Ana içeriğe atla

Before I Go To Sleep


Christine bir sabah uyandığında etrafındaki her şeye yabancıdır. Ona sarılmış uyuyan adamı yatakta bırakır ve banyoya gider. Duvarda asılı olan resimlere bakar. Düğün fotoğraflarını inceler ve yatak odasındaki adamın kocası Ben olduğunu anlar. Kocası ona hafızasını kaybettiğini ve her gün bu rutini yaşadıklarını anlatır. İşe giden Ben'in arkasından telefon çalar ve bir doktor kendini tanıtır. Yaklaşık olarak altı aydır onu tedavi etmek için farklı yöntemler denemektedir. Kocasından gizli olarak görüştüğü bu adam öncelikle şüphe uyandırsa da Christina onun hafızasını kaybetmesine neden olan olayı çözmeye kararlıdır.
Adım adım bizde olanları görürüz. Christina mutlu bir evliliği vardır. Ancak o kocasını başka bir adamla aldatmıştır ve o evde olmadığı bir zamanda çocuğu ölür. Havalimanı yakınındaki bir otelin çevresinde ise komaya girmiş olarak bulunmuştur. Başına aldığı sert darbeler sonunda hiçbir şeyi hatırlayamaz ve her gün yeni baştan geçmişi hatırlar. Doktorun verdiği kameraya olayları kaydeder ve bir gün sonra bunları izler. Bu sayede tedavide gelişim göstermektedir. Ancak bu iki adamdan biri güvenilmezdir.
Nöropsikiyatristlerin yaptığı bir test sonucunda Claire adlı bir kadını yakından tanıdığını öğrenir ve onunla buluşur. Bundan sonra ise Christine olaylara daha farklı bakmaya başlar ve kime güveneceğini bilemez çünkü kocası Ben'den güzel bir dayak yemiştir.
"Memento" çakması diye duyduğum bu filmin kurgusu ve anlatımı açısından daha basit ve sığ kaldığını anladım ve bir Memento var zaten ikinciye gerek yok dedim. Hem filmdeki açık noktaları da Nicole Kidman'ın hatırına görmemezlikten geldim. Colin Firth'un de performansı fena değildi.

Aklıma Takılanlar
Hemen hemen her gün onunla buluşan doktorun neden kadının kocası Ben ile (kocası sanılan) bağlantıya geçmediği, mantıklı bir açıklama olması gerekiyor.
Bakımevinden sahte evraklarla çıkarılan bu kadıncağızı kocası ve oğlu hiç mi aramadı dört senedir nerede olduğunu neden umursamadı?
En azından kadın öldü ya da başka bir şehre gitti, kayıp olarak bilinip ailesi tarafından o yüzden habersiz kalması yenilebilir bir sebep olurdu.
Doktorun ise araştırmayı gizliden yürütmesi için Ben'in kim olduğunu bilmesi gerekiyor, korkması için yeterli bir sebep.
İşte Amerika'da ilişkiler böyle kopuk gidiyor diye de işin içinden çıkılabilir ama bunu Memento olsa yapmazdı!
Maalesef zekice kurgusu ve insanı zorlayan onu filmi çözmeye çalışan olayları yok. Fazla okumayan, sadece gerilmek isteyen, arada sinemaya gidenler için yapılmış, adım adım bilgilendirme yapan kafa yormayan bir film.
İyi seyirler.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...