancak pek beğenilmedi. Neyse ki imdada sevgili yetişti bizi Asmalımescit'e götürdü. Bir gül bir eğlen dibim düştü. Hele gecenin sonunda çekilen foto tüm gazımı içimde patlattı. Garson çocuk 3 poz çekti çoook güzel çıktı dedi ancak hepimizin gözü parlamıştı. Işık doluydu yani yani yani felaket. Yine en yüze bakılır bendim yoksa o dalga olayına dayanamazdım:)) Arte'nin suratı bizi mahvetti en çok ona güldük zaten. Arkadaş dedi bir de kedilerin öyle çekilmiş fotosu varmış. Bir bulsa ne güzel ol...

Afrikalı kız geldi...

Nihayet bugün uzun zamandır beklenen Afrikalı şahıs geldi. En son geçen hafta comunicatorda kavga ettiğim, görsem suratına tüküreceğim insan. Duruşu ezik, teni siyah. Asla ırkçı değilim olmayacağım da. Ancak arkadaşın ona ikram etmek istediği kahveyi engelledim. Çünkü rengi daha da koyu olabilirdi. Ama başarısız oldum içti yani... Şu an bir birayı bitirmiş durumdayım. Sinirlerim neden gergin anlamadım (ciclo durumundan olabilir), Yakın çevremde herkes ciclo zaten çok sıkıldım bu lafı duymaktan. Ama bende öyleyim şu an. Çok acı yarına sakinleşirim sanırım. Şu haftanın bitmesini istiyorum hemennn. Ve pazar sabahı sevgilimin kollarında uyanmak. Mümkünse 6.30 olmasın. Gece yarısını geçe uyursam geç kalkma şansım artar. Yarın şu Afrikalıyla bizim ekip yemeğe gidiyoruz. Bir bira da orada tüketirim, umarım sakıncalı laflar söylemem!!! Kuaförde 2.30 saat geçiren insan çok yoruluyor bilenler bilmeyenlere anlatsın. Neyse ki önümdeki 10 gün kaş aldırmak dışında uğramayı düşünmüy...

PAZARTESİ-MATTAFIX

Ne kadar garip pazarın bitip pazartesinin başlaması, Pazartesi adını pazardan almış. Biraz da onun gölgesinde kalmış. Eve erken gelmenin mutluluğu... Güzel sıcak bir duş Ve Mattafix-To And Fro dinlemek güneş batarken. Yaz gelmeden önceki sancılar ne kadar güzel tanrım. Havanın kokusu-sıcaklığı-verdiği his. 8 sene sonra biten Desperate Housewives beni boşluğa düşürdü... Bizde böyle yazmak istiyoruz. Dizimiz bitti... 13 Bölüm senaryo dün bitti hala inanamıyoruz. Kuşlar kadar hafifiz. Yapımcıyla da el sıkışınca kuşlar kadar mutlu olacağız.

O GELİYOR-19 MAYIS ŞİİRİ

Yıl 1919 Mayıs'ın on dokuzu. Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını Yeryüzüne can veren, Cana heyecan veren Al yüzlü Oğan güneş. Takanın burnu nasıl Karadeniz'i yırtar ? Siz de bir an öyle yırtınız uykunuzu. Uyanın Samsunlular! Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını Al yüzlü Oğan güneş. Bugün Çaltıburnu'ndan gülerek doğan güneş. Yıl 1919 Mayıs'ın on dokuzu. Uyanın Samsunlular. Uyumak ölüme eş. Diriltir ruhunuzu, Ufukta bir gemi var. Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor ? Fakat yolu mu az, yoksa yükü mü ağır ? Bu gemi umut yüklü, insan yüklü, hız yüklü ! İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır. Kurulacak yarını düşünen baş geliyor. Bir baş ki, gökler bir küme yıldız yüklü. Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor. Yıl 1919 Mayıs'ın on dokuzu. Ufukta duran gitgide yaklaşıyor. Sanki harlı bir ateş Yakıyor ruhumuzu. Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor. Üzülmemek elde mi ? Hız yüklü, iman yüklü, umut yüklü bu gemi. O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak, O hız,...

Nişantaş vitrini

Online hayata geçişin ilk adımları

Bugün büyük gündü ancak hislerimiz törpülendiği için sevinemedik. İşte artık online sisteme geçiyoruz yani girilen reklamlar müşteriler tarafından görülebilecek, deneme olayı bitmiştir. Bu da mesailerin bittiği anlamına gelir. Ha derlerse iş bitmeden çıkmak yok o zaman bye bye! Bu İtalyanlar hem çok rahat hem çok akıllı.Gazeteler geç yükleniyor üstüne üstlük iş bitince çıkın diyorlar. Bizim de anlımızda enayi yazıyordu. Kardeşim 21 gazete vermişsin bana ben ömrümde yapamam onu anca 10 sene bu işte kendimi helak edecem öyle. Sen zaten 10 sene çalışanı yaşlandı diye gönderiyorsun. Eeee? Diye sorarım Affetmem. Dün aldığım cici gri Converse'lerimi bugün giydim. Ne rahatlıkmış allahım. Keşke daha önce alsaydım. Evde yürür gibiyim. We Are Young dinleyesim var:)) SENARYO YAZIYORUS ŞU ANNNN BOL İLHAM