Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ex Machina-Alex Garland

Ex Machina; Alex Garland tarafından yazılıp yönetilmiş bir bilimkurgu. İlk dakikasından itibaren sizi içine çeken bir film. Aslında bir patron, bir işçi ve bir yapay zeka arasından kimin üstün olduğunu anlatıyor. Bu biraz kabaca bir anlatım olsa da gelelim filmin konusuna. Caleb, 26 yaşlarında dünyanın en büyük arama motoru sayılan bir şirkette kod yazılımcı olarak çalışmaktadır. Anne ve babasını küçükken bir trafik kazasında kaybetmiştir ve Long Island civarında küçük bir evde yaşamaktadır. Ayrıca kız arkadaşı yoktur. İş yerinde yapılan bir yarışmayı kazanır. Ödül; 1 haftalığına gözlerden uzak dağlık bir bölgede patronuyla zaman geçirecektir. Patronu Nathan ise biraz soğuk ve mesafelidir. Caleb bu durumu isole bir yerde yalnız yaşamasına verir.  Nathan aslında Caleb'i oraya tatil için çağırmamıştır. Kimselere söyleyemediği bir robot üzerinde çalışmaktadır. Nathan'ın aklındaki tek soru robotun zeka testini geçip geçmediğidir. Bunu belirleyecek olan kişi ise Caleb'ti...

Jauja / Hayal Ülkesi-Lisandro Alonso

Jauja, bir babanın kayıp kızını aramasını anlatıyor. 1882 senesi Arjantin'de yerli halka karşı soykırım vardır ve çölde Zuluaga adlı acımasız önüne çıkan herkesi öldürmektedir. Danimarkalı yüzbaşı Gunnar ise bir çöl karakolunda görev yapmaktadır. 15 yaşındaki kızı Ingeborg de onunla çadırda yaşar. Lieutenant adlı orta yaşlı bir asker Gunnar'a kızına at hediye etmek istediğini ve onu dansa götürmek istediğini söyler. Gunnar ise buna karşı çıkar. Kızı Ingeborg, genç asker Corto ile kaçma planı yapar ve bir gece vakti ortadan kaybolurlar. Gunner ise gün ağarırken yola çıkar, her ne pahasına olursa olsun kızını bulmayı kafasına koyar. Ancak girdiği yasak bölgede hiç hoş olmayan durumlarla karşılaşır. Zuluaga Corto'nun boğazını kesmiş ve Ingeborg'u kaçırmıştır. Gunner aç ve susuz yoluna devam eder. Zaman ilerledikçe yönünü şaşırır ve halüsinasyonlar görmeye başlar. Bir köpek onu mağaraya götürür ve orada yaşlı bir kadınla karşılaşır. Ona yiyecek veren kadın Gunner'...

Spectre-Sam Mendes

Daniel Craig ile çekilen son James Bond serisi Spectre 007 vizyona girdi. Sam Mendes'in yönettiği filmin senaryosu John Logan tarafından yazılmış. M, Bond'a gizli bir mesaj göndermiştir. "Eğer ben ölürsem sorumlusu ..." Bond o kişiyi bulması için harekete geçer. Ancak bunu istihbarattan saklaması gerekmektedir. Mexico City'de başlayan av Roma'da devam eder. Bond burada kocasını öldürüp dul bıraktığı Lucia ile tanışır ve onun hayatını kurtarır. Ve kadından gece toplanacak bir örgütün yerini öğrenir. Aston Martin arabasına atlar ve oraya gider. Lucia'nın dediği gibi "Orada merhamet yoktur" ancak James'in orada olduğunu bilen örgütün başkanı onu selamlayınca Aston Martin ile Roma sokaklarının tozu atılır. Heyecanlı kovalamaca aracın nehre gömülmesiyle son bulur. James ise Spectre örgütünü bulmuştur ancak parçaları birleştirmesi gerekmektedir. Eski düşmanı Mr. White'ı bulur ve bazı bilgileri öğrenmek ister. Mr. White ise ondan kızını...

Abluka-Emin Alper

İzlenmeden okunması sakıncalı olabilir:) Kadir 20 sene hapis yattıktan sonra şartlı tahliye olur. Emniyette çalışan Hamza'nın ona uygun bir işi vardır. Bir çöp toplayıcısı gibi gecekondu mahallelerindeki çöpleri kontrol edecek, içlerinde bulduğu bomba yapım malzemelerini emniyete rapor edecektir. Kadir ön eğitimin ardından işe başlar ve bunu herkesten saklamak zorundadır. Kardeşi Ahmet'ten bile. Ahmet evlenmiş çocukları olmuştur, belediyede köpek itlaf ekibinde çalışmaktadır. Kadir onu ziyarete gittiğinde ailesi yoktur. Çünkü karısı başka bir adama gitmiştir.  Ahmet'in yardımıyla Kadir bir ev tutar ve ev sahibi olan alt komşuları Ali ve Meral'de zaman zaman karnını doyurur. Kadir Meral'in güzelliğiyle büyülenir. Bir yandan da kardeşi Ahmet ile birlikte olduğunu gözlemler. Hatta bunun için onu bile uyarır. Ancak kendisinin cinsel yönden onu arzulamasının yanlış olduğunu düşünmez. Neticede Kadir içeriden yeni çıkmış bir insandır. Hayata tutunmak, hapse geri ...

La Giovinezza/Youth-Paolo Sorrentino

Alplerde müthiş bir otel... Misafirlerin amacı temiz dağ havası almak, fiziksel olarak rahatlamak ve dinlenmek... Bu 10 numara otel ayrıca yaşlıları gençleştiriyor! En azından Fred ve Mick genç olmayı umuyorlar. Tabi ki eski günlerine dönemeyeceklerini biliyorlar en azından kainat güzeline bakarak sevaba giriyorlar. Mick senaryo yazarıdır. Otele 5 asistanıyla birlikte gelir ve yoğun bir şekilde senaryoyu bitirmek için gece gündüz çalışırlar. Bu proje Mick için çok önemlidir. Yıldız yaptığı eski bir aktris baş rolünde oynayacaktır ve en önemli eserlerinden biri olacaktır. Fred ise yıllardır en yakın arkadaşıdır. Orkestra şefi olan Fred emekli olmaya karar vermiştir ancak İngiltere Kraliçesi ona bir konser daveti göndermiştir. Fred gelen aracıya evet demez. Ne yazık ki adam adam kraliçeye hayır cevabını götürecek kadar cesur değildir. Daha doğrusu ne yapıp edip Fred'in kendi bestelerini sahnede çalmasını sağlamalıdır.  Fred, Venedik'te bir hastanede yatan karısını...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...

Posta Gazetesi'nin Reklamları

Mustang-Deniz Gamze Ergüven

Yukarıdaki kare; 5 kız kardeş olan Sonay, Selma, Ece, Nur ve Lale'nin okul çıkışı arkadaşlarıyla denizde oynadığı sahneden. Bence filmin en iyi, en sinematografik sahnesi. Ancak kardeşlerin yaşamlarını alt üst eden bir an... Anne ve babaları öldükten sonra babaanneleri tarafından büyütülen ve amcaları tarafından gözetilen! kızlar mahalle baskısı ile karşılaşır. Sırf arkadaşlarıyla denizde oyun oynadılar dile komşu kadın bir dedikodu çıkarır. "Kendilerini erkeklerin omuzunda tatmin ettiler" lafı tüm kasabada yankılanır. Bunu duyan babaanne kızları büyükten başlayarak odaya kapatıp döver. Belki bu dayak sayesinde akılları başlarına gelecektir. Kızları zaman zaman taciz eden amca ise namus bekçiliği yaparak onları bekaret kontrolüne götürür. "Neyse ki kızlar bakiredir" diyerek seyirci bile anlamsız bir derin nefes alır. Çünkü bekaret bir kızın her şeyidir. Onu kaybederse sebebine bakılmaksızın öldürülebilir. Bu topraklarda bu meşrudur. Aslında Mustang tam d...