Ana içeriğe atla

Manhattan Night


Colin Harrison'un, (1996) "Manhattan Nocturne" isimli kitabından uyarlanan film 2016 yılında vizyona girdi. Başrollerinde; Adrien Brody ve Yvonne Strahovski var yönetmeni ise Brien DeCubellis.
Porter gazetede köşe yazıları yazan kendi halinde bir adamdır. İşi gereği felaketlerin (cinayet, intihar vs.) yaşandığı yere olaydan hemen sonra gidip olay yerini fotoğraflamak ve varsa şahitlerle konuşmaktır. Edindiği bu bilgiler ışında her hafta 3 yazı yazar. Bir kez tesadüfen kaybolan bir kızı bulmuştur. Basın camiasında birazcık meşhurdur.
Patronlara yalakalık olsun diye hiç istemeyerek de olsa takımını giyer ve davete gider. Orada amacı sadece gazetesini satın alan adama görünmektir. Ancak Caroline ile karşılaşır. Sarışın güzel, yanına gelip mesleğini aşağılayıcı sözler söyler. Porter kadından etkilenir ancak Caroline'in amacı başkadır. Kulağına evine gelmesini fısıldar. Porter kendini tutamaz ve Caroline'a gider.
Genç kadın elinde olay yeri fotoğrafları ve polis tutanakları olan bir dosyayı tutuşturur. Yönetmen olan eski kocası yıkık bir binada vücudu kesilmiş bir şekilde ölü bulunmuştur. O olayı çözmesini ister. Porter ise sadece köşe yazarı olduğunu söyleyerek oradan ayrılır. Ancak içine hem cinayetle hem de güzel kadınla ilgili kurt düşmüştür.
Porter, dededen kalma evinde karısı ve iki çocuğu ile birlikte yaşar. Mutlu olmadığını bilir ama öyleymiş gibi davranır. Karısıyla biten seks hayatı onun canını sıkmaktadır. Tam bu noktada Caroline'in çekiciliğine karşı koyamaz. Böylece kadın da cinayeti çözmesi için onu maşa olarak kullanmaya başlar.
Öldürülen yönetmenin video kayıtlarını izler. Belki bir ipucu bulabilirim umuduyla parçaları birleştirmeye çalışır. Bu sefer karşısına medya patronu çıkar. Caroline ile çekilen bir videosu vardır ve sürekli ona gönderen birine para ödemektedir. Adam bu şantajın ortadan kalkması için Porter'a süre tanır. Ne yazık ki Porter videoyu bulamaz ve ailesi zarar görmeye başlar. Karısı çocukları da alarak annesine gider. Hem Caroline ile olan ilişkisini sezmiştir.
Porter, parçaları birleştirmeye devam ederken Caroline'in düşündüğü kadar masum olmadığını anlar ve kendi yöntemleriyle savaşmaya karar verir.
Kara film türündeki "Manhattan Night" için başarısız bir film olduğu söyleniyor. Aslında kitabı okumadan izleyince zayıf ama farklı bir film görüyorsunuz. Belki de kitabı daha etkileyici kurgulanmıştır. Denildiği gibi süresi de biraz uzun kalmış. Yani Bogart'ın ıslak pardösüsü ve martinisi burada yok:((
New York sokaklarında çekilen filmde genelde yağmur değil kar serpiştiriyor. Kara film öğesi yağmur yerini kara bırakmış gibi görünüyor. Caroline sarışın Femme Fatale olarak rolünün hakkını veriyor. Medya patronu ise olaylarla bağlantılı olsa da konumlandırılması biraz eksik gibi görünüyor. Simon da kendince akıl oyunları oynayan ve onları videoya çeken saplantılı bir karakter olarak filmde var ancak ölü. Belki de kayıp olsaydı her an Simon'un bir yerden çıkacak olması bizi gerebilirdi. Zaten Caroline'in zengin ve genç bir adamla birlikte olması ve onunla yuva kurması filmin çok dışında kalıyor. Femme Fatale'ye bir şeycik olmuyor. Porter'ı oynayan Adrien Brody ise rolünün hakkını gaflet tarzıyla veriyor.
Sıkıcı bir film değil, iyi seyirler:))



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...