14 EYLÜL 2012
10.30 molasına çıktım elimde kahve kupamla...
Yüzüme ılık bir rüzgar çarptı.
Elimde kahve kupası yerine deniz havlusu olsaydı...
Ayağım converseden çıkıp kumlara gömülebilseydi.
Deniz kenarındaki sığ suda kürekle oynayan çocuk seslerini duysaydım,
Fazla rahatsız olmazdım.
Uzanıp sigara izmariti olmayan bölgeye "This Is Love"ı dinlemek...
Gözlerimi güneşten korumak için kırpıştırmak.
En yüksek iskeleden kendimi suya bırakmak ve aynı hızla yükselmek ve tekrar tekrar aynı şeyi yapmak!
Olurdu, bana uyardı!
10.30 molasına çıktım elimde kahve kupamla...
Yüzüme ılık bir rüzgar çarptı.
Elimde kahve kupası yerine deniz havlusu olsaydı...
Ayağım converseden çıkıp kumlara gömülebilseydi.
Deniz kenarındaki sığ suda kürekle oynayan çocuk seslerini duysaydım,
Fazla rahatsız olmazdım.
Uzanıp sigara izmariti olmayan bölgeye "This Is Love"ı dinlemek...
Gözlerimi güneşten korumak için kırpıştırmak.
En yüksek iskeleden kendimi suya bırakmak ve aynı hızla yükselmek ve tekrar tekrar aynı şeyi yapmak!
Olurdu, bana uyardı!
Yorumlar