Ana içeriğe atla

Mother


Jennifer Lawrence, Javier Bardem, Ed Harris, Michelle Pfeiffer ve  Domhnall Gleeson gibi tanınmış oyuncuların yer aldığı "Mother" filminin yönetmeni Darren Aronofsky. "Black Swan", Requiem for a Dream", "The Wrestler" gibi filmlerin yönetmeni olan Aronofsky yine izleyiciyi etki altında bırakıyor. 
Şair olan kocasıyla gözlerden uzak eski ve büyük bir evde yaşayan kadın anne olup olmama konusunda git gel yaşamaktadır. Eşinin ilgisiz olması ile başa çıkar çünkü onun yeniden yazıp üretime geçmesini istemektedir. Beklenmeyen doktor lakaplı bir adam gece kapılarını çalar. Eşi onu içeri alır, hayranı olduğunu sonradan öğreneceği adama oda verir. Ardından karısı da eve gelir. Kadın bundan rahatsız olur hiç tanımadığı insanlar evlerine gelip yerleşmiş bu da yetmezmiş gibi kocasının ödülünü kırmışlardır. 
Eve yaşlı çiftin oğulları gelir ve büyük bir kavga kopar. Bunun sonunca bir oğulları ölür diğeri ise kayıptır. Kabus, rüya karışımı sahneler ardı arkasına gelir. Evliliklerini düzeltme kararı alırlar ve mother hamile kalır. Uzu bir süre Jennifer Lawrance takibindeki kamera artık daha bağımsızdır. Hamile kalan kadın mutludur çünkü kocası da yeniden üretime geçmiş ve son şiir kitabını bastırmıştır. Bu kez hayranları evi sararlar bu da yetmezmiş gibi motherı huzursuz ederler.
Farklı bir anlatımla İncil baz alınarak yazıldığı söylenen senaryo hem bir yaratıcının hem de annenin istekleri ve egolarının çarpışmasını seyirciye gösteriyor. İzlenmesi zor olarak yabancı kaynaklarda sık sık altı çizilse de sinema ile ilgilenenlerin kaçırmaması gereken bir film. İyi seyirler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...