Ana içeriğe atla

"Algida Efsane Seçim Özel"in Metnini Yazan ve Onaylayanlara

Adeta bir seçim özel programı gibi başlayan reklam ünlü marka Algida'nın imiş. Birbirinden farklı 3 tür dondurma aralarında yarışıyor. Bu yarışma da Twitter'da oluyor.
Reklamın giriş metni:
"Türkiye Efsane Algida'sını seçmek için Twitter'a gitti, seçim yasağı nedeniyle henüz sonuçları açıklayamıyoruz ancak Türkiye'nin dört bir yanında Tweetler sayılıyor. Sevgili seyirciler an itibariyle seçim yasakları kalktı hemen ilk sonuçlara bakalım!" diyerek Banana Joe'nun aldığı oy oranına geçiliyor. 
Zaten reklamda kısıtlı bir zaman var, üst üste adam konuşuyor. Seçim yasağı nedeniyle sonuçları açıklayamıyoruz dedikten sonra hemen sonuçları açıklamak da neyin nesi? Laf olsun torba dolsun adam bolca konuşsun diye mi o cümle eklendi. Açı değişince seçim yasağı mı kalktı. Peki seçim yasağının olması dondurma almak isteyen halk için ne kadar önemli. İşe yaramayan cümleler atılsaydı reklam daha vurucu olmaz mıydı? 
"Banana Joe %30 oy almış, Buzzy ise %34 ve Winner da %36'da. Türkiye geneli oy dağılımına da bakalım. İstanbul ve Ankara'da Winner önde Adana'da ise Banana Joe. Banana Joe'nun Akdeniz Bölgesi'nde (burada gereksiz tekrarlanma var) belirgin üstünlüğü var. Muz yetiştiricileri Banana Joe'ya sahip çıkmış görünüyor." (Yani muz satarız muzlu dondurma yeriz mantığı-Altta da "Akdeniz Bölgesi Muza Doymuyor! yazıyor). Böyle devam ederken bir yerde "Winner da seçim sonrası ilk konuşmasını yapıyor... şimdi o görüntüler ekrana geliyor, bizde bu görüntüleri ekrana  hemen getiriyoruz". Nasıl farklı şekillerde aynı cümle kurulur diye alıştırma yapmışlar sanırım. Ve bu anlatım bozukluklarıyla dolu olan reklam filmi TV kanallarında gösteriliyor. Zaten iki lafı bir araya getiremeyen bir ülkenin insanlarıyız, okumuş etmiş insanlar bu metni yazıyor ve üstüne de okumuş etmiş Algida yöneticileri bunu onaylıyor ve hevesle piyasaya sunuyorlar.
Görsellerden, grafiklerden bahsetmiyorum bile bir dondurma böyle anlatılmaz çünkü...
Biraz cesur ol Algida, ürünlerini kendi içinde yarıştıracağına başka markaların ürünleriyle kıyasla!
Bu yaratıcı reklamı üreten dahiler aşağıda!



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...