Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan polisin tarihi eser avıydı. Kendince evi gezerse birkaç ipucu bulabileceğini düşündü. Ancak kafası yastıktan kalkmıyordu. Efil odanın kapısını çaldı. Artemis onu görünce dün gece olanların bir kısmını hatırladı. Efil’in ilk tepkisini bekliyordu. Efil ona karşı sevecen ve yumuşaktı. Yatakta yanına oturdu. Hiç konuşmuyordu. Artemis kahvaltıyı sorunca Efil ciddileşti. Aralarında olan şeye açıklık getirmeye çalıştı. Efil “Öncelikle dün gece yaşadıklarımızdan çok mutlu olduğumu bilmeni isterim. Bende yerin çok ayrı. Eğer hala bakire olduğunu bilseydim daha özel bir zaman beklerdim” dedi. Artemis olanları hatırlamaya başladı. “Birlikte olduk yani, pişman değilim, sen çok büyüleyicisin” dedi. Efil ağlamaya başladı. Kendini durduramıyordu. Artemis ona doğru uzanıp göz yaşlarını sildi. Efil elinden oyuncakları alınmış bir çocuk gibiydi. Efil “Artemis dün...

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-6

God of Art- Sanat Tanrısı 6. ARTEMİS Artemis şaşkındı, garip bir mesajla uyanmıştı. Efil akşamüstü gelip onu alacak, Pertev’in dedesinin köşküne götürecekti. Pertev Artemis’i yemeğe davet etmişti. Bu adam tehlikeli olabilirdi. Dün özgüvenle kitabı okuduğunu söylemişti ancak ailenin tüm sırlarını biliyordu. Pertev hakkındaki bölümleri tekrar okudu. Sevişen iki erkek tablosunun travmasını tetiklediğini, Musa aslında bilerek ona resmi gösterdiğini sonra pişman olduğunu yazmıştı. Musa bir bakıma kendisine sahip çıkıp “Bu benim oğlum” demeyen Pertev’in dedesinden aklı sıra intikam alıyordu. Musa aileden ayrı büyüdüğü, zengin ve soylu bir adamın oğlu olduğunu saklamak zorunda kaldığı için bu kadar agresifti. Öfke patlamaları onunla asla yüzleşemediği babasına, onu mirastan uzak tutmaya çalışan üvey kardeşineydi. Artemis Musa’nın bu kadar güzel psikolojik okumalar yapmasına hayran kaldı. İnsanların zaaflarını, egolarını ve sahte mutluluklarını senelerce bir köşede gözlemlemişti. Bu kitabı...

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-5

  God of Art- Sanat Tanrısı 5 ARTEMİS Mutfak ot kokusundan geçilmiyordu. Artemis internetten yeni sağlıklı tarifler deniyordu. Yeşil ağırlıklı beslenmeye karar vermişti. Şu boğazını azıcık tutacak günde iki öğün yemek yiyecekti. Yoksa tüm parası yemeğe gidiyordu. Üç ana öğün, meyve, kuruyemişle ara öğünler ve kahvesi çayı derken banknotlar hızlıca eriyordu. Evde yapacak, dışarı çıkarsa yanında bir tost taşıyacaktı. İstanbul son zamanlarda çok pahalıydı. Eskiden iki kişinin yediği yemek parasıyla şimdi anca bir kişi kahve içebiliyordu. Sanat okuyordu ancak bundan nasıl para kazanabilirdi? Bilgisayarını açtı, bir sanat galerisi iş görüşmesine çağırıyordu onu, çok sevindi. Gerçi bu dönemde kimse sigorta ve maaş vermiyordu ama kendini sevdirebilirse kalıcı olabilir hatta en önemlisi bir şeyler öğrenebilirdi. Musa’nın derslerine girebilseydi de öğrenebilirdi. Aklına belleği geldi, bilgisayarda dosyaları açtı, bir yandan kuşkonmaz yiyordu. Musa tüm derslerinin ses kayıtlarını almış...

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-4

  Ada   God of Art-  4 ARTEMİS 30’lu yıllarda henüz İstanbul betona boğulmamıştı. Pertev’in dedesi geleceği gördüğü ya da geleceği ona göre şekillendirebileceğini anladığı için İstanbul’da inşaat malzemeleri satan bir şirket kurmuştu. Cumhuriyet’in ilk seneleri olduğu için devlet desteği de arkalarındaydı. Yurt dışından malzeme getirmek çok pahalıya mal oluyordu. Kendileri üretime geçmek için bir çözüm bulmaları gerekiyordu. Anadolu’nun en uygun yerinde mermer ocağını kuruverdiler. Yer oyuldu, dağlar oyuldu, etrafındaki ağaçlar önce beyazladı sonra kurudu ve kesildi, köylüler nefes alamaz oldu, bazısı doğdukları yeri terk etti. Oralara yağmur yağmaz oldu, dede mermer çıkarma uğruna toprakları kuruttu. Ama çok vefakâr bir insandı. Köylüleri bir bir yanına aldı onlara iş verdi. Kıraç toprakları iş açısından cazibe merkezi haline getirmeyi başarmıştı. Köyün akıllı çocukları okutulmak ve şirkette çalıştırılmak üzere birer birer İstanbul’a getiriliyordu. Dede, babasın...

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-3

            God of Art- Sanat Tanrısı ARTEMİS Artemis Musa ile tam bir saattir sohbet ediyordu. Musa ilkokuldan lise son sınıfa kadar ülkenin en seçkin okullarında yatılı okuduğunu anlatıyordu. Annesi bir hizmetçiydi, babası ise bahçıvandı. Ancak erken yaşta yetim kalmıştı. Başarılı öğrencilerin okutulduğu okullar Musa’yı birtakım testlere sokmuş zekasına hayran kalmışlardı. Annesi oğlunun en iyi eğitim alması için ondan uzak kalmayı göze almış henüz küçücük çocuğu elinde bir çanta ile Fransızca eğitim verilen okula teslim etmişti. Musa büyüyünce Frankofon olacaktı. Bu da ona tüm kapıları açacaktı. Artemis büyülenmiş gibi dinliyordu. Çekindiği için pek soru soramıyordu. Musa üniversite için Paris’te sanat tarihi eğitimi almış üstüne de doktora yapmıştı. Ancak o yurtdışında kalmak yerine ülkesine gelip gençlere sanatı sevdirmeyi kendine ilke edinmişti. Hemen bir gazetede küçük yazılarla kariyerine başlamıştı. Ardından üniversitede hocalık ve gelişen medya ...