6 Aralık 2023 Çarşamba

Aşk Mirası-Romantik Komedi Dizi 4

 

1.      FATOŞ KAFE                                                                                                  İÇ/GÜN

Ömer, Zehra

Ömer kafede oturur önündeki tabakta yemek vardır. Zehra’yı arar.

ÖMER: Şu an kafedeyim hemen gelmen lazım, seni özledim.

ZEHRA: Eczanedeyim ama..

Ömer tabağındaki kötü görünen yemeğe bakar.

ÖMER: Gelmezsen intihar edeceğim.

ZEHRA: Ne intiharı?

ÖMER: Fatoş’un yemeğinden yiyeceğim.

ZEHRA: Dur bekle hemen geliyorum.

Ömer telefonu kapar gülümser.

2.      ECZANE ÖNÜ                                                                                               DIŞ/GÜN

Sema, Zehra

Sema Zehra’ya bakar. Zehra annesini öper.

ZEHRA: Annecim sen hastaneye geç kalma.

SEMA: Kim aradı intihar falan dedin.

ZEHRA: Yok anne şakalaşıyorduk arkadaşla.

SEMA: Şimdiki gençlerin şaka anlayışı çok değişti... Ben gidiyorum kızım akşama görüşürüz.

Sema gider.

3.      FATOŞ KAFE                                                                                                  İÇ/GÜN

Ömer, Zehra, Fatoş, Necmi

Ömer dışarı bakar, Zehra hızla gelir içeri girer.

ZEHRA: Aşkım bununla mı intihar ediyorsun?

ÖMER: Kesin çözüm...

ZEHRA: En kötü mideni bozarsın.

ÖMER: Seni görmek için aklıma ne geliyorsa yaparım.

O esnada Ömer Zehra’nın elini tutar. Fatoş içeriden çıkar.

FATOŞ: Ömer bitirdiysen bir tabak daha getireyim.

ÖMER: Yok sağol ölmek istemiyorum.

Fatoş bozulur, Necmi gelir, Zehra ve Ömer’i farketmez.

NECMİ: Günaydın Fatoş, geçerken kirayı bi sorayım dedim. Baktım hesaba yatmamışta. Normalde bizim avukat hemen işlem falan yapmaya kalkar dedim bir yanlışlık olmasın.

FATOŞ: Denedim de hesapta bir sorun oldu. Dur bi daha deneyeyim.

Necmi Zehra ve Ömer’i görür.

NECMİ: Günaydın Zehra.

ZEHRA: Günaydın Necmi.

Ömer’i ima eder Fatoş’a sorar.

NECMİ: Arkadaş tanıdık mı?

FATOŞ: Tanıştırayım Ömer, mahalledeki inşaatı o yapıyor.

Ömer karizma,

ÖMER: Aslında mimarım.

FATOŞ: Necmi de benim dükkanın sahibi.

Necmi bir anda tavrını değiştirir. Kendini önemli biri gibi göstermek ister. Fatoş telefonuna bakarken,

NECMİ: Memnun oldum Ömer Bey. Ben de bir gün sizi ofisinizde ziyaret etmek istiyordum. Bizim de aileden gelme bir varlıklı olma durumumuz mevzu bahis olduğundan çözüm ortaklığı babında sizinle de bir konuşmak, toplantı yapmak olsun isterim yani.

FATOŞ: Şimdi yattı görünüyo Necmi. Sen de bi kontrol et istersen.

Necmi abartılı bir tavırla,

NECMİ: (Gülerek) Yatmıştır canım. Hem yatmasa da ne önemi var. Sen yabancı mısın ki! Ben öyle geçerken bi halini hatırını sorayım diyerekten uğradım aslında… Kira bahane!

Ömer belli ki çok sıkılmıştır. Bir an önce gitmek ister. Zehra da ayağa kalkar.

ÖMER: Sağolun... Ben kaçayım artık.

NECMİ: Ömer Bey, iletişime geçmek anlamında telefonumuzu alsaydık. (Telefonunu çıkarır) Siz numarayı söyleyin ben çaldırayım öyle bi kaydedelim.

ÖMER: Ben kartımı vereyim size.

NECMİ: Tabii o da olur doğru.

Yalandan cebini yoklar.

NECMİ: Benim de yanımda kartım kalmamış.

Ömer kartını verir.

ÖMER: Hoşçakalın…

ZEHRA: Kolay gelsin...

NECMİ: Güle güle, güle güle…

ÖMER: Kolay gelsin Fatoş.

FATOŞ: Sağol.

Ömer ve Zehra çıkar.

4.      ÖMER EV-SALON                                                                                         İÇ/GÜN

Ayşen, Şükran, Yıldız, Şelale

Yıldız cep telefonunun aynasından gözlerine bakar. Şükran ile Ayşen çay içerler.

ŞÜKRAN: Şelaleciğimi de görmek istemiştim aslında. İşi mi var?

AYŞEN: Evet İstanbul’u özlemiş sabah erkenden çıktı. Gelir birazdan. Yıldızcığım bir şey içseydin sende.

YILDIZ: Detox detox detox.

Yıldız gözlerini döndürür ve kafasını iki yana çevirir.

YILDIZ: Bir şey yemem yasak. Arınma sürecindeyim.

AYŞEN: Aa çok pardon, bilmiyordum. Kaçıncı günündesin.

ŞÜKRAN: Cicim daha ilk gününde, dayanamadan akşama bozar.

YILDIZ: Anne neden motivasyonumu düşürüyorsun...

Şükran bilmiş bilmiş konuşur.

ŞÜKRAN: Sürekli ilk günden bırakıyorsun. Hiç 4 güne tamamlayamadın.

YILDIZ: Görürsün bu sefer tamamlayacağım.

Ayşen konuyu değiştirir.

AYŞEN: Şükrancığım Kont nerede?

ŞÜKRAN: Ay canım, ciğerim o benim.

YILDIZ: Kuaförde.

ŞÜKRAN: Bugün spa’ya bıraktık onu.

AYŞEN: Spa derken...

ŞÜKRAN: Tüyleri kesilecek, yıkanacak, tırnakları törpülenecek, masaj yapılacak. Refresh oluyor benim asil oğlum.

Kapı zilini duyarız.

AYŞEN: Ne kadar şanslı bir köpek.

ŞÜKRAN: Köpek değil cicim ailemizin Kontu o.

Şelale elinde poşetlerle gelir.

ŞELALE: Merhabalar Şelale geldiiii…

ŞÜKRAN: Ay Hoş geldin Şelalecim.

Öpüşürler.

ŞELALE: Hoşbulduk. Nasılsın Yıldızcım?

YILDIZ: Hoşgeldin Şelale Teyze.

Şelale Yıldız’a göz ucuyla şöyle bir bakar. İnadına,

ŞELALE: Cancağızım kilo mu aldın sen?

Yıldız yıkılır.

YILDIZ: Öyle mi görünüyorum?

ŞELALE: Cık biraz dikkat et kendine.

Ayşen konuyu değiştirmeye çalışır.

AYŞEN: Baya alışveriş yapmışsınız.

ŞELALE: Ömer evleniyor onun için bir iki hediye aldım.

Yıldız ikinci şoku yaşar.

YILDIZ: Ömer evleniyor mi?

ŞELALE: Sorma cancağızım ailece çok heyecanlıyız.

YILDIZ: Şaka yapıyosunuz!!

Ayşen onaylamak zorunda kalır.

AYŞEN: Keşke şaka olsa...

Yıldız’ın gözlerinden ateş çıkar.

5.      ECZANE                                                                                                           İÇ/GÜN

Zehra, Ömer

Eczanede Zehra ilaçlarını düzenler. Ömer Zehra’yı arar.

ÖMER: Aşkım napıyor?

ZEHRA: Çalışıyorum, biraz yoğunum ama...

ÖMER: Kısa kes demek istiyorsun yani?

ZEHRA: Haberin olsun dedim.

ÖMER: Akşama Petek restoranda yer ayırttım. Kafamızı dinleyelim biraz, seninle başbaşa vakit geçirmeyeli baya oldu.

Zehra sevinir.

ZEHRA: Tamam Ömer.

ÖMER: Senin Ömer diyen dillerini...

ZEHRA: Akşama haberleşiriz.

ÖMER: Çıkışta almaya geleceğim seni.

ZEHRA: Nişanı konuşuruz hem...

ÖMER: Alıp kaçacağım seni nişan ne ya!

Zehra güler.

ZEHRA: Öptüm.

ÖMER: Ben de.

6.      BANKAMATİK ÖNÜ                                                                                   DIŞ/GÜN

Adem, Hayriye

Adem bankamatikten para çeker. Hayriye arkası dönük onu bekler.

ADEM: Hanım, bu hepsini 100’lük verdi.

HAYRİYE: Aman paranın değeri mi var.

ADEM: Nasıl bozduracağız?

HAYRİYE: İki parça şey aldın mı 100 Lira tutuyor zaten, sen sıkılma...

ADEM: Doğru dedin.

Adem ile Hayriye yürümeye başlarlar.

ADEM: Kendi başımıza iş yapmıyoruz di mi Hayriye?

HAYRİYE: Misafir bizim evimize gelecek. İkram işleri Sema’ya kalırsa yandık. Ele güne rezil oluruz.

ADEM: Öyle valla. Hele Cevat’a kalırsa başımıza neler gelir Allah bilir.

Hayriye güler.

HAYRİYE: Kuru pastayı son gün alırız. Bugün nişan karşılığı için bir şeyler bakalım.

ADEM: Bohça mevzusu mu?

HAYRİYE: Kız bohça istemiyorum dedi ama adetlerimiz var. O kızsa da ben yapacağım.

ADEM: Peki onlar bize nişan hediyesi alacak mı?

HAYRİYE: Almazlarsa almasınlar, biz kendimizinkileri hazırlayalım da. Onlar utansın.

ADEM: Nerde eski adetler...

İkisi çarşıya doğru yürürler.

7.      ÖMER EV-SALON                                                                                          İÇ/GÜN

Önder, Ayşen

Ayşen ile koltuğa otururlar.

ÖNDER: Nasıl geçti günün hayatım?

AYŞEN: Gardrobuma baktım ve giyecek bir şey bulamadım...

ÖNDER: Her zamanki gibi.

AYŞEN: Sonra Şükran ve Yıldız geldiler.

ÖNDER: Seni kendi sorunlarıyla sıkmadılar değil mi?

Önder Ayşen’in elini tutar.

ÖNDER: Biliyorsun negatif insanlar seni çok etkiliyor.

AYŞEN: Görüşmüyorum artık negatiflerle... Onlar neşelilerdi de annem Ömer’in evlilik olayını söyleyince Yıldız çok bozuldu.

Ayşen derin nefes alır.

AYŞEN:  Sanırım Ömer’e aşık. Sürekli Ömer’i sorup duruyor... Evlilik olayını duyunca da kötü oldu. Aslında bir yemek ayarlardık ama Ömer de Zehra’yı sevdiğini söyleyince hiç araya girmek istemedim.

ÖNDER: İyi düşünmüşsün.

Ayşen’in suratı düşer.

AYŞEN: Zehra’yı istemeye gidiyoruz o halde?

ÖNDER: O gün bir gelsin de...

8.      ÇİKOLATA MAĞAZASI                                                                               İÇ/GÜN

Adem, Hayriye, Fgr

MÜZİKALTI

Dört beş tane çikolata kutusu görürüz. Lokum kutuları da yaptırırlar. Renkli şekerler vardır. Hayriye bir tane yer bir tane de Adem’e verir. Adem istemese de zorla ona yedirir.

9.      HAVLUCU                                                                                                       İÇ/GÜN

Adem, Hayriye, Fgr

MÜZİKALTI

Adem ve Hayriye havlucudadırlar. Hayriye beyaz işlemeli havlulara bakar ve kocasına gösterir. Çok beğenmiştir. Havluların üstünde ‘canım kocam-canım annem’ yazar. İkisi bakıp gülerler. Hayriye sürekli havlu alır. Adem ise itiraz eder arkasını dönünce Hayriye bir havlu daha alacaklarına ekler.

10.  GECELİK MAĞAZASI                                                                                  İÇ/GÜN

Adem, Hayriye, Fgr

MÜZİKALTI

Hayriye pembe geceliklere bakar. Üstüne tutar ancak boyu kısa gelir, parmak ucuna yükselir. Adem ise bir yandan erkek pijamalarını gösterir. Hayriye pijama bakar. Gri rengi sevmez yeşili gösterir Adem ise onu beğenmez. Hayriye ikisini de alalım gibi gösterir. Adem eliyle bir tane işareti yapar.

11.  PASTANE                                                                                                         İÇ/GÜN

Adem, Hayriye

MÜZİKALTI

Adem ve Hayriye pastaneye gelirler. Çeşit çeşit pastalara bakarlar. Hayriye’nin çok hoşuna gider. Birini gösterirken parmağı pastaya değer ve Adem ona kızar. Hayriye küçük çocuk gibi üzülür. Sonra gülerek pasta seçerler.

12.  YILDIZ EV-YILDIZ ODA                                                                 İÇ/GÜN

Yıldız, Şükran

Yıldız ifadesiz bir suratla yatağında uzanıyordur. Şükran gelir.

ŞÜKRAN: Yıldız iyi misin tatlım?

YILDIZ: İyiyim. İşi düşünüyorum.

ŞÜKRAN: Bence sen Ömer’i taktın kafaya.

YILDIZ: Yo ne alakası var.

ŞÜKRAN: Ben kızımı bilmiyor muyum. Yıldız bak. Sen güçlü, başarılı ve güzel bir kızsın. İstediğin her şeyi elde edebileceğini biliyorsun. Ama böyle yatarak olmaz. 

YILDIZ: Anne yine klasik motivasyon konuşmasını yapıyorsun ama şu an hiç enerjim yok.

Şükran odadan çıkarken,

ŞÜKRAN: Ömer akşam Petek restoranda olacakmış. Ayşen söyledi. Haberin olsun.

Şükran çıkar. Yıldız’ın düşünceli yüzünde keseriz.

Gün geceye döner.

13.  İSTANBUL GENEL                                                                        DIŞ/GECE

 

14.  RESTORAN                                                                                       İÇ/GECE

Ömer, Zehra, Fgr

Ömer ve Zehra restoranda yemek yerler.

ÖMER: Annen bir şey dedi mi?

ZEHRA: Ne gibi?

ÖMER: İsteme mevzusunda.

ZEHRA: Ha, bugün konuştuk, istedikleri zaman gelebilirler dedi.

Ömer derin bir nefes alır.

ÖMER: Neden söylemiyorsun, tüm gün içim içimi yedi.

ZEHRA: Tam söyleyecektim intihar ediyorum diye aradın beni, elim ayağıma dolandı.

ÖMER: Korktun mu?

ZEHRA: Biraz...

ÖMER: Aşkım benim…Güzel gözlüm…

Ömer Zehra’dan makas alır.

15.  RESTORAN                                                                                        İÇ/GECE

Ömer, Zehra, Yıldız, Fgr

Yıldız restorana girer, yalnızdır cep telefonuna bakar. O esnada Ömer’i görür ve gülümseyerek yanına doğru gider. Bir yandan saçını düzeltir.

YILDIZ: Ömerttt…  Seni kaçak nerelerdesin?

Zehra bozulur, Ömer de şaşırmıştır. Ayağa kalkar, Yıldız samimi bir şekilde Ömer’e sarılır. Zehra gözlerini kısarak bakar. Zorla elini uzatır onunla tanışır.

YILDIZ: Merhaba ben Yıldız.

ZEHRA: Ben de Zehra.

YILDIZ: Arkadaşınla mı çıktın?

Ömer ve Zehra anlamsızca birbirlerine bakarlar.

ÖMER: Yok arkadaşım değil. Sevgilim.

Yıldız bozulur bir an duraklar.

YILDIZ: Ben de arkadaşımı bekliyordum o gelene kadar size eşlik edeyim.

Zehra kaşlarını kaldırır. Ömer görmez.

ÖMER: Tabi gel. Ne içersin?

YILDIZ: Bir şey içmeyeceğim sadece su.

Yıldız Ömer’e döner hiç Zehra yokmuş gibi konuşur.

YILDIZ: Şirkete uğramıyorsun mahalle çok sardı seni herhalde.

ÖMER: İşin başında durunca daha hızlı ilerliyorlar.

YILDIZ: Bazı şeylerin hızlı ilerlemesi iyi değildir. Küçük, güzel detayları gözden kaçırarırsın sonra.

Yıldız imalıdır, Ömer’in arada kolunu tutar. Zehra ile Yıldız göz göze gelirler birbirlerinden hazetmemişlerdir.

YILDIZ: Yarın akşam Berke’nin doğumgünü var. Beraber bir uğrasak ya ayıp olmasın.

ÖMER: Berke de arayıp sormuyor. Görüşmedik uzun zamandır.

Yıldız Ömer’in kolunu çekiştirirken kahkaha atar.

YILDIZ: Sen de hayırsızsın işte.

Zehra suyu içer Ömer de onun sinirlendiğini anlamıştır.

ZEHRA: Aşkım ben lavaboya gidiyorum.

Yıldız Zehra’ya bakmaz bile.

ÖMER: Ben de geleyim mi?

Yıldız onu çeker.

YILDIZ: Dur bir yere kaybolma, konuşacaklarım var seninle...

Zehra hızla oradan uzaklaşır.

ÖMER: Yıldız arkadaşın gelmeyecek mi?

YILDIZ: Ekildim herhalde.

Yıldız samimidir.

16.  RESTORAN-WC                                                                               İÇ/GECE

Zehra

Zehra tuvalete girer. Aynada kendine bakar. Ve sinirlidir.

ZEHRA: Nerden çıktı bu kız şimdi... Ömer’in eline koluna dolanıyor ahtapot gibi. Ay aklımı kaçıracağım.

O esnada Ömer mesaj gönderir.“Aşkım iyi misin?”

ZEHRA: Değilim işte, bunun da hoşuna mı gitti acaba, inanamıyorum ya.

17.  RESTORAN                                                                                       İÇ/GECE

Ömer, Zehra, Yıldız, Fgr

Zehra masaya doğru yürür. Yıldız Ömer’in yanına iyice yanaşmıştır. Zehra ne yapacağını bilemez.

ÖMER: Aşkım hemen yemek siparişi verelim.

ZEHRA: Ahtapot.

Zehra Yıldız’a bakarak tekrarlar.

ZEHRA: Ahtapot yiyelim.

Yıldız oralı olmaz. Ömer ise anlamaz.

ÖMER: Olur.

Yıldız ayağa kalkar.

YILDIZ: Ben bir makyajımı tazeleyeyim.

Ömer ayağa kalkar Yıldız onun omuzuna dokunarak gider.

ÖMER: Ne oldu aşkım sarardın?

ZEHRA: Kim bu kız, eski sevgilin mi?

ÖMER: Haydaaa. Nerden çıktı. Yıldız bizim Şirkette İş Geliştirme Sorumlusu. Aynı zamanda annesi de hissedarlarımızdan.

ZEHRA: Eli kolu durmuyor da pek bi sırnaşık... Sen de pek memnunsun maşallah.

ÖMER: Farketmedim, rahatsız olduysan gidelim.

ZEHRA: Benim iştahım kaçtı.

Ömer panik olur.

ÖMER: Aşkım kalk gidelim o zaman.

Ömer kalkar Zehra’nın elini tutar.

ZEHRA: Nereye?

ÖMER: Başka yere.

ZEHRA: Kız ne olacak?

ÖMER: Boşver unutur o.

Zehra gülümser.

ÖMER: Bırak ağzımızın tadı kaçmasın.

İkisi elele hızla restorandan çıkarlar.

18.  RESTORAN WC                                                                                İÇ/GECE

Yıldız

Yıldız rujunu tazeler, aynaya gülümser. Gözlerini kısar ve tuvaletten çıkar.

19.  RESTORAN                                                                                       İÇ/GECE

Yıldız-FGR

Yıldız masaya doğru ilerler. Yaklaşınca kimsenin olmadığını farkeder. Bozulur. Sinirlenir ve suyu bir kerede içer. Cep telefonundan Ömer’i arar ancak cevap vermez. Garson gelir.

GARSON: Yemek seçtiniz mi efendim?

YILDIZ: Ahtapot istiyorum. Izgara ahtapot.

GARSON: Tabi efendim. Yanına?

YILDIZ: Salata.

GARSON: Afiyet olsun.

YILDIZ: Olsun...

Yıldız sinirlidir. Etrafına bakar, kendi kendine konuşur.

YILDIZ: Gitti detoks... Görürsün Ömer... Bir daha yalnız kalırsam bana da Yıldız demesinler.

20.  ARABA                                                                                        İÇ-DIŞ/GECE

Ömer, Zehra

Ömer ve Zehra arabada balık ekmek yerler.

ÖMER: Yemeği de ucuza getirdik...

ZEHRA: Bu daha lezzetli geldi.

ÖMER: (muzip)Aşkım sen beni kıskandın mı yoksa?

ZEHRA: Kız geldi, masamıza oturdu, bana arkasını döndü ve seni sarmaladı. Ama sen hiç sesini çıkarmadın.

ÖMER: Kızdın mı?

ZEHRA: Kızarım tabi. Benim yanıma bir erkek gelse öyle yaklaşsa.

ÖMER: Dağıtırım o restoranı valla!

Zehra ona bakar, Ömer bağırmıştır.

ZEHRA: Ben de o kızın saçını başını yolsa mıydım?

ÖMER: (gülerek)Yolsaydın... Benim için yapar mısın ki?

ZEHRA: Kendim için yaparım.

ÖMER: Aşkım benim... Seni hiçbir şey mutsuz etmesin..

Ömer Zehra’ya sarılır. Ömer nişan yüzüklerinin kutusunu çıkarır. Zehra’ya verir.

ÖMER: Al sende dursun, yarın lazım olacak.

Zehra kutuyu açar ve yüzükleri görür.

ZEHRA: Ayy Ömer…

Gün Dönümü

21.  İSTANBUL GENEL                                                                          DIŞ/GÜN

 

22.  ZEHRA EV-ODA                                                                                 İÇ/GÜN

Zehra

MÜZİKALTI

Zehra yatakta telefonuna bakar. Günlerden Cumartesi’dir. Ömer onu istemeye gelecektir. Neşeyle yataktan kalkar ve gardırobundaki elbiselerin arasından nişan kıyafetini çıkarır. Renkli retro tarzda bir elbise seçmiştir. Onu önüne tutar ve aynaya bakar. Neşeyle dans eder.

23.  ZEHRA EV-MUTFAK                                                                        İÇ/GÜN

Sema

MÜZİKALTI

Sema üzgün bir şekilde mutfakta kahve içmektedir.

24.  ZEHRA EV-HAYRİYE Y.ODA                                                         İÇ/GÜN

Hayriye

MÜZİKALTI

Hayriye dört beş tane nişan bohçası hazırlamıştır. Onların ağzını kapar. Kutudaki çikolataları alır ve salona götürür.

25.  ZEHRA EV-BANYO                                                                           İÇ/GÜN

Adem, Hayriye

MÜZİKALTI

Adem banyoda eski traş takımıyla traş olmaktadır. Kapının önünden geçen Hayriye ona güler ve Adem ona bakarken az daha yüzünü kesecektir. Hayriye hınzırca güler.

26.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Hayriye, Zehra, Sema

MÜZİKALTI

Hayriye bohçaları, nişan karşılığı olan şekerleme kutularını getirip dizmiştir. Sema elinde kahve fincanıyla onlara boş boş bakar. Zehra ise salona girer ve onları görünce şok geçirir. Hayriye ise onu sakinleştirmeye çalışır. Sema ise hala sabahlıkladır. Hayriye onu giyinmesi için uyarır. Zehra bohçaların fotoğrafını çeker. Ömer’e gönderir.

27.  ÖMER EV-ODA                                                                                   İÇ/GÜN

Ömer

MÜZİKALTI

Ömer hala yataktadır. Zehra’dan gelen fotoğrafı görünce tekrar tekrar ona bakar ama anlam veremez. Yatakta gözü kapalı fotoğrafını çekip Zehra’ya gönderir.

28.  ÖMER EV-ÖNDER Y.ODA                                                               İÇ/GÜN

Önder, Ayşen

MÜZİKALTI

Önder aynanın karşısında kendine bakar. Ayşen ise yüzünü temizlemeye çalışır. İkisi hala pijamalıdır.

29.  ÖMER EV-İKİZLER ODA                                                                            İÇ/GÜN

Hale, Jale

MÜZİKALTI

Hale bir kıyafet beğenir, yatağın üstüne koyar. Arkasını döner. O esnada yatağın altındaki Jale kıyafeti alır. Hale onu arar bulamaz ve Jale’yi görünce elbiseyi çekiştirmeye başlar ve elbise yırtılır. Hale ağlar. Jale ise bağırır.

30.  ÖMER EV-ŞELALE ODA                                                                        İÇ/GÜN

Şelale

MÜZİKALTI

Yatağın üstü kıyafetlerle doludur. Şelale ayna karşısında değişik elbiseler dener. En sonunda bir tanesini beğenir.

31.  GÖNÜL EV                                                                                         DIŞ/GÜN

Gönül

MÜZİKALTI

Gönül giyinmiş bir şekilde evden çıkar. Kafasına hippiler gibi doladığı yemeniyi düzeltir ve esneme hareketleri yaparak yola koyulur.

32.  SOKAK                                                                                               DIŞ/GÜN

Cevat

MÜZİKALTI

Cevat takım elbiselerini giymiştir. Zehra’nın evine doğru gelir. Bir araba aynasında saçını başını düzeltir ve cebinden çıkardığı kokuyu sıkar. Ardından Zehra’nın kapısını çalar.

33.  ZEHRA EV-ANTRE                                                                    İÇ/DIŞ-GÜN

Cevat, Hayriye, Zehra, Sema

Cevat kapıyı çalar. Zehra ve Sema birbirine bakarlar.

ZEHRA: Geldiler mi?

SEMA: Bu saatte mi?

Hayriye koşarak açar. Cevat sırıtır.

CEVAT: Merhaba Anneciğim!

HAYRİYE: Cevatmış, baban gelmiş kızım.

Sema bozulur.

SEMA: Buradan gidesi yok ki.

ZEHRA: Öyle deme anne o da çok heyecanlı.

Cevat gelir. Zehra babasına sarılacaktır. Babası Sema’ya doğru gider. Sema pas vermeyince Zehra’ya sarılır.

CEVAT: Güzel kızım nasılsın?

ZEHRA: Biraz karnım ağrıyor.

SEMA: Hastaneye götürelim. Belki ciddi bir şeydir.

HAYRİYE: Zehra’yı hastaneye yatıracaksın kız istemeyi de iptal mi edeceksin?

Zehra ve Hayriye güler.

ZEHRA: İyiyim anne merak etme, heyecandandır.

CEVAT: Küçük kızım büyüdü de yuvadan uçuyor mu?

SEMA: Cevat sen neden öğleyin gelmedin?

CEVAT: Öğle oldu ki.

HAYRİYE: Eyvah pasta gelmedi.

Zehra, Sema şaşırır.    

ZEHRA: Ne pastası?

HAYRİYE: Resimli nişan pastası kızım.

Zehra eliyle ağzını kapar. Hayriye onun kolunu tutar.

HAYRİYE: Hadi hazırlanmaya başla. Sema sen de ruh gibi gezinip durma artık. Bugün en mutlu günümüz.

Zehra Hayriye’ye sarılır.

ZEHRA: Canım canım ananem!

34.  ÖMER EV-SALON                                                                              İÇ/GÜN

Ömer, Önder, Ayşen, Hale, Jale, Şelale-Fgr

Hepsi kahvaltıdadır. Hale ve Jale nişan için en gösterişli kıyafetlerini giymişlerdir. Ayşen onlara bakar.

AYŞEN: Kızlar üstünüzü değiştirmemiz lazım. Bu kadar gösterişli olmanıza gerek yok.

HALE: Jale benim elbisemi yırttı.

JALE: O benimdi.

ÖNDER: Ayşenciğim fazla kalmayız değil mi? Bugün çalışmam lazım.

ÖMER: Baba altı üstü bir saat oturup geleceğiz. Sen Zehra’yı isteyeceksin. “Allahın emri peygamberin kavliyle...”

ÖNDER: O cümleyi söyleyecek miyim?

ÖMER: Baba daha fazla zorlaştırmasan! Lütfen.

Önder iç çeker. Hale Jale anlatmaya başlar.

HALE: O cümleyi biz de söyleyebiliriz, dün kız istemeyle ilgili bir video izledik.

JALE: Kız kahve yapıyor. Damadınkine tuz koyuyor.

HALE: Korkunç bir şey, damat onu zorla içiyor.

Ayşen ve Önder onları izlerler, Ömer güler.

HALE: Ayrıca kıza hediye götürmemiz lazım. Çünkü onlar da bohça mı ne onu hazırlıyorlar.

Şelale yanındaki kutuyu Ömer’e verir.

ŞELALE: Ömerciğim bizde adettir eli boş gidilmez. Bu de benden Zehra kızıma hediye.

ÖMER: Niye zahmet ettin hala çok naziksin.

ŞELALE: Onlar nişan bohçası hazırlamış mı?

AYŞEN: O ne, o kadar avam olamazlar herhalde.

Ömer sabah gelen bohça fotoğrafını hatırlar ve konuyu kapamaya çalışır.

ÖMER: İşte eski adetlerimiz...

ŞELALE: Kaçta çıkıyoruz?

AYŞEN: Şelale Hanım siz evde dinlenebilirsin.

Şelale bir an kalır.

ÖMER: Yanımızda olmanı çok isterim ama yorgun...

ŞELALE: Geleceğim tabi. Şelale olmadan isteme olur mu?

Jale Hale heyecanlı,

JALE: Ayrıca gelin ve damat nişan fotoğrafı için çekime gidiyorlar.

HALE: Fotoğraflı pasta?

AYŞEN: Siz bu araştırmayı dersleriniz için de yapıyor musunuz?

Hale ve Jale sus pus olur ve anında tabaklarındakileri yerler.

ÖNDER: Oğlum kıza çiçek alman lazım.

ÖMER: Tamam baba hemen gidip bir buket hazırlatayım.

Ömer oradan kaçmak için hızla çıkar. Hale Jale’nin kolundaki kızarıklıklara bakar daha da büyümüşlerdir.

35.  ÖMER EV ÖNÜ                                                                                 DIŞ/GÜN

Ömer, Zehra

Ömer kapıdan çıkar ve Zehra’yı arar.

ÖMER: Aşkım nasılsın?

ZEHRA: Karnım ağrıyor heyecandan...

ÖMER: Kıyamam sana... Bana gönderdiğin fotoğraftakiler ne?

ZEHRA: Ananem benden habersiz nişan bohçaları hazırlamış.

ÖMER: Ne var içlerinde?

ZEHRA: Havlu, pijama, gömlek, iç çamaşırı.

Ömer kur yapar.

ÖMER: İç çamaşırı mı? Sen mi seçtin?

ZEHRA: Hayır dedem seçmiş.

Ömer’in suratı değişir.

ZEHRA: Tesbih, terlik, parfüm.

ÖMER: Onları bana mı almışlar.

Ömer şaşırır.

ZEHRA: Beğenmedin mi, ama kız istemede bunlar olur. İstemezsen...

ÖMER: İstemez olur muyum aşkım, bugün her şeye varım.

ZEHRA: Ha bir de pasta söylemişler.

ÖMER: Resimli mi?

ZEHRA: A nereden bildin?

Ömer bozuntuya vermez.

ÖMER: Çok güzel olacak bugün.

ZEHRA: Ay aşkım çok heyecanlıyım.

ÖMER: Bende sevgilim. Çiçek almaya gidiyorum şimdi. Yola çıkınca haber vereceğim. Öpüyorum seni.

Ömer telefonu kapar.

36.  ZEHRA EV-ODA                                                                                 İÇ/GÜN

Zehra

Zehra telefonu kapar. Aynada kendi kıyafetine bakar. Çok güzel görünmektedir. Masaya oturur makyaj yapmaya başlar.

37.  ÖMER EV-İKİZLER ODA                                                                 İÇ/GÜN

Hale, Jale, Şelale

Hale ve Jale koşarak odaya girerler. Hale kollarındaki kızarıklıklara bakar. Jale ise kendi kızarıklıklarına bakar. İkisi göz göze gelirler. Hale cebinden fondöteni çıkarır ve kollarına sürmeye başlarlar. Şelale aniden kapıyı açar ikizler hiçbir şey yokmuş gibi davranır.

38.  ÖMER EV-ÖNDER Y. ODASI                                                           İÇ/GÜN

Önder, Ayşen, Fgr

Önder ve Ayşen kıyafetlerini hizmetçi getirir. Ayşen onları alır ve ikisi hazırlanmaya başlarlar.

39.  SOKAK                                                                                                DIŞ/GÜN

Ömer

Ömer çiçekçi önünde buketlere bakar. Kesme

Çiçekçiden elinde kocaman bir nişan çiçeğiyle çıkar.

40.  ZEHRA EV-MUTFAK                                                                        İÇ/GÜN

Sema, Hayriye, Cevat, Adem

Sema mutfakta gezinmektedir. Hala giyinmemiştir. Cevat ona takılır.

CEVAT: Böyle de güzelsin Sema.

SEMA: Teşekkür ederim.

HAYRİYE: Kızım giyinsene sonra iki ayağın bir pabuca girecek.

Adem gelir.

ADEM: Hoş geldin oğlum.

Cevat ayağa kalkar Adem ile el sıkışır.

ADEM: Gel içeri birer kahve içelim.

Cevat hemen Adem ile salona geçer.

HAYRİYE: Ben giyinmeye gidiyorum, kızım kahveleri sen yapıver.

Sema istemeyerek de olsa kahve hazırlar.

41.  DÜKKAN ÖNÜ                                                                                  DIŞ/GÜN

Ömer

Ömer elinde çiçek yürürken bir gecelik dükkanı görür ve önünde durur. Düşünür ve iç çamaşırlarını görünce hızla içeri girer.

Kesme

Ömer elinde kutularla kapıdan çıkar. Zehra için gecelik, iç çamaşırı almıştır. Elindeki kutular yere düşer onları toplamaya çalışır.

42.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Adem, Cevat, Sema

Sema Adem ve Cevat’a kahvelerini verir.

ADEM: Eline sağlık kızım.

CEVAT: Eline sağlık Sema.

Cevat güler. Adem Sema’ya döner.

ADEM: Otur kızım bir dakika yanımıza.

Sema tedirgin oturur.

ADEM: Bak söyleyeceklerimi iyi dinle. Seni istemeye geldiklerinde biz de böyleydik. Biraz beklediğimizden erkendi ama... Neyse... Biricik kızımızı gelip elimizden alacaklar diye üzülüyorduk. Ama yuva kurmak herkesin hakkı. Bugün böyle surat asıp Zehra’yı üzme.

CEVAT: Haklısın babacığım. Kızımızı üzmeyelim.

SEMA: Baba ailesini tanımıyoruz ama...

ADEM: Bak yine aynı şeyleri söylüyorsun... Bugünden itibaren tanımaya başlayacaksın. Hem onlar birbirlerini sevmiş. Bırak artık onlar sevgileri için mücadele etsinler. Sen kendi evladının yoluna taş koyma. Ona destek olman lazım.

Sema gözleri nemlenir. Cevat mendil verir.

CEVAT: Semacım bak yalnızlık çok zor. Ben de bazen üzülüyorum.

Sema Cevat’a bakar. Adem de kızına göz kırpar.

ADEM: Hadi kızım sen Zehra’nın yanında ol. 

Sema odadan çıkar.

43.  ÇİKOLATACI                                                                                     İÇ/GÜN

Ömer-Fgr

Ömer çikolatacının verdiği tüm çikolatalardan tadar. Bir beyaz, bir sütlü, bir bitter derken karnı şişer. En sonunda beyaz tüllü bir çikolata seçer hemen kutu yaptırır.

44.  ÖMER EV-SALON                                                                              İÇ/GÜN

Önder, Ayşen, Ömer, Hale, Jale, Şelale

Önder ve Ayşen sessizce otururlar. Hale ve Jale koşarak içeri gelirler. İkisi de başka elbiseler giymişlerdir.

HALE: Anne nasıl olmuş?

JALE: Önce benimkini söyleyin?

AYŞEN: Bu sefer de olmamış. Düğüne gitmiyoruz. Ciddi bir aile tanışması... Gidin arkadaşınızla buluşmaya gider gibi giyinin.

İkisi de koltuğa oturur.

HALE: Ben arkadaşımla buluşmaya böyle gidiyorum.

JALE: Ben de.

Ömer gelir.

ÖMER: Her şey tamam, hadi gidelim. Annem yolda, ondan önce varalım da...

Ayşen Gönül adını duyunca fenalaşır. Önder onu sakinleştirir.

ŞELALE: Gönül de mi geliyor, çılgın kadın. Çok seviyorum ben onu.

Ömer kızar,

ÖMER: Ben arabada bekliyorum lütfen daha fazla uzatmayalım. Annem kadar sizin de bana destek olmanızı bekliyorum. Hazır olunca gelirsiniz.

Ömer gider. Hale ve Jale de arkasından koşarlar.

JALE: Bizi de bekle.

Herkes çıkar Şelale ayağa kalkar. Ayşen ve Önder’e hadi der gibi bakar.

45.  ZEHRA EV-ZEHRA ODA                                                                  İÇ/GÜN

Zehra, Sema

Zehra ayna karşısında hazırlanırken Sema odaya girer. Zehra annesine bakar. Sema ise yutkunur.

SEMA: Kızım yardıma ihtiyacın var mı?

ZEHRA: Anne ben hazırlandım ama sen daha giyinmemişsin bile.

Zehra annesinin yanına gider.

ZEHRA: Lütfen kızma bana, Ömer çok iyi bir insan.

SEMA: Ben sana güveniyorum ama... Üzülmeni istemiyorum.

ZEHRA: Üzüleceğimi nerden çıkarıyorsun? Unutma ben senin kızınım.

SEMA: Her şeyin en iyisine layıksın yavrum.

ZEHRA: Sen de...

Zehra gülümser ve annesine sarılır. İkisinin gözleri dolar.

ZEHRA: Hadi gel ne giyeceksin seçelim.

SEMA: Seçelim bakalım.

İkisi odadan çıkarlar.

46.  ARABA                                                                                          İÇ/DIŞ-GÜN

Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Önder, Şelale

Ömer arabadadır. Arka koltukta Hale ve Jale otururlar.

HALE: Ömer abi, siz evlenince ayrı evde mi oturacaksınız?

JALE: Soruya bak, tabi ki ayrı evde oturacaklar.

ÖMER: Neden sordunuz?

HALE: Merak ettim. Zehra zengin değilmiş.

ÖMER: Aşkta zenginlik fakirlik önemli değil.

JALE: Gördün mü?

Ömer güler. İkizler atışır.

JALE: Filmlerdeki doğruymuş.

HALE: Film ayrı gerçek hayat ayrı.

ÖMER: Evet haklısınız ayrı, ama şunu da unutmayın iki kişi birbirini sevince her türlü zorluğun üstesinden gelir.

Önder’in arabasında Ayşen öndedir. Şelale arabanın arkasına oturur. Önder aynadan Şelale’ye bakar. Göz göze gelmek istemez. Önder aracı hareket ettirir.

 

ÖMER: Nihayet gidiyoruz.

Ayşen ikizleri çağırır. Kızlar oralı olmazlar.

ÖMER: Onlarla gitmeyecek misiniz?

JALE: Hayır müzik zevklerimiz uymuyor.

HALE: Baban arabayı çok yavaş kullanıyor.

ÖMER: Sıkı tutunun gidiyoruz.

Ömer müzik açar ve ani bir kalkışla yola çıkar. Önder de onu takip eder.

47.  ECZANE ÖNÜ                                                                                   DIŞ/GÜN

Gönül

Gönül mahalleye varmıştır. Bir an durur dinlenir. Zehra’nın “Acil Şifa” eczanesine bakar ve gülümser. O an güneş ışığı yüzüne vurur derin nefes alarak gök yüzüne bakar.  Büyülenmiş gibidir. O an sokaktaki kiralık evi görür ve ev çok hoşuna gider.

48.  ÖMER ARAÇ                                                                               İÇ/DIŞ-GÜN

Ömer, Hale, Jale

Hale ve Jale müzikle dans etmektedirler. Ömer de onlara kafasını oynatarak eşlik eder. Ömer Zehra’yı arar.

ÖMER: Aşkım biz geliyoruz... Beş dakikaya oradayız. Ben de çok heyecanlıyım... Öpüyorum seni...

49.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Zehra, Adem, Cevat, Sema, Hayriye

Adem ve Cevat oturmuşlardır. Sema ve Hayriye masanın üstündeki ikramlıkları düzenlerler. Zehra koşarak salona gelir.

ZEHRA: Beş dakikaya geliyorlarmış.

CEVAT: Kızım ne kadar güzel olmuşsun.

HAYRİYE: 41 kere maşallah!

Zil çalar.

HAYRİYE: Pastacı geldi.

Hayriye ve Sema kapıya giderler. Adem Zehra’yı yanına çağırır.

ADEM: Gel kızım, dedenin elini öpmedin bugün.

ZEHRA: Kusura bakma unutmuşum dedecim.

Zehra dedesinin ve babasının elini öper.

ADEM: Kızım biz hep senin yanındayız, bunu unutma.

CEVAT: Yanındayız Zehra.

Zehra’nın gözleri dolar.

ZEHRA: Teşekkür ederim.

Hayriye ve Sema pastayı getirirler. Zehra pastanın üstündeki resmi görür. Ömer ile çektirdiği fotoğraftır.

ZEHRA: Bu fotoğraf nereden çıktı?

Sema elini beline koyar.

SEMA: Anneannenin akıllı telefonundan çıkmış.

HAYRİYE: Kızım biz demedik mi dedenle her şeyi hazırlayacağız diye.

Zehra anneannesine sarılır.

ZEHRA: Canım ananem, çok teşekkür ederim.

CEVAT: Sema gel otur yanıma.

Sema anlamsızca Cevat’a bakar. Zehra pastanın fotoğrafını çeker.

ZEHRA: Arkadaşlar merak ediyordu, baya nişan oluyor yani.

SEMA: İnşallah gelenler de öyle düşünüyordur.

Hayriye Sema’ya bakar, kaşlarını kaldırır.

50.  ZEHRA EV-KAPI ÖNÜ                                                                    DIŞ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Önder, Ayşen, Şelale

Gönül Zehra’nın kapısına yakın bir yerde Ömer’i bekler. Ömer araçla gelir. Park eder, ikizlerle arabadan inerler. Ancak Önder ile Ayşen hala gelmemiştir. Ömer annesine sarılır.

ÖMER: Anne tam zamanında gelmişsin.

GÖNÜL: Oğlum benim, nasılsın?

ÖMER: Biraz heyecanlıyım sanki.

Gönül sakince oğlunun başını tutar.

GÖNÜL: Gel biraz başını ovayım.

ÖMER: Yok anne şimdi sokak ortasında...

GÖNÜL: Bu sokakta bir enerji var, huzur doluyum geldiğimden beri.

Ömer telefonuna bakar.

ÖMER: Babamlar yanlış yola mı saptı acaba?

GÖNÜL: O adamın yüzünü görmek istemiyorum. Sırf senin hatırın için bugün katlanacağım.

Ömer babasını arar. İkizler Gönül’ün renkli kıyafetlerine bakarlar.

HALE: Başınızdaki ne?

GÖNÜL: Yemeni canım.

JALE: Eteğiniz çok uzun ve bol rahatsız olmuyor musunuz?

GÖNÜL: Böylesi daha rahat Hale.

JALE: Ben Jale.

GÖNÜL: Siz de giyim tarzınızı değiştirirseniz ayırt edilebilirsiniz.

HALE: Nasıl yani?

Gönül ikizlere açıklama yapar.

GÖNÜL: Mesela biriniz hep pantolon giyerse o diğerinden ayrılmış olur ve isimleriniz karışmaz.

JALE: Ben seninle aynı tarzda giyinmek istemiyorum.

HALE: Ben de...

GÖNÜL: Öyleyse sizi zorlayan ne?

HALE-JALE: Annem...

Ömer telefondadır ancak açan olmaz. Ayşen ve Önder sokağa girerler. Ömer derin nefes alır.

ÖMER: Oh be sonunda geldiler.

GÖNÜL: Korkma oğlum senin annen tek başına yeter.

51.  ÖNDER ARABA                                                                          İÇ/DIŞ-GÜN

Önder, Ayşen, Ömer, Hale, Jale, Gönül, Şelale

Önder’in arabası yanaşır. Şelale iner. Ayşen Gönül’ü kızlarının yanında görünce ürker.

AYŞEN: Bu kadın yine etkilemiyor değil mi çocuklarımı?

ÖNDER: Hayatım abartma.

AYŞEN: Ben gidip onları kurtarıyorum.

Ayşen arabadan çıkar onların yanına gider. Önder ise aracı kilitler karısının arkasından gider.

52.  ZEHRA EV-KAPI ÖNÜ                                                                    DIŞ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Önder, Şelale

Ömer çikolata kutusunu annesine verir. İkizler gecelik ve iç çamaşırı kutularını alırlar. Ömer ise çiçeği arabadan alır. Ayşen Gönül’ün yanına gelir.

AYŞEN: Prenseslerim iyi misiniz?

HALE: Hem de çok iyi.

GÖNÜL: Merhaba Ayşen.

AYŞEN: Merhaba Gönül Hanım.

Şelale Gönül’e sarılır.

ŞELALE: Nasılsın Gönül?

GÖNÜL: İyiyim Şelale Hanım siz nasılsınız?

ŞELALE: Bende iyiyim cancağızım.

Jale hemen lafa atlar.

JALE: Anne artık ben hep pantolon giyeceğim.

AYŞEN: O nereden çıktı şimdi?

JALE: Hale ile karıştırılmak istemiyorum.

HALE: Bir saniye bir saniye pantolonu ben giyeceğim.

AYŞEN: Kızlar neler oluyor?

Gönül gülmeye başlar, Ayşen ona dik dik bakar. Ömer ise ortamı sakinleştirir.

ÖMER: Kızlar dönüşte sizi lunaparka götüreyim mi?

HALE-JALE: Süpper.

Önder gelir.

ÖNDER: Merhaba Gönül, nasılsın?

GÖNÜL: Tam anlamıyla arınmış.

Gönül Önder’i umursamaz. Ömer merdivenlere çıkar. Hepsi onu dinler.

ÖMER: Öncelikle hepinize tek tek teşekkür ederim. Zehra’nın ailesini çok seveceksiniz çok sıcakkanlı insanlar. Hazırsanız kapıyı çalıyorum.

Ömer zili çalar.

53.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Zehra, Adem, Cevat, Sema, Hayriye

Hepsi salonda beklerken dışarıdaki gürültüyü duyarlar.

SEMA: Dışarıda birileri mi var?

Zil çalar.

ZEHRA: Geldiler geldiler.

CEVAT: Kızım heyecanlanma.

Cevat kapıya koşar, Sema da arkasından gider. Zehra da panikle onların peşinden gider.

54.  ZEHRA EV-KAPI ÖNÜ                                                                    DIŞ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Önder, Cevat, Sema, Zehra, Şelale

Hepsi kapıda sıralanmış açılmasını beklerken Önder telefonunu arabada unuttuğunu farkeder.

ÖNDER: Oğlum ben telefonumu arabadan alıp geliyorum.

ÖMER: Ama baba şimdi ayakların geri geri gidiyor.

ÖNDER: Oğlum siz girin işte, geliyorum ben.

Önder araca doğru gider. Zehra kapıyı açar. Sema zoraki bir şekilde gülümser. Cevat ise abartılıdır.

CEVAT: Aman efendim hoş geldiniz.

Şelale önden diğerleri arkadan sırayla içeri girerler.

55.  ZEHRA EV-KAPI ÖNÜ-ANTRE                                              İÇ-DIŞ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Cevat, Sema, Zehra, Hayriye, Adem, Şelale

Hepsi içeri girerler. Adem ve Hayriye de onları selamlar, el sıkışırlar. Önden Şelale girer.

HAYRİYE: Hoş geldiniz.

ADEM: Hoş geldiniz.

ŞELALE: Hoşbuldukkkk….

Hayriye ile Adem Şelale’nin gözlüğüne bakarlar, ancak çaktırmaya çalışırlar.

HAYRİYE: Hoşgeldiniz.

AYŞEN: Hoş bulduk.

GÖNÜL: Merhabalar efendim ben Gönül, Ömer’in annesiyim.

Sema Gönül’e ve Ayşen’e bakar Zehra’ya fısıldar.

SEMA: İki eşli mi bu adam?

ZEHRA: Anne eski eşi dedim ya.

Ömer Zehra’ya çiçekleri verir.

ÖMER: Nasılsın Zehra?

ZEHRA: İyiyim Ömer sen nasılsın?

ÖMER: Ben çok heyecanlıyım.

Hale ve Jale birbirlerini iteklerler ve kollarındaki kızarıklıkların üstündeki pudralar dökülmüştür. Sema uzaktan onları görür ama anlamlandıramaz.

ADEM: Salona buyurun efendim.

56.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Cevat, Sema, Zehra, Hayriye,Adem, Şelale

Ayşen salona girer ve baş köşeye oturur. Şelale gelir yanına geçer. Adem, Cevat otururlar. Gönül ise Sema’ya çikolata kutusunu verir.

GÖNÜL: Zehra kızım kadar tatlı olmasa da buyrun.

SEMA: Ne zahmet ettiniz, teşekkür ederiz.

GÖNÜL: Zahmet olur mu, adetlerimiz bunlar.

Adem ve Hayriye’nin hoşuna gider. Ayşen bozulur gözü nişan bohçalarına takılır. İkizler kutuları Zehra’ya ve Hayriye’ye verir.

HALE: Ömer abim gecelik almış.

ZEHRA: Teşekkürler Jale.

HALE: Ben Hale.

Hale düzeltir Jale elindeki kutuyu Hayriye’ye verir.

JALE: Burda da iç çamaşırı varmış.

Sema ve Hayriye kalakalır. Zehra ise gülümser.

ZEHRA: Teşekkürler Jale.

Zehra Şelale’yi görür yanına gidip sarılır.

ZEHRA: Hoş geldiniz Şelale Hanım.

Zehra’nın tavrı Şelale’nin hoşuna gider.

ŞELALE: Sen ne kadar tatlı bir kızsın canzağızım. Henüz tanışmadık ama ismimi bile biliyorsun.

ZEHRA: İtiraf edeyim isim konusunda Ömer’ten tüyo aldım. Hoş geldiniz tekrar.

Hale ve Jale pastayı görürler.

HALE: Baksana pastaya.

JALE: Kaç kalori vardır onda...

HALE: Ben yiyeceğim ama...

AYŞEN: Kızlar sakin olun.

Kızlar masanın kenarındaki sandalyelere otururlar ve kuru pastalara bakarlar.

AYŞEN: Eşim de hemen geliyor.

Sema suratını büzüştürür.

GÖNÜL: Mahalleniz huzur dolu efendim.

Adem ve Hayriye birbirlerine bakarak gülümserler.

HAYRİYE: Böyle yerler pek kalmadı Gönül Hanım.

GÖNÜL: Haklısınız her yerde inşaat...

Ömer mahçup.

ADEM: Siz hangi muhitte oturuyorsunuz?

GÖNÜL: Dağda bir evim var. Orda oturuyorum.

HAYRİYE: Oh ne güzel temiz hava.

Gönül Ayşen’e kinayeli bakar.

GÖNÜL: Şehirden, stresten uzakta çok mutluyum.

Ömer Zehra’ya bakar ve güzel olduğunu ima eder. Zehra ona gülümser.

AYŞEN: Ömerciğim bir babanı ara istersen.

ÖMER: Tamam.

Ömer Önder’i arar ama ulaşamaz. Gönül mırıldanır.

GÖNÜL: Hiç gelmese de olur.

İkizler kuru pastalara bakarlar. Hayriye onlara yanaşır, saçlarını okşar.

HAYRİYE: Kızlar yiyebilirsiniz.

İkizler gülümser ve gözleri büyür çaktırmadan yemeğe başlarlar. Sema ise kaşınmaya başlar. İkizlerin kızarıklıklar daha da büyümüştür.

57.  ZEHRA EV-KAPI ÖNÜ                                                                    DIŞ/GÜN

Önder

Önder evin önündedir, telefonu çalar. Açmadan eve doğru yürür.

58.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Cevat,Sema, Zehra, Hayriye, Adem, Şelale

Herkes sessizce otururken Sema Zehra’ya kaş göz yapar. Zehra anlamaz. Sema yanına gider.

SEMA: Kızım yüzükleri tepsiye koydun mu?

ZEHRA: Hayır unuttum.

SEMA: Hadi kalk onu hazırla.

ZEHRA: Anne sen yapsana ben bilemem şimdi. Çantamdalar.

SEMA: Hey Allahım!

Sema salondan çıkar. Cevat sohbet açmak için araya girer.

CEVAT: Ben de hekimim efendim. Kadın Doğum Uzmanıyım.

ŞELALE: Öyle mi? Ne kutsal meslek.

Cevat bir an ne diyeceğini bilemez.

CEVAT: Zorluğu çok ama güzel.

Ömer Zehra’ya fısıldar. Muzip,

ÖMER: Babanın da işi zor valla! Ben olsam kadından soğurdum. Yazık adama!

ZEHRA: Dalga geçme.

ÖMER: Peki hanım. Geçme dersen geçmem. Bundan sonra sen ne dersen o!

Zehra gülümser. Bir yandan da diğerlerinin duymasından korkar.

ZEHRA: Ömer duyacaklar.

Zehra’ya aşkla bakarak,

ÖMER: Ayıp bi şey mi diyorum? Duysunlar nolucak?

ZEHRA: Babanın geldiğine emin misin?

Tam o sırada kapı çalar. Zehra kapıyı açmaya gider.

59.  ZEHRA EV-ZEHRA ODA                                                                  İÇ/GÜN

Sema

Sema Zehra’nın odasındadır. Etrafa bakar. Zehra’nın çantasını arar yüzük kutusunu bulur. Aynanın karşısına oturur ve gözleri dolar. Bir an yüzüklere bakar.

60.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Cevat, Zehra,Hayriye,Adem-Önder, Şelale

Önder salona girer. Adem, Cevat, Hayriye ile tokalaşır.

ÖNDER: Merhabalar efendim. Ben Önder Acar.

ADEM: Ben Adem, Zehra’nın dedesiyim.

ÖNDER: Memnun oldum Adem Bey. Telefonu almaya gitmiştim geciktim. Özür dilerim.

ADEM: Ziyanı yok buyrun.

Cevat’ın gözü Önder’i bir yerden ısırır. Tokalaşırken,

CEVAT: Hoşgeldiniz. Cevat ben. Zehra’nın babasıyım.

ÖNDER: Memnun oldum Cevat Bey, Önder.

CEVAT: Sizi bir yerden gözüm ısırıyor ama. Hekim misiniz?

ÖNDER: Mühendisim.

AYŞEN: Öndercim gel yanıma otur hayatım.

Gönül mırıldanır.

GÖNÜL: Kaldırım mühendisi!

Cevat Önder’e dikkatli bakmaya devam eder. Onu nereden tanıdığını çıkarmaya çalışır. Ayşen ikizlere bakar kuru pastaları yemesinler diye kaş göz yapar ama kızlar ona bakmazlar.

ÖNDER: Bizim oğlan tez canlıdır. Ona kalsa sabah gelecektik... Gençler tabi, yol yordam bilmiyolar. Çikolata, çiçek derken zaman geçivermiş.

Herkesin yüzünde isteme gerginliğinin verdiği yapay bir gülümseme vardır.

61.  ZEHRA EV-ZEHRA ODA                                                                  İÇ/GÜN

Sema, Önder, Zehra

Sema  yüzükleri kurdeleyle bağlayıp güzel bir şekilde tepsiye yerleştirir. Makası koyar. Bir an içeriden gelen sese kulak kesilir.

ÖNDER SES: Ömer bana çok bağlı bir evlattır. Bana sormadan hiçbir şey yapmaz. Benim de ona güvenim tam tabii. Büyük emeklerle var ettiğim şirketimin veliahtı…

Sema Önder’in sesini duyunca eli ayağı kesilir. Kendi kendini telkin eder.

SEMA: Yok ya! Saçmalama Sema. Olacak iş mi ne alakası var.

Sema aynada kendine bakar ve dalar. Bir anda kapı açılır. Zehra gelir.

ZEHRA: Anne nerde kaldın?

SEMA: Tamam kızım geliyorum.

Zehra çıkar. Sema toparlanmaya çalışır bir yandan da kollarında kızarıklılar vardır.

62.  ZEHRA EV-SALON                                                                            İÇ/GÜN

Gönül, Ömer, Hale, Jale, Ayşen, Cevat, Zehra, Hayriye, Adem, Önder, Sema, Şelale

Önder eline sazı almıştır. İş hayatından konuşur. Herkes sıkılmıştır.

ÖNDER: Dolar almış başını gidiyo, avro desen öyle! Türkiye gibi ekonomik dalgalanmaları fazla olan bir ülkede inşaat sektörü her zaman ayakta kalabilen yegane sektördür. O nedenle…

Cevat hala Önder’i bir yerden çıkarmaya çalıştığından araya girer.

CEVAT: Ayvalık’ta yazlığınız var mı?

ÖNDER: Yok efendim...

CEVAT: Bir göz aşinalığı var ama nerden...

Hayriye Adem’e fısıldar.

HAYRİYE: Baba da maşallah çok dilbazmış!

ADEM: Biraz geveze, fazla konuşuyor…

HAYRİYE: Yok yok iyi aile iyi aile.

Sema içeri girer. Elini sıkmak için Önder’e doğru gider. Önder ise Sema’yı görür ve ayağa kalkar.

SEMA: Hoş geldiniz ben Sema, Zehra’nın annesiyim.

ÖNDER: Hoş bulduk ben de Önder.

İkisi bir anda donakalırlar. Birbirlerini tanırlar. Cevat da Önder’i tanır, şoke olur. Sema’nın gözleri büyür. Sinirli bir şekilde,

SEMA: Önder…

Önder ise gülümser.

ÖNDER: Sema….

Ömer ile Zehra birbirlerine bakarlar. Sema, Önder ve Ömer, Zehra dörtlüsünde kare donar.

 

1.      BÖLÜM SON

 

 

 ESER SAHİBİ EVRİM TANIŞ İZİNSİZ KULLANILAMAZ, TELİF ÖDENMESİ GEREKİR

Sanat Koleksiyonu Olan Zengin Bir Adamın Öyküsü-7

  God of Art- Sanat Tanrısı 7. ARTEMİS Sabah uyandıklarında Artemis pek bir şey hatırlamamaktaydı. Yatakta yalnızdı. Aklında tek kalan p...