Ana içeriğe atla

T2 Trainspotting


Trainspotting'den 20 yıl sonra Trainspotting 2 geldi...
Arkadaşlar hayatını belirler... 20 sene önceki dostlar ayrı düşmüşlerdir. Tabi Renton arkadaşlarından çaldığı parayı geri getirmiştir. Amacı Stoddart ile barışmaktır. Stoddart ise hala çok kızgındır. Önce onu bir güzel döver. Sonra da Bulgar sevgilisinin sözünü dinler. Para kazanmalıdır. Renton'u ortak bir işe sokup onun başına bela sarmaya niyetlenir. Böylece yıllar önce çalınan 4000 Sterlinin intikamını alacaktır. Renton ise Stoddart'ın izbe mekanını geneleve çevirecek olmasına destek verir. İkisi iş yapacaklardır. 
Spud ise hala uyuşturucu kullanmaya devam etmektedir. İntihar etmeye karar verir. Her türlü önlemi alır ancak Renton'un geri döneceğini hesaba katmamıştır. Renton onu ölümden kurtarır. Artık uyuşturucuya değil başka bir şeye bağımlı olmasını söyler. Renton da yazmaya sarar. Gece gündüz yazar, arkadaşlıklarını, maceralarını...
Begbie ise yaklaşık 20 senedir hapistedir. Oradan çıkamayacağını anlayınca kendini şişlettirip hastaneden kaçar. Dönüşünde hırsızlığa başlar, turizm okuyan oğlunu zorla bu işe sürükler. Oysa oğlu babası ya da dedesi gibi olmayacaktır, eğitimli biri olacaktır. Begbie sinirlenir... Renton'un döndüğünü duyunca daha da delirir. Amacı onu öldürmektir. Hepsi birbirinin peşinden koşarken Bulgar güzel Renton'u baştan çıkarmıştır. Onun da son darbesi genelev için bir fondan alınan parayla memleketine gitmek olur!
Danny Boyle yine yaratıcılığını konuşturuyor. Sahnedeki detaylar ve metaforlar harika! Spud'un evindeki yeşil tonları, duvardaki gölgesi, içindeki hisleri izleyiciye aktarıyor. Renton'un annesinin duvardaki gölgesi, Renton'un odasındaki son sahne tekrar tekrar izlenesi. İlk filme göre daha başı sonu belli bir film olmuş Trainspotting 2. İyi seyirler:))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...