Ana içeriğe atla

En Büyük Fobim: Aslan Tarafından Parçalanmak

Bir aslan tarafından parçalanarak ölmek çok kötü bir şey olsa gerek.
Tabii bu milyonda bir ihtimal gibi gelse de çok gerçekçi.

Örneğin hayvanat bahçesine gitmişim, aslanların kafesinin önündeyim.
Karnı çok acıkmış olan aslan kafesin önüne doğru gelip bana kükrüyor.
Bakıcısı içeri giriyor ve ona saldırıyor, ben tirtir titriyorum ve aslan kafesten çıkıyor.
Bir sağa bir sola bakıyorum ve arkamda aslanı buluyorum. Sonrası malum beni yiyiyor.

İkinci örnek ise sirkteyim, aslanlı gösteri var.
Bende izliyorum ama bir yandan korkuyorum ya gelirse diye...
Olan oluyor aslanın gözü dönüyor ve seyircilerin arasına dalıyor.
En yakınında da ben varım. Bir tanıdık önden bilet bulmuş bu da benim sonum olmuş.
Evcilleştirilmeye çalışılan aslan beni yedi.

Üçüncü örnek Doğu Anadolu'da en son leopar vuruldu.
Aslan da yaşıyor olabilir.
Ben de GAP turundayım bir dağa çıkıyorum fotoğraf çekmek için.
Sonra yolumu kaybediyorum ve kükreme sesleri geliyor.
Aslanın fotoğrafını çekmek istiyorum ki arkamda bir diğeri beliriyor.
Meğer bir aile varmış.
Bende onların akşam yemeği oluyorum.

Dördüncü örnek ise Hollywood'a gittim.
Taktım kafaya oyuncu olacağım. Figürasyon olarak bir filmde rol alacam sirk sahnesi var.
Sahnede aslanlar kafesten kaçıp izleyiciyi kovalıyor. Bir iki tekrarda bir sıkıntı yok.
Ancak 20. tekrarda aslanlar acıkmış olduğu için ilk gördükleri FGR'ye saldırıyorlar.
O da benim... Hollywood'da ölen tek Türk figurasyon oyuncusu olarak yıldıza adımı yazıdırıyorum.

Hiç param kalmamış iş arıyorum, aslan terbiyecisi olarak bir ilan gördüm.
Başvurduğum gibi beni aradılar. Gittim görüştüm minicik aslanlar, zarar gelmez diyorum.
Senelerce emek verip besliyorum ancak 5 yıl sonra aç kalan nankör kedigiller beni yiyiyor.
Kötü kader.

Evlenmişim mutluyum ama kocamın bir sırrı var gece 12.den sonra kurtadam değil de aslan oluyor.
Her gece 11.40.da beni uyutuyor kapıyı üstüme kilitliyor ancak bir gece ben su içmeye kalkıyorum.
Mutfakta bir de ne göreyim aslan! Kocamı çağırıyorum aslan konuşuyor.
Geliyorum diye.
Sonrası malum.

Sonuncu örnekse çok param var Afrika'da safarideyim.
Çikolata renkli bir rehber beni ciple gezdiriyor. Aslanların olduğu yere geliyoruz.
Adam bana "in ve fotoğraf çek" diyor.
"Sen gazla git gerek yok" diyorum. Adam diyor "teker patladı".
Bunu duyan aslanlar dört nala cipe doğru geliyor.
Saklanmak ne fayda üstlerine doğru koşuyorum.
Yeneceksem yeneyim Allah Allah! diye.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...