Ana içeriğe atla

Narcos-Will-Feud


Narcos 1. ve 2. sezon Escobar'ın hayatıyla fırtınalar estirdikten sonra 3. sezona geldi. Bu sezon öncekiler gibi bomba olacak mı diye aklında soru işareti olanlar pek memnun ayrılmadı ekran başından. Ancak benim gibi önceki sezonlara ara verip son sezonu izleselerdi daha fazla beğenebilirlerdi. Kali kartellerini merkez alan sezonda 4 ayrı mafya babasına odaklanılıyor. Cesetlerin asla bulunamadığı zamanları izliyoruz. Uyuşturucu işini bir Business gibi görüp ciddiye alan karteller Escobar'ın yokluğunda kendi krallıklarını yaratmışlardır. Akıllı bir de güvenlik müdürleri vardır! Gözü kara ajan Pena, onların da köküne kibrit suyu dökmeye kararlıdır. Yeni gelen polisler acemi şansıyla kapalı kapıları bir bir açarken Kartel teslim olup alacakları cezayı azaltma planları yapar. Bakalım kim önce davranacaktır?


1589 senesinde Will Londra'ya varır. Amacı ünlü bir yazar olmaktır. Kaleminden bal damlayan bu genç William Shakespeare'in ta kendisidir. Karısı ve çocuklarını geride bırakır çünkü içinde sönmek bilmeyen tiyatro aşkı vardır. Bir tiyatroda ilk oyunu sergilenecektir. William aslında nasıl yazılır ondan önceki yazarlara bakarak öğrenir. Biraz yönetmenin biraz da oyuncuların durumuna göre oyunlarını yeniler. Az da olsa para kazanmaya başlamıştır. Tesadüf budur ki aşk kapısını çalar. İlham perisi olmadan yaşayamayan William'ın başına bakalım neler gelecektir?



Joan Crawford ve Bette Davis'in birlikte oynadıkları "What Ever Happened to Baby Jane?" filmi sırasında yaşananları konu alıyor. Birbirinden pek hazzetmeyen Holywood aktrisleri eski şöhreti tazelemek ve biraz para kazanmak için film çekmelidirler. Ancak rakibe katlanmak zordur. Jessica Lange ve Susan Sarandon'ın başrollerinde oynadığı dizi "Feud" dramaseverleri tatmin edecek gibi görünüyor. İyi seyirler:))




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...