Ana içeriğe atla

Yörükoğlu Süt Reklamı


Yine Anadolu Kadını yine yerel bir marka!
Yörükoğlu Süt reklam fikri beni benden aldı götürdü. Yolu Toroslar'a düşen bir çekirdek aile... Adam "Şu Torosların havasına bak Ayla, böylesini şehirde bulamazsın" diyor. Karısı gözlerini yarı döndürüyor, arkadaki velet ise tabletiyle oynuyor. Baba şaşkın, memeleri sütle dolmuş bir inek görüyor greenboxın önünde! Yörük ailesi diye bir teyzenin gözünün içine bakarak kolunu sallıyor. Yani teyze o kadar uzakta değil eve doğru gelen yabancıları görebilir. Sanki yönetmen abartılı hareket yap, farkettir kendini demiş.
"O meşhur sütünüzden tatmaya geldik" diyor adam karısı ve oğlu bu sefer memnun. Anadolu teyzesi ise sorgu sual olmadan tüm misafirperverliğiyle eve davet ediyor. Çekirdek aile ayaklarını kıvırmak suretiyle sedirlere oturuyorlar. Arkada dağlar, süt dolu inekler var. Canları süt çekmiş teyzenin getirdiği sütleri hemen içiyorlar. "Şu doğallığa bak" diyor adam. Muhtemelen çocukluğunda anasının ocakta kaynattığı sütü içiyordu, büyükşehirde de kutu sütü içiyor. Muhakkak arasındaki farkı biliyor olacak diye düşünüyorsunuz. Ama adamın damaktadı büyükşehirdeki hormonlu gıdalardan dolayı yok olmuş. Ve kutu sütü tanımıyor.
"Teyzem sen bize şundan 3 litre hazırlasan ya" diyor. Teyze 3 kutu Yörükoğlu Sütü altın tepside sunuyor. Baba şok. "Aaa bu içtiğimiz süt mü?". Sevinse mi üzülse mi anlayamıyor. Tam süt kutusuna uzanırken cut oluyor. Yörük'ten çok Ruslara benzeyen teyze eliyle süt tesisini gösteriyor. "Biz taze sütü oraya gönderiyoruz, onlar da paketleyip bize gönderiyorlar, biz bile böyle saklıyoruz" diyor.
Yani reklamın teması Yörükoğlu Süt köydekini de kazıklıyor. Eğer teyzeye beleşe göndermiyorsa... Yani doğada bile doğal süt bulamazsınız artık, biz her yere yayılmaya başladık izlenimi veriyor. Dağdakilerin taze sütünü alıp yerine 2 sene saklanabilen kimyasal eklenmiş süt satıyoruz. Yine de teyze bizi savunuyor ve gelene reklamımızı yapıyor. Bu köylü de çok salak canım. Gerçi teyze "Biz sütümüzü böyle saklıyoruz" diyor demek içmiyor. Çok anlam yükledim- yüklemedim:))


Yorumlar

yasemin yamaç dedi ki…
reklamı çok güzel anlatmışşsınız :) ben de sizin gibi düşünüyorum. Ayrıca ben hiç o teyze gibi yörük de görmedim o toroslarda...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Allacciate Le Cinture - Kemerlerinizi Bağlayın

Yönetmen Ferzan Özpetek'in son filmi "Kemerlerinizi Bağlayın" dün Türkiye'de vizyona girdi. Bu havada Ferzan filmi iyi gider diyerek arkadaşlarla bilet aldık. Koltuklarımıza kurulduktan sonra yağmurun sesiyle açılış sekansı başladı. Hareketli kamera şiddetle yağan sağnağı adeta bize yaşattı. Otobüs durağına varınca da bir tilt ile filmin başrol oyuncularıyla tanışmış olduk hemde bir ırkçı kavga sebebiyle. Güzel Elena, bir barda garson olarak çalışmaktadır, en yakın arkadaşı ise gay Fabio'dur. Fabio ise Silvia ile oturmaktadır. Akşamları eve gelmemesiyle bir sevgili edindiği anlaşılan Silvia, çareyi arkadaşlarıyla Antonio'yu tanıştırmakta bulur. Tamirci olan kaba davranışlı Antonio, Silvia'nın arkadaşları tarafından sevilmez. "Zıt kutuplar birbirini çeker" Antonio ve Elena birbirine aşık olur. Ancak Elena'nın iki senelik bir ilişkisi vardır ve maalesef! o da Silvia'ya aşıktır.  Bara gelen Antonio bir bardak birayı fondip yaptıkta...

Terminus'da Ne Var? "The Walking Dead"

Kim ölür kim kalır meselesi... İzlemeden okumayalım lüften. 4. Sezon 8. bölümün sonunda herkes hapishaneden dışarı savrulmuştu. Gözü dönmüş vali gidip bir kampı kendine göre düzenlemiş, görünürde bir aile bile kurmuştu. Ancak bu hayat onun için yeterli değildi. Kendi kendine hapishanedekileri (yani Rickleri) düşman edinmişti ve intikam almalıydı. Kamptakileri doldurup hapishaneye sürdü. Ve Hershel'in kafası gövdesinden ayrıldı... Sapkın vali bunu Michonne'nin kılıcıyla yaptı. Sonrasında karşılıklı bir saldırmaca sürdü. Otobüsle hapishaneden ayrılanlar ve bir sağa bir sola savrulanlar oldu. Ne hikmettir ki ilerleyen bölümlerde otobüsün en güvensiz yer olduğu anlaşıldı. 8. bölüm sonrasında "The Walking Dead" fanatikleri merakla bekledi. Kim nereye gitti, nasıl buluşacaklar? Rick ve Carl, Judith'i kaybetti ve bunu uzun bir süre üstlerinden atamadılar. Ağır yaralı olan Rick'i oğlu Carl gözetti. Bu süreçte babasıyla bazen monolog bazen de dial...

Bulantı-Zeki Demirkubuz

"Var olmaktan başka hiçbir şey yok" Film, Jean-Paul Sartre'ın "Bulantı" isimli kitabı akla getiriyor... Filmdeki Ahmet  varoluşundan pişman mıdır bilinmez ancak nevrotik bir kaçış sürecinde olduğu kesindir. Karısını ve oğlunu uzaklara uğurlar. Gözü yaşlı eşi "Biz seni darlamışız" diye serzenişte bulunur giderken... Ahmet'in umurunda değildir. Çünkü onlar gidince de darlanmaya devam eder.  Karısı ve oğlu kaza geçirip öldüğünde Ahmet bir kadınla evde sevişmektedir. Telefonu defalarca çalar ve açmak istemez. Hatta sabahları evi toplamaya gelen kadın ona polisin aradığını söylese de durum değişmez. Ahmet sürekli bir kaçış içindedir. Gerçeği öğrenince onun acısına bile uzak kalırız. O yatak odasındayken kamera koridordadır ve film biraz daha uzak bir tarihle devam eder.  Ahmet yine eski Ahmet'tir. Sevgilisi ile daha rahat görüşecek diye düşünürüz ancak onun aramalarına cevap bile vermez. Çünkü ayrılmak istediğini yüzüne söyleyecek cesareti...