14 Nisan 2018 Cumartesi

Ümmü Gülsüm'ün Peşinde-Looking for Oum Kulthum


Kadın bir yönetmen olan Mitra (kadın yönetmen ayrımı çok saçma!).
Mitra, İranlı bir yönetmendir. Bulduğu yapım desteği ile Mısırlı şarkıcı Ümmü Gülsüm'ün filmini çekmeye karar verir. Sesiyle herkesi büyüleyen, etkileyici şarkılar söyleyen; Oum Kulthum'un yaşam öyküsünü filme almak bu kadar kolay olmayacaktır.
Mitra'nın Arapça bilmemesi, başka bir ülkeden gelmesi, Ümmü Gülsüm gibi bir halk kahramanını yeterince tanımaması ve kadın olması önündeki birkaç zorluktan biridir.
Mısır halkı için ayrı bir yere sahip olan muhteşem sesli kadın Ümmü Gülsüm, Mitra için yol gösterici olacaktır. Önce onu oynayacak bir oyuncu aranır ve ideal bir ses olan Ghada bulunur. Ghada ilk oyunculuk tecrübesi olduğu için yönetmeninden destek ve arkadaşlık bekler. Ancak bu yakınlık çok sınırlıdır. Ghada sesini çıkarmadan yoluna devam eder. Mitra, Fas'ta ve Avrupa'da gerçekleşen çekimler için sıkı çalışır. O sırada yaklaşık 7 senedir görmediği oğlu ona nefret dolu mesajlar atmaktadır. Mitra dayanamaz ve filmden uzaklaşır. 
Mitra güçlü olup filmi bitirmek için mücadele ederken oğlunun ortadan kaybolması onu yıkar. Filmde bambaşka bir sona karar verir. Yapımcılar ve ekip buna karşı çıkarlar. Neticede Ümmü Gülsüm izleyiciye zayıf gösterilmemelidir. Mitra itiraz eder film sayesinde bir yolculuğa çıkmıştır artık aynı kişi değildir. Ümmü Gülsüm'ü her ne kadar tanımasa da onun hayatını ve kararlarını değiştirmiştir. 
Shoja Azari ve Shirin Neshat'ın yönettiği film, belgesel içinden ayrı bir kurmaca hayat yaratılmasını anlatıyor. 

Düğün Davetiyesi-Wajib



Abu Shadi orta yaşlı bir öğretmendir. Son zamanlarda çok mutludur çünkü kızı evlenmek üzeredir ve İtalya'dan gelen oğlu Shadi ile düğün davetiyelerini dağıtmaya başlamıştır. Baba, oğul hem akraba ziyareti yapıp davetiye verirler hem de ilişkilerini gözden geçirirler. Abu Shadi kızını ve oğlunu tek başına büyütmüştür. Karısı Amerika'ya başka bir adam için gitmiştir. Bu yüzden ona kızgındır. Shadi ise annesine karşı tavır almaz çünkü ona göre istediğini yapan cesur bir kadındır. Oysa babası oğluna kırılır. Giden mi daha değerlidir yoksa kalıp savaşan mı?
Shadi eski kafalı Filistinli çevresinden sıkılmıştır. Sokaktaki çöpler, insanların gelenekselciliği ve ülkedeki gergin durumlar... Her ne kadar böyle düşünse de bakkal komşusunun dediği gibi orası evidir. Komşusu hemen bira ikram eder, yoldan geçen seyyar satıcı da börek hediye eder. "Bizim insanımız böyledir" mesajını alan Shadi babasıyla barış yapmaya karar verir. Tabii yaşananlardan sonra.
Babasının kız arkadaşını kabul etmemesi, Filistin'e geri taşınması için baskı yapması, herkese tıp okuduğunu söylemesi Shadi için sinir bozucu olmuştur. Kendi kararlarına saygı duyulmasını ister. Bakalım bu durumdan nasıl sıyrılacaktır?
Yönetmen Annemarie Jacir'in son filmi bizim de yaşadığımız aile ilişkilerini güzel bir bakış açısıyla anlatıyor. İstanbul Film Festivalinde fırsat bulup gittiğim ve salondan mutlu çıktığım ilk filmdi.

11 Nisan 2018 Çarşamba

Changing Perspectives Film Festival- HYBRID SENSATIONS

Melez Algılar Kategorisi filmleri;

“Saklı” / “Arcane” 1 dakikalık Peru yapımı, yönetmeni ise Malena Martínez Cabrera. Filmin cümlesi ise; Viyanadaki avlumda, sadece Afgan komşularımın perdeleri ritme uygun salınmak üzere özgür bırakılmış.
“Bad Vibes” / “Negatif Enerji” filminin yönetmeni Adam Gebert. Çek yapımı film iç sıkıntısı çeken bir adamın olta almaya gittiğinde şiddetin kıyısından dönmesini anlatıyor.
Amerika yapımı “Basketbol” bir kadının basketbol kurallarını ve terimlerini öğrenme sürecini konu alıyor. En önemlisi basket atmak. Yönetmen Anthony Schubert’ın filmi 4 dakika. Ve komik.
Gerçek sanılan yaratıkları animasyon haline getiren yönetmen Lorène Yavo yaratıcı bir filme imza atıyor. “Lanetlerini Sırala” / “Count Your Curses” isimli film 8 dakika sürüyor. Ev cinleri sürekli yenilen iki kişi yeni cin bulmaya karar verirler. Çünkü evdeki ruhlara ihtiyaçları vardır.
Isaac Ruiz Gastélum Meksika yapımı filmi “Hisssizlik” / “Dispassion” duvardan akan su ile banyo yapan bir kadını bize gösteriyor. Ve deniz-gök birleşimi…
“Yılan Balığı, Gelincik ve Akbaba” / “The Eel, The Weasel And The Vulture” Suki isimli bir yönetmenin 5 dakikalık filmi. Doğanın dengesi ve beslenme zinciri üstüne kurulmuş kısa bir animasyon.
Yönetmen; Mohammad Poustindouz, İran sineması, yine anlamlı bir film, “Gri Şemsiye” / “Gray Umbrella”. 8 dakikalık bu filmde Bay Maleki’nin şemsiyeli bir adamın hayatına girmesiyle yaşadığı değişimi anlatıyor.
Serkan Bozkurt’un yönettiği dans filmi 3 dakika sürüyor ve göç olgusunu ele alıyor. Filmin adı; “Hopeless Hopecase”.
“İmparatorluğun Son Günü” / “The Last Day Of The Emprie” filminin yönetmenleri; Anna Rubi, Julia Halasz. “İnsanları Seyreden Güvercin” filmi aklıma gelse de Macaristan yapımı…
Gökçe Erenmemişoğlu’nun “Araf” / “Limbo” isimli filmi 2 dakika. Hem vurucu hem de anlamlı. Günümüz ilişkilerini ve modern dünyayı ele alıyor.
“Mr. Monday” in yönetmenleri; Jason McCullough, Sean Murphy, Joe Uebie, Marcus Pigman. 4 sanatçının 48 saatte yağlı boya, kara kalem, kil, pastel, marker, sulu boya ve dijital yazılım kullanarak yaptıkları filmde bir sabah şiddetli bir istekle uyanan Mr. Monday’in hikayesi anlatılıyor.
Antti Polojärvi’nin filmi “Doğal Felaketler” / “Natural Disasters” Youtube kanalını kapatanların son videolarındaki konuşmaları bize aktarıyor. Baltık denizinin kıyılarına da kısa bir bakış atıyoruz. İki konu da güzelce birbirine bağlanıyor.
“Bilgi Hükümdarlığı” / “The Realm Of Deepest Knowing” Güney Kore yapımı. Yönetmeni ise Seunghee Kim. Filmin cümlesi; Biri yüzeyin altını kazıyor, bir diğeri mücadele sırasında kalbinin derinliklerine iniyor. Karanlığı aydınlatıyor. Bir olma hissiyle birbirlerini tamamlıyorlar.
Liudmila Komrakova’nın “Gecenin Tadı” / “Taste Of Night” filmi 8 dakika. Yakışıklı bir adamın baloda istediği kızla dans etmesini anlatıyor. Sonu her ne kadar acı olsa da…
“Aramızda Salata Var” / “There Is Salad Standing Between Us” ironik bir film. Alice von Gwinner hem yazıp hem yönetmiş. Duvardaki eski portreler ve uzun bir masada yemek yiyen çift. Belki bir değişim çiftin de arasının düzelmesine vesile olur.
“Üç Küçük Kötü” filminin yönetmeni Vappu Tuomisto. Annelik kavramını domuzların bakış açısından seyirciye anlatıyor. Ne de olsa annelik başka!
“İnilti” / “Ululation” filminin cümlesi ise Dijitalleşme geleceğimizi nasıl tanımlayacak? Şimdiden dışsal algımızı etkiliyor peki ya içimiz? Ben hâlâ ben miyim yoksa bağlı bir şey miyim?

Changing Perspectives Film Festival-RIDICULE


Gülünç Bölüm: Hayat bazen ciddi şekilde gülünç olabiliyor.

Rusya yapımı “Şapka” / “The Cap” 4 dakikalık bir kurmaca. Eşiyle alışverişe çıkan adam dinlenmek için oturunca dilenci olduğu düşünülür ve şapkasına para atılır. Dilenme yerinin asıl sahibi gelince de roller değişir. Julian Pavlov yönetmenin ilk filmi.
“Günah Çıkartma” / “Confession” adlı film 10 dakikalık bir Bulgaristan yapımı. Dağda yaşayan bir çoban ıssız kiliseye günah çıkarmaya gider. Önce aziz sonra günahkâr sanılır. Acaba neden? Oysa sadece insandır.
Daniel Popat “Hostel” isimli filminde Berlin’e gelen iki Rus’un bir hostel odasında karşılaşmasını anlatıyor. Bu karşılaşma gerçek mi yoksa kurgu mu?
“Rüyalarda Buluşalım” / “I Want To See You In My Dreams” filmi 19 dakika, yönetmeni de Mark Limanskiy. Uyurgezer kız hayatının aşkıyla bir gece yarısı tanışır. Ancak onun kim olduğunu bulamaz çünkü adam da uyurgezerdir. Medyuma başvururlar. Yeteneklerini kullanmak yerine tahminde bulunan kadın birçok kişinin ortak noktası olur.
“Model” / “Modellastry” 6 dakikalık Estonya yapımı. Model olmak isteyen kadının öyküsünü Risto Kütt filmin yönetmeni olarak bize anlatıyor.
“Pamçka” 12 dakikalık Alman yapımı. İki kız kardeşin annelerine para bulması için yardım etmesini konu alıyor. Yönetmen ise Elda Sorra.
“Masha’yı Kurtarmak” / “Rescue Masha” 20 dakikalık bir yapım. Alina Mustafina filmin yönetmeni. Siyasi sıkıntılar yaşayan bir dönemde Türkiye’deki yeğenini kurtarmaya gelen bir kadının öyküsü. Türkiye ve Rusya ilişkilerinin komik bir şekilde anlatıldığı bir film.
Hossein Molayemi 11 dakikalık “Koş Rostam Koş” / “Run Rostam Run” adlı filminde İran’ın ulusal kahramanı Rostam’ın oğluna yaptıklarını telafi etmek için gelecekteki Tahran’a gitmesini komik bir dille anlatıyor.




Changing Perspectives Film Festival-Umbrella



Kısa film festivalinde “Şemsiye” bölümünde gösterilen filmler hakkında;
“Hastabakıcı” / “Abigail” 17 dakikalık Soner Sert filmi. İlginç bir konusu var. Rusya’dan gelip Türkiye’de bakıcılık yapan Anna garip bir şekilde iş aramaktadır. Kimseye söyleyemediği bir durumla karşı karşıyadır. O geçici olarak çözüm bulmuştur. Buna mecburdur.
Nambiya filmi olan “Güneşli Bir Gün Daha” / “Another Sunny Day” 4 dakika ve etkileyici. Güneşli bir ülkede güneşe çıkmanın tehlikeli olduğunu düşündüren bir film.
Amerika yapımı “Herkes Panda Sever” / “Everyone A Panda” kontrol altına alınamayan silahlanmaya karşı iyi bir örnek. İşitme ve konuşma engelli çiftin evine gelen iki soyguncunun beklenemeyen bir durumla karşılaşmasını anlatıyor.
16 dakikalık Hindistan yapımı “Göz Testi” / “Eye Test” annesi ile gittiği göz doktorunda göz bandı takması gerektiğini öğrenir. Geçmişe yolculuk yapan Nivedita aslında farklı bir acı içerisindedir. Filmin yönetmeni; Sudha Padmaja Francis.
“Maniera Greca” isimli 13 dakikalık Yunan filmi’nin yönetmeni; Kirineos Papadimatos. Bir gece kulübünün son saatlerini anlatıyor. Birbirinden farklı müşteriler ve sınırsız eğlencenin anlatıldığı bu film diyalogsuz.
Teymour Ghaderi, “Dut” / “Mulberry” isimli filminde bohçacı bir adamın oğlu ile gittiği kasaba anlatılıyor. Susayan çocuk zemzem suyunu içiyor çünkü kefen ve zemzem götürdükleri kadın 2 gün önce ölmüş. Yürek burkan bu film 12 dakika.
İçimize işleyen İran sinemasından, genç yönetmen Mehdi Heydari’nin 14 dakikalık filmi “Şeker” / “Shokolat” son olarak Şemsiye bölümünde karşımıza çıkıyor. Aradığı ilgiyi bir teyzede gören küçük çocuğun masumane oyunlarını anlatıyor. Boğazınızda bir yumru ile salondan sizi çıkartıyor.

Changing Perspectives Film Festival-Wild




Geçen sene izlediğim ve çok beğendiğim “Uluslararası Farklı Perspektifler Kısa Film Festivali” bu sene de Salt Galata’da başladı. Salı günü koşarak gittim ve filmleri izlemeye başladım. Salon biraz soğuk olsa da meslektaşlarımın yeni işlerini görmek benim içimi ısıttı. (Şiirsel Cümle)
Makedonya yapımı “48” dünyanın sonunun geldiğini öğrenen bir papazın kendini dışarı atmasını anlatıyor. Bugüne kadar yapmadığı yasak şeyleri yapan papaz başka bir yönüyle karşılaşıyor. Yönetmen Vladimir Mitrevski’nin beşinci filmi.
“Ateş Kuşu” / “Firebird” Bulgaristan yapımı bir animasyon. Modern dansı animasyonda görmek fena değil. Hareketli bir yapım, 7 dakika sürüyor.
“Fifo” filmi Belçika yapımı ve 12 dakika. Süpermarkette çalışanların atılması gereken yiyecekleri fakirlere vermesini yasaklayan bir sistemi eleştiriyor. İşinden olmamak isteyen görevli bakalım müdürün dediğini dinleyecek mi?
4 dakikalık animasyon filmi olan “Tilkiler” / “Foxes” birbirini sevmeyen iki tilkinin diğer küçük tilkiye yardım etmesini konu alıyor. İşin sonunda güzel üzümler var.
Mehmet Kanadlı’nın 7 dakikalık kurmaca filmi “Yeşil Bölge” / “Green Zone”, gelecekte doğaya sınırlı bir şekilde çıkan insanları konu alıyor. Oradan fidan ve tohum çalmak yasak olsa da biraz toprak almanın kimseye zararı olmaz. Peki yeşile hasret insanlar için bu yeterli mi?
“Mevsim İşaretleri” / “Signs Of The Season” filmi Deneysel Belgesel türünde. Cava takvimini günümüzdeki Endonezya yaşamıyla kıyaslıyor.
9 dakikalık Animasyon filmi “Volkan Adası” / “Volcano Island” diyalogsuz. Okyanus adalarındaki vahşi yaşamı ve dişi kaplanın diğer hayvanlarla olan ilişkisini anlatıyor.
“Su Hayattır” / “Water Is Life” filmi ABD yapımı ve 4 dakika. Standing Rock Sioux Halkı’nın verdiği yaşam mücadelesi ve demiryolu yapımı için öldürülen hayvanları anlatıyor.
“Honey Weees” / “What Weee Are” 8 dakikalık İtalyan yapımı bir film. Arı yoksa yaşam da yok.
Volkan Budak’ın 9 dakikalık deneysel belgeseli “Yaban”/ “Wild” bizi, Kızılırmak Deltasındaki mandaların yaşamlarına götürüyor.
Arnavutluk filmi olan “Susuz”/ “Without Water” Tiran’daki su sıkıntısına odaklanıyor. Binaların üstündeki su depolarına su dolduran iki çocuk ve onların hayallerine kısa bir bakış atıyor.

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...