6 Ekim 2012 Cumartesi

Gidecek Yeri Yoktu...

Sıradan bir günde başladı herşey.
Allahın herhangi bir günüydü. Güneş aynı saatte doğmuştu. Çatıdaki martılar yine aynı şekilde birbirlerini itekleyip gökyüzüne doğru bağırmışlardı.
Farklı olan neydi?
Artık değişimin zamanı mı gelmişti?
Aceleyle kalkmış yüzünü yıkamıştı.
Ne giysem diye camdan baktığında havanın hafif serin olduğunu hissetti.
Gökyüzü fazlasıyla parlaktı. Deniz tüm güneş ışığını geri yansıtıyordu.
İşte bu sebeple denizi göremiyor ama varolduğunu biliyordu.
Mavi hırkasını giydi. İş arkadaşlarının bayıldığı o meşhur hırkayı.
Çöpü alıp ağzını bağladı. Ayakkabılarını giydi, çöpten akan çay suyunu son anda farketti. Geçti.
Son anda farkedildiği için.
Eve gelince silerim iye geçiştirdi.
Kapıyı kilitledi sokakta kimseler yoktu. Bacakları ağrıyordu. Tüm gün oturarak çalışmak böyle sonuçlar doğuruyordu.
Çöp tenekelerinin yanına gitti "pist pist" diyerek. Ya kedi atlasa üstüne bir daha atamaz çöpü tam tenekenin içine.
Kedi medi yoktu ki. Fırlattı gitti pisliklerini.
Ev artık temizdi yerdeki çay suyu lekeleri hariç.

Devam gelecek!


Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...