3 Haziran 2014 Salı

The Butler


Cecil 1920 yıllarında bir çiftlikte anne ve babasıyla çalışmaktadır. O yıllarda zenciler köle sınıfını oluştururdu. Beyazlar zencilere istedikleri gibi davranır hatta öldürebilirdi. Cecil'in annesi bir beyaz tarafından tecavüze uğrar, babası buna karşı çıkmaz. Cecil ise bunun nedenini sorunca babası bir an kendine hakim olamayıp sadece "Hey!" diye beyaz adama seslenir ve alnının ortasından acımasızca vurulur. Allahtan beyaz adamın annesi vicdanlıdır! Cecil'i ev hizmetçisi olarak alır ve onu yetiştirir.
Aklını yitiren annesini geride bırakıp kendine hayat bulmak için yola çıkan Cecil, bir otelde iş bulur. İşin püf noktalarını öğrenir ve uygular. Bu da onu başarıya götürür. Cecil aile kurmuştur ve Beyaz Saray'da çalışması için teklif almıştır.
Yıllarca kusursuzca işini yapar. Görev süresi boyunca tam sekiz başkan değiştirir ve hepsiyle gönülden ama mesafeli bir ilişki kurar. Filmde Cecil'in hayatı anlatılırken göreve gelen başkanların dönemleri de gayet iyi bir şekilde filme aktarılmış. 
Zencilerin haklarını alma konusunda başkanların bazı yasalar çıkarmaları sanki Cecil'in etkisiyle olmuştur. Martin Luther King de bir sahnede Cecil'in direnişçi oğluna bunu söyler. Louis babasından utananırken onunla gurur duymaya başlar. 
Cecil yoğun çalışma saatlerinden dolayı eşine ve ailesine vakit ayıramaz. Hatta bir ara karısı Gloria başka bir adamla birlikte olup olmama konusunu düşünse de kocasına olan sadakatinden dolayı yanlış bir şey yapmaz. Sabırla onunla zaman geçirmek için bekler.
Diğer oğulları Charlie ise Vietnam savaşına canlı gider ve cenazesi eve döner. Bu talihsiz olayla yıkılan aile Louis'i zaten asi tavrından dolayı gözden çıkarmıştır. Yalnız bir çift olarak ayakta kalmaya çalışırlar.
Cecil oğlunun özgürlük direnişçisi olmasını yıllarca onaylamaz. Haklı olarak hizmetçilik yaparak aileyi geçindirdiği için saygı görmek ister. Ancak istediği gibi olmaz. Cecil de bir yandan Beyaz Saray'da ufaktan düzeni değiştirmeye başlar. Beyazlarla aynı ücreti alıp, kademe atlayabilen zenciler onun eseridir.
Her zenci kendi çapında ırkçılıkla mücadele etmiştir. Hele ki Beyaz Saray'a Obama'nın girmesi Cecil'in ailesinde bayram sevinci yaşanmasına sebep olmuştur.
İyi seyirler.


Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...