25 Ocak 2015 Pazar

Birdman-Alejandro González Iñárritu


Inarritu filmleri denilince ilk aklıma gelen "Amores Perros"dur. 2000 yılında sinemada izlediğimde koltuğuma yapışmıştım. "Bu da ne" dediğimiz yıllardı, sonrada üç hayatın birleştiği öyküler üstüne filmler yapıldı ama Inarritu kadar başarılı olamadı. Özellikle Türk Sineması'nda bazı genç yetenekler bu yolda kendinlerini heba ettiler!
Ardından; "21 Grams", "Babel", "Biutiful" geldi, hepsi birbirinden iyiydi. Yine de gerçekçilik açısından "Paramparça Aşklar Köpekler"i tercih ediyorum.
"Birman"i pek bir hevesle bekledik, başrolünde Michael Keaton harikalar yaratırken, Edward Norton ise metod oyunculuğunu savunan bir tiyatrocuyu canlandırarak filmin gayet başarılı olmasını sağlıyorlar. 
Riggan okul zamanlarında sahne alırken bir yazar olan Raymond Carver onu çok beğenir ve bir not gönderir. Riggan bu sayede oyuncu olmayı bir amaç edinir ve hedefinin peşinden koşar. Zamanla Hollywood'da oynadığı Birdman karakteriyle şöhreti yakalar ve bu sayede iyi para kazanır.
Ancak Riggan, popüler kültürün kalıntısı olmak istemez ve Birdman ile tanındığını ama dünyaları yerinden oynatacak bir güce sahip olduğunu ıspatlamak için Brodway'de bir oyun sahneye koyar. Provalarda beğenmediği oyuncuyu bilerek sakatlayarak daha yeteneklisini bulur. Ama sıkıntı veren nokta ön gösterime bir gün vardır. Neyse ki Mike provaları izleyerek tüm metini ezberlemiştir. Hatta Riggan ile dialoglar üzerine atışırlar. Geleneksel bir yapıya sadık kalarak aynı anlama gelen dört cümleyi ardı arkasına söyleyen Riggan'a Mike şiddetle karşı çıkar, kendini rahat bırakmasını tek bir cümle bile söylese anlaşılacağını savunur. Riggan sıkıntılı gibi görünse de bu durumdan gizlice zevk alır, kuliste tartışmak, diğer oyuncularla egosunu yarıştırmak onu mutlu eden en önemli şeydir.
Eski karısıyla ve kızıyla olan ilişkisini bir yana koyarsak farkında olmadan tüm hayatı oynadığı Birdman'in üstün gücünün gölgesindedir. İyi yöne kullanmak yerine egosunu yönetemez ve sınırlarda gezmeye başlar. 
Oyuncu kimdir ve nasıl yaşar diye merak eden olursa Birdman'i izlemesi yeterli olacaktır. Her telden çalan bir oyuncuyu filmde görebiliriz. Riggan'ın nesneleri hareket ettirdiği sahnelerde onun bu duruma inanmasını bile inanıyoruz. Önce oyuncu kendine inanmalı!
Hareketli kamerayla, kesintisiz çekilen planlar dudağımızı uçuklatıyor. 
En beğendimi sahnelerden biri de Mike ve Riggan'ın barda oturan eleştirmen kadın hakkında konuştukları an. Oldukça acımasız ve bir oyunu yerin dibine sokarsa kimsenin onu izlemeyecek olması. Acı ama gerçek bir durum, bir eleştirmenin tekelinde olan şeyler emek verenler için büyük risk. Bu sebeple Riggan ona içki ısmarlamasına izin vermeyen eleştirmene saldırmak istiyor. Biliyor ki kadın oyunu izleyecek ve kötü eleştiriler yazıp uzun süredir hayalini kurduğu işi batıracak. Bu son yazdıklarımı Mike okusa aynı cümleleri dolandırıp durmuşsun diyecek!

İyi seyirler dilerim daha fazla filmi anlatmaya gerek yok. Burun kıvıranların aksine filmi çook beğendim. Klasik müzik ayrıca bir yakışmış.))


Hiç yorum yok:

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...