Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yat nim mou ming-Mad World

Bipolar bozukluğu olan Tung akıl hastanesinden yeni çıkmıştır. Babası onu alır ve Hong Kong'daki küçük evlerine getirir. Tung yıllar önce onları bırakıp giden babasını affetmemiştir. Adam ise Amerika'da olan diğer oğluyla ve karısıyla ilgilenmemenin vicdan azabını hafifletmek için Tung'a bakacaktır. Onun psikolojisi için kitaplar okur, doktorlara danışır ve terapi gruplarına katılır. Tek amacı oğlunun iyileşmesidir. Tung, eski nişanlısını geri kazanmak ve bir işe girmek için çabalar. İnsan kaynakları genelde bipolar bozukluğu duyunca geri adım atar. Eski nişanlı da kendini kiliseye adamıştır. Çünkü tam evlenecekken kızı borç batağında bırakıp hastaneye yatmıştır. Bu durum da onun elinde değildir. Eskiden zengin olan annesi fakir olan babasıyla evlenince mutsuz olmuştur. Yaşlı kadına Tung bakar. Nişanlısı onu bakımevine yatırmayı önerince de Tung onu döver. Annesinin aksi tavırları Tung'u zamanla çileden çıkarır. Babası yüzünden duyduğu hakaretler ve oğul olarak ...

Downsizing

"Schmidt Hakkında", "Sideways", "Senden Bana Kalan" ve "Nebraska" filmlerinden tanıdığımız yönetmen Alexander Payne'nin son filmi "Downsizing"in konusu çok dikkat çekici. Dünyaya sığmayan insanoğlu için alternatif bir yol olan küçülme işlemi üzerinde duruluyor. Bir adam küçülürse ne olur? Artıları-eksileri nelerdir? Hava, su, enerji kaynakları ve besinler zamanla azalacak ve dünyaya sığmayacağız. Çöpümüzün bile azalması mucize olacak. Downsizing buna çözüm buluyor. Norveç'te bilim adamları tarafından formülü yaratılan buluş, İstanbul'da bir kongrede açıklanıyor ve zamanla kendilerini küçülten insanların sayısı artıyor. Özellikle de Amerika'da. Paul, fizyoterapist olarak çalışırken karısının istediği daha büyük eve geçecek parayı bulmakta zorlanıyor. Ne yapacağını düşünürken bir çiftin küçülünce daha mutlu olduğunu duyunca bu fikir aklına yatıyor. Karısıyla evlerini kapatıp büyülü dünyaya yola çıkıyorlar. Paul küç...

Three Billboards Outside Ebbing, Missouri

Aylar önce tecavüz edildikten sonra yakılarak öldürülen kızın katili hala bulunamamıştır. Annesi Mildred, Ebbing çıkışından eve gelirken 80'li yıllardan beri kullanılamayan 3 billboard görür. Aklına hemen bir fikir gelir. Hem ilgi çekmek hem de polis şefini çalışmaya teşvik etmek için oraya ilan verir. Ertesi gün herkes ona cephe almıştır. Çünkü cinayeti araştıran polis Willoughby kanserden ölmek üzeredir, sayılı günü kalmış, kasabalı tarafından sevilen bir adama bunu yapmak Mildred'ın başını belaya sokar. Mildred pes etmez. İlanı veren reklamcı çocukla uğraşırlar, oğluyla dalga geçerler ve aniden intihar eden Willoughby'ın üzüntüsünü ondan çıkarırlar. Dixon kötü polis tablosu çizer. Sarhoş, gizli gay ve fevridir. Mildred için tehlike oluşturur ta ki yeni gelen şef onu işten atana kadar. İş arkadaşı ölünce de Dixon kendini toplamaya başlar. Mildred ile işbirliği yapmaya yaklaşır. Bir yandan eski polis olan eski kocasının atarıyla uğraşan Mildred, kendini destekleye...

Black Mirror-4

Black Mirror izlemeyi unutmuştum. Oysa kendimi film izlerken daha iyi hissediyordum. İngilizlerin drama işini iyi bildiğini ben de biliyordum. O yüzden Black Mirror'ın bende ayrı bir yeri vardı. Hemen ilk bölüm olan "USS Callister" ile başladım. Aklımda "San Junipero" gibi bir harika bölümle karşılaşır mıyım?" sorusu vardır. Gerçi cevabı da belliydi, maalesef olmadı... İki girişimcinin kurduğu bir teknoloji şirketi... Biri işin beyni diğeri de satışçısı. Şirket ünlü olduğu için iki ortak da birbirinden nefret ediyor. Kod yazıcısı olan kendince bir çözüm buluyor. Gerçek dünyada tam bir asosyal olan Robert, (Fargo'dan hatırlayacağımız sevgili kasabımız:) işte odasında sessizce çalışıyor. Eve gelince de koltuğuna kurulup en sevdiği Star Trek serisinin oyunu ile kendi dünyasına geçiyor. Asıl mevzu bunu gerçek hayatta DNA'larını alıp oyunun içine hapsettiği iş arkadaşları ile yapıyor. Yani sinir olduğu, takıntı yaptığı kişileri sonsuza kadar kendi d...

Counterpart

Whiplash adlı filmden tanıdığımız J.K. Simmons, Counterpart adlı dizide başrolde. Bir değil hem de iki... Kendisini ve yıllar önce ikiye ayrılan dünyadaki diğer kendisini oynuyor. Böyle yazınca biraz akıl karıştırıcı olsa da. İki ayrı dünyada varolan aynı insanların öyküsü.  Bir gün işlenen cinayetten sonra olay yerine giden polisler şüpheliyi bulamazlar. Banyoda olayın şokuyla ağlayan bir fahişe vardır. Ona yardım etmek isterken kendi canlarından da olurlar. Çünkü o fahişe olayın asıl suçlusudur. Arkasına bile bakmadan öteki dünyaya iltica eder. Bulunduğu dünyadan biraz daha binaya sahip olan aynı yerdir burası ve onun baş düşmanı polis peşine takılmıştır. Diğer dünyada kendi görevlerini yerine getirmesi yasaktır. Belli saatler arasında izin alıp diğer tarafta acımasız katil Baldwin'i arar. Çünkü karısının peşine düşecektir. Diğer dünyadaki kendisinin komada olan karısı. Howard diğer dünyayla bağlantı kurduğunu bilmediği bir şirkette ajanlık yapar. Memur gibi sıradan bir ...

La Casa de Papel

"La Casa De Papel" dizisinin adını uzun süredir duyuyordum. İzleyen herkes mutlaka izlenmesi gerektiğini söylüyor bitirenler ise boşluğa düştüğünden dolayı üzüntü duyuyordu. Merakla ilk bölümü açtım ve bu da beni son bölüme kadar nefessiz götürdü. İspanyol sinemasının ayrı bir yeri vardı, İspanya maddi krize girince azalan filmlerin yerine yavaş yavaş diziler geliyor sanki... Umarım filmlerden da mahrum kalmayız:) Profesör lakaplı kişi Madrid darphanesinde para basmaya karar verir. Ancak bunun için alanında uzman sağlam bir ekibe ihtiyacı vardır. Tokyo, Rio, Denver, Moskova, Nairobi, Oslo, Helsinki ve Berlin bu ekipteki kişilerin kod adları olur. Güzel bir planla darphaneye girdikten sonra içlerinde büyük elçi kızı olan Alison ve liseli gençleri de rehin alır. Amaçları kimseden para çalmak ve kimseyi öldürmek değildir. Maksimum 10 gün orada kalıp kendilerine para basacaklardır. Profesör de kurduğu düzeneğiyle onlara dışarıdan destek verir. Polis darphane yakınına tezga...